|
AK Parti iktidarına akıl almaz suçlama?

Pazartesi günkü köşe yazımızda ABD Başkanı Biden’in 21. yüzyıla adapte olmuş gayrinizami harp birimlerini Amerika’nın hedeflediği ülkelerde görevlendireceğini bu ülkeler arasında da Türkiye’nin olduğunu yazmıştım. Bu tespitimizden sonra Biden’in İsrail ve FETÖ muhibbi olduğunu da göz ardı etmememiz gerekiyor sanırım. Aslında ABD geçmişte birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de bazı olaylarda gayrinizami harp sistemlerini uygulamıştı. Yani güçlü bir alt yapı hazırdı.

Geçen haftaki yazımızda belirttiğimiz gibi Sağlar, Halk TV’de 28 Şubat sürecinde dahi söylemediği veya söyleyemediği haksız hukuksuz, dozunu epeyce artıran eleştirilerini dindar kesimi hedef alarak açıklamış. Biz geçmişte Fikri Sağlar ile çok sayıda karşıt programlara çıkmıştık. Ben kendisinin Türkiye’nin birlik ve beraberliğe en ihtiyaç olduğu bir dönemde geçmişin kutuplaşma ve kamplaşmalarına çanak tutan çokça eleştiri alan açıklamalarını yumuşatacağını düşünürken kendisi katıldığı bir televizyon programında akıllara ziyan, dozunu iyice arttıran, darbeye çanak tutan açıklamalarını hayret ve nefret ile izledim.

SAĞLAR KAMUDA BAŞÖRTÜSÜ SERBESTLİĞİNİN ÖNÜNÜ AÇAN AK PARTİ’Yİ NASIL SUÇLADI?

“AKP demokrasiyi, özgürlükleri ve adaleti yok ederek, din kurallarıyla yönetilen şeriat devleti hedefine Türkiye’yi adım adım sürüklüyor. Kafasını kuma gömenlerden, ekseni kayanlardan, sağa-sola şiirin görünmeye çalışanlardan olmadan bu gerçeği anlatmaya ve siyasal İslamcı ideolojinin laik demokratik cumhuriyeti yıkma hedefine milyonlarca yurttaşımızla birlikte karşı çıkmaya sonuna kadar devam edeceğim” açıklamasıyla ne yapmak istiyordu? Veya hedefi gayesi neydi? Kendi ideolojik çevrelerinde siyasi prim peşinde miydi? Yoksa askeri göreve mi çağırıyordu? Kılıçdaroğlu bile samimiyetine inanmasam da Sağlar’a türban nedeniyle sert tepki göstermiş “Hangi çağdayız? Kişi başörtüsü takar takmaz bu onun tercihidir” demişti. Ben asıl CHP’li Prof. Gülümser Heper’in CNN Türk canlı yayınında “Biden Ankara’ya (15 Temmuz öncesi) geldiğinde neden sadece Fikri Sağlar ve Sezgin Tanrıkulu ile görüştü?” açıklamasıyla ne demek istediğini yorumlamaya çalışmıştım. Gülümser Heper Biden’in Ankara’ya geldiğinde CHP’den yalnızca Fikri Sağlar ve Sezgin Tanrıkulu ile görüşmesini sorgulamıştı. Üstelik Fikri Sağlar’ın kişiliği üzerinden bir tartışma yaptığını da açıkça itiraf etmiş, bu durumu saklayamayacağını da özellikle belirtmişti. Saklamak istediği sır veya bilgi neydi? Fikri Sağlar’ın geçmişi hakkındaki soru işaretlerini aydınlatması gerektiğine dikkat çeken Prof. Gülümser Heper, “Fikri Sağlar hakkındaki bu soru işaretlerini ben hep kafamda tuttum. Bu sorularımı kamuoyu değerlendirsin. Fikri Sağlar’ın Kültür Bakanlığı döneminde yardımcısı Mehmet Altan’dı. Acaba niye? Fikri Sağlar’ın tarihsel bir sorumluluğu var. Bunları çıkıp izah etmesi gerekiyor” dedi. Prof. Heper sözlerine şöyle devam etti: “Anadolu’da Sivas olayları yaşandı. O Sivas olayları sürecinde Fikri Sağlar Kültür Bakanı’ydı ve şenlikleri organize eden kişiydi ama Sağlar oraya gelmedi. Fikri Sağlar’ın bu sorulara cevap vermesi gerekiyor. Şüpheci bir insan değilim ama Fikri Sağlar’ı kafamda oturtamıyorum.”

HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ

Hikayenin sonunu o dönem Star gazetesinde yazan Şamil Tayyar’ın kaleminden okuyalım. 2 Temmuz 1993 yılında yaşanan Madımak faciasında Kültür Müdürü olan Mehmet Talay, olaya neden gösterilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri’nin düzenlenmesinde bakanlık adına kutlama komitesi başkanlığını yürüttüğünü belirtmişti. Yazısında 15 yıl sakladığı sırrı açıklamıştı. Bakan Fikri Sağlar şenliklere katılacaktı, bakanlık 3 kez müdürlüğe faks gönderdi ancak son anda iptal edildi. Ancak eski Kültür Müdürü’nün dönemin bakanına can alıcı soruları var!

-Acaba devletin çeşitli istihbarat örgütleri Bakan Sağlar’ı ‘Sivas’a gitmeyin olaylar olacak’ diye uyardı mı? Eğer böyle ise olayların çıkacağı ve insanların can güvenliğinin olmayacağı konusunda neden vali ve ilgilileri uyarmadı?

-Acaba, istihbarat teşkilatlarında bir görev aldığından dolayı mı bu bilgileri kimseyle paylaşmadı?

-12 Eylül döneminde cunta onayı ile seçilenlerin oluşturduğu Danışma Meclisi üyesi olmasından dolayı bu bilgileri vermemek için birilerine diyet mi ödedi? SAYIN Sağlar önce bu soruların cevabını ver, sonra da eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un skandal darbe tehdidi ile sizin yeni bir 28 Şubat çağrınızın nasıl çakıştığını da biliyorsan(!!!) açıkla lütfen.

#AK Parti
3 yıl önce
AK Parti iktidarına akıl almaz suçlama?
Tehlikenin farkındayız
Sosyal çürüme yazıları 3: Şişirilmiş dudaklar cumhuriyeti
Demirtaş, Gerry Adams olsaydı
Muhabbet pazarlığa gelmez!
İkiyüzlü dünyanın 200 günü