ABD’nin yeni Başkanı BİDEN’in seçimleri kazanması sonrasında Trump döneminde de varlığı hissedilen CIA,PENTAGON ve FETÖ işbirliğinin, Amerikan Kongresi’nde Türkiye aleyhindeki düşmanca faaliyetlerinin tavan yaparak devam edeceği kaçınılmaz görünüyor. ABD Kongresi’ni oluşturan Senato ve Temsilciler Meclisi’nde Türkiye dostları neredeyse parmakla sayılacak hale geldi. FETÖ’cülerin Türkiye karşıtı lobilerle işbirliği ve faaliyetleri dikkate alındığında... Öyle ki ABD, PENTAGON ve GLADYO-B arasında yaşanan kirli ilişkilerin geçmişe göre katlanarak artması bu şer güçler arasındaki bağların daha da sıkılaşmış olduğunun işaretlerini taşıyor. Amerika istihbarat birimleri ve GLADYO-B arasındaki örtülü ilişkiler Amerika’nın menfaatlerini Orta Asya, Uzak Doğu ve Ortadoğu’da en üst düzeyde korumak üzerine şekillenmeye devam ediyor. Biden’in ‘Hegemonik gücü artmış dünyanın yeni jandarması olmaya aday Amerika söylemi veya hedefi’ ne kadar gerçek olur bilinmez ancak bu üçlü arasındaki örtülü ve yasadışı ilişkilerin Yeni Dünya Düzeni çerçevesinde yeni nesil silah mühimmat, ödenek ve projelerle kat kat artacağı Biden’in ‘Gayri Nizami Harp Kıtalarını’ açık açık devreye sokacağı açıklamasından anlaşılıyor. Biden dünyaya barış getirmek bir yana “Ortalığı karıştıracağız’’ mesajını veriyor. Bu tehdit bir blöf mü? 20 Ocak öncesinde dünya tarihinde bir ilk olarak Amerikan Kongresi Trump’çı halk ve askerlerle basılmıştı. ABD’nin binlerce Ulusal Muhafızlar olarak adlandırılan özel yetişmiş askeri birlikleri Kongre’nin basılmasını engelleyememişlerdi. Bu askerlerin önemli bir kısmı isyancıların Kongre’ye girmesini engellemek bir yana bir kısmı isyancılar ile birlikte hareket etmişti. ABD’de olaylar halen durulmuş değil. Bir iç savaş tehlikesi halen devam ediyor. Yaklaşık 40 bin Amerikalı’nın yeni otomatik silahlar aldığı bilgisi sosyal medya ya yansıdı.
CIA’in Gülen ile olan bağlarına şüphe eden birinin tek yapması gereken, Gülen’in ABD’de kalıcı oturum iznine başvurduğunda, ona kimin destek verdiğine baksın. CIA üyesi Graham Fuller, Türkiye eski büyükelçileri Morton Abramowitz, Marc Grossman. Ve şu an ABD’deki Türk lobisini kimin yönettiğine bakın. CIA müdürü olan ismi Porter Goss da Gülen için çalışıyor. Yani Gülen ve CIA arasındaki bağı sorgulayamazsınız.
CIA dünya genelinde uyuşturucu ticaretinden gelen paraları istediği ülkelere yönlendirebiliyor. Bu sayede o ülkeleri kontrol ediyor ve darbeler planlıyor. Tüm parası ise uyuşturucu ticaretinden geliyor. Gülen de bunun bir parçası... VE CIA bu cahil adamı ‘peygamber’ gibi gösteriyor. Gülen 50 milyar dolarlık kendi finansal kaynaklarını sağlıyor. Bu mahkeme belgelerinde geçen miktar. Bu 50 milyar dolar iş becerisi ya da eğitim geçmişiyle alakalı değil. Kendisi 3. sınıfa kadar okumuş, İngilizce bile konuşamıyor. Sahip olduğu bütün para CIA’den geldi. Bu şekilde Türkiye’de bir gazete, televizyon kanalı, kendi şirketlerini almayı başardı. Bu CIA’in parasıydı.
FETÖ Türkiye’de de her dönemde fuhuş, kumar ve kaçakçılıktan büyük paralar kazanıyordu. FETÖ’nün uyuşturucu işinde önemli bir paya sahip olduğu konusunda da bilgiler vardı. Ancak 15 Temmuz darbe girişimi öncesinde emniyeti ve yargıyı kontrol eden FETÖ, bu suçlarının açığa çıkmasını önledi. 15 Temmuz sonrasında FETÖ emniyet ve yargıdan önemli ölçüde temizlenip kritik isimler hapse atılınca, faaliyetlerine ara vermişlerdi. Türkiye’nin en büyük uyuşturucu operasyonu ’Bataklık’ta ‘ FETÖ yeniden gündeme geldi.
Bu kritik operasyonda, önemli görevlerde FETÖ bağlantılı isimlerin ortaya çıkması “uyuşturucu FETÖ ilişkisini” yeniden gündeme getirdi. FETÖ’nün gelirleri himmet olarak açıklansa da asıl gelirlerinin kaynağı yasadışı işler. Bu işleri de emniyet ve yargıdaki hakimiyetleri ile örttüler. Kumar, fuhuş rantları, polisteki FETÖ’cüler üzerinden organize edildi. Uyuşturucu işi ise çok gizli tutuldu. Kritik anlarda devreye girip üstünü kapattılar. Bu konuyu hep en gizli alan olarak ele aldılar. Afganistan-Kırgızistan-Türkiye uyuşturucu hattını FETÖ kontrol ediyordu.
