|
Millet Koalisyonu seçime 63 gün kala ‘En kötü adayı’ seçti

2023 yılında dünyanın birçok ülkesinde yapılacak seçimlerde sandık başına gidilecek. Ancak dünyanın gözü kulağı Türkiye’de olacak. Bu yüzden Economist’ten Bloomberg’e Financial Times’e birçok uluslararası gazete ve dergide Mayıs 2023’te yapılması planlanan seçimler ile ilgili analizler kaleme alınıyor. Uluslararası analistlere göre 2023’te dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak. Zira Türkiye’deki seçimlerin dünyanın dört bir yanında jeopolitik ve ekonomik durumu da şekillendireceği belirtliyor. Örnek verecek olursak “Avrupa Birliği (AB) ve Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) Türkiye ile ilişkilerinde Rusya’dan satın alınan S-400’ler, mülteci sorunu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği, Yunanistan ile yaşanan gerilim, Erdoğan’ın ABD’yi sürekli YPG ile suç ortaklığı yapmakla suçlaması gibi konularda gerilim yaşandığı hatırlatıldı ve genelde “Batılı liderler Erdoğan’ın gidişinden memnun olur” yorumları yapıldı.

İngiltere merkezli The Economist dergisi son sayısında Türkiye’de 14 Mayıs’ta yapılacak seçimleri ele aldı. Millet Koalisyonu’nun seçimlere 63 gün kala ancak aday belirleyebildiğini belirten dergi Kılıçdaroğlu’nun ‘olabilecek en kötü aday’ olduğunu yazdı. Türkiye’de muhalefet koalisyonunun14 Mayıs’taki seçimlerde yarışacak adayını duyurması ve koalisyon partileri arasında çıkan krizler dünya medyasında değerlendirilmeye devam ettiğini belirten Ekonomist Akşener ve Kılıçdaroğlu’ndan adaylık sürecinde gelen hamleleri analiz eden bir makaleyi de yayınladı.

YÜZ İFADELERİ GÜNDEM OLDU! AKŞENER ÖLÜM İLE SITMA ARASINDA TERCİH YAPMA ZORUNDA KALDI

Muhalefetin aday belirleme sürecinin yeterince uzun sürdüğünü söyleyen Ekonomist, Kılıçdaroğlu’nun konuşma yaptığı sırada siyasilerin yüz ifadelerine dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun formalite icabı olan adaylığının dramaya dönüştüğü belirtilen haberde, Akşener’in aniden masadan kalkmasına ve geri dönüşüne vurgu yapıldı. Akşener’in ‘ölüm ile sıtma’ arasında tercih yapmak zorunda kaldığını söylediği hatırlatılan haberde, “Akşener, İmamoğlu ve Yavaş›a Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı sözü verilmesi ile 11 saatte pes etti” denildi. Ekonomist Akşener’in Kılıçdaroğlu ile ilgili endişelerine hak verdiğini de özellikle belirtti.

Bloomberg’de yayımlanan Bobby Gosh imzalı analiz. Başlığı da şöyle: “2023’te dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak.” Ankara’nın dünya meselelerindeki etkisinin AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iktidarda kaldığı süre boyunca elde ettiği başarıları kanıtladığını yazan Gosh, seçimlerin önemini şöyle değerlendirdi: “Buna rağmen, yurt içinde ve yurt dışında, seçim beklentileri karışık duygular uyandırıyor. Ve 15 Mayıs’ta gitmesini dileyenler, bundan sonra kimin veya neyin geleceği konusunda iyimser olamazlar.”

KİMSE DIŞ POLİTİKA’DA 180 DERECE BİR DÖNÜŞ BEKLEMEMELİ

Gosh, Erdoğan, radikal dünya görüşünü 20 yıldır Türkiye’nin kurumlarına ekti. Eğer 15 Mayıs’ta yeni bir cumhurbaşkanı olacaksa, Erdoğan’ın inşa ettiği yapıyı yıkması gerekecek. Görev daha da zor olacak çünkü partisi AKP, değişime şiddetle direnecek bir parti olarak parlamentoda önemli bir güç olarak mevcudiyetini sürdürecek.”

AL JAZEERA: HER SEÇİMİ KAYBETMESİYLE BİLİNİR‘

Türk muhalefeti Kılıçdaroğlu’nu aday olarak ilan etti’ diyen Al Jazeera, muhalefet koaliyonun’da beş partinin CHP liderinin adaylığını kabul ettiğini, İYİ Parti’nin buna itiraz etmesiyle bloğun parçalandığını, 72 saatlik gerginliğin arabuluculuk çabalarıyla giderildiğini aktardı. Ankara’dan bildiren Al Jazeera muhabiri Sinem Köseoğlu, Kılıçdaroğlu’nun neredeyse girdiği her seçimi kaybetmesiyle tanındığını da belirtiyor.

TEMEL KARAMOLLAĞLU NEDEN İTTİFAK İÇİNDE İTTİFAK KURMA PEŞİNDE?

Karamollaoğlu 2018 seçimlerinde Saadet Partisinin oyu oranını 1.34 e kadar düşürmüş sıfır milletvekili çıkarmış bir lider neden acaba? Nereden talimat almışsa önce Kılıçdaroğlu CHP si sonra Saadet Partisi demiş anlaşıldığı kadarıyla! 2023 çifte seçimlerine gittiğimiz süreçte Karamollaoğlu Millet Koalisyonundaki Deva, Gelecek ve Saadet Partisi ile İttifak yaparak 30-40 milletvekili çıkarabiliriz ama bu üç partinin birleşmesiyle doğacak sinerjiden 130-140 milletvekili çıkarabileceği iddiasında! Allah akıl fikir versin. Zira, Saadet Partisinde taban ‘Karamollaoğlu’nun Kılıçdaroğlu muhibbiliği nedeniyle ve depremlerde kaybettiğimiz 49 bin vatandaşımızın kırkı çıkmadan Kılıçdaroğlu’nun siyasi rüşvetle Millet Koalisyonunun Cumhurbaşkanı adayı oluşunu, Saadet Partisinin önünde zafer kazanmışçasına kutlanmasından haklı olarak aşırı rahatsız. Üstelik Kılıçdaroğluna skandal Mücahid yakıştırması yapılması SP’de tabanda önemli kopmalara zemin hazırlamış görünüyor. Bu durumun farkında olan Karamollaoğlu 2023 çifte seçimlerde Kılıçdaroğlu CHP’si ile birlikte seçim sathında gözükmek istemediği için ittifak içinde ittifak stratejisi ile bir çıkış arıyorsa da başarılı olma şansı bu skandallardan sonra imkansız sanırım.

FETÖ FİRARİSİ’NDEN BOMBA 6’LI MASA İTİRAFI ‘’BASKIYI BİZ KURDUK LİDERLER BİRLEŞTİRDİ‘’
Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ve HDP/PKK Muhibbiliğini ülkemizde sağır sultan bile duydu dersek yanılmayız herhalde. Bu nedenle Kılıçdaroğlu’nun Millet Koalisyonu tarafından Cumhurbaşkanlığı adaylığının açıklanması sonrasında firari FETÖ’cüler tarafından destek mesajları gelmeye devam ediyor. Almanya’daki Türkiye düşmanı kampanyaların başındaki isimlerden olan Firari Burak Çopur sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: “
Sevgili arkadaşlarım, dostlarım, takipçilerim. Masaya baskıyı biz kurduk, masanın liderleri masayı birleştirdi ve masanın bacaklarını daha fazla sağlamlaştırdı. İYİ Parti ve HDP’nin arasında normalleşmeyi de bizler gerçekleştireceğiz.
Bunu da başaracağız, hep birlikte” Öyle mi Kılıçdaroğlu?
#Altılı Masa
#Kemal Kılıçdaroğlu
#FETÖ
#Saadet Partisi
#Dış Politika
#Meral Akşener
il y a 1 an
Millet Koalisyonu seçime 63 gün kala ‘En kötü adayı’ seçti
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi