Altın, yüzyıllardır ülkelerin uluslararası rezervlerinde önemli bir kalemi oluştururken çekiciliğinden de hiçbir azalma belirtisi göstermemiştir. Bu nedenle altın, tasarruf sahiplerinin yatırım aracı olduğu gibi merkez bankalarının rezerv yönetiminde de önemli bir rol oynamaktadır.
Dolayısıyla, merkez bankaları da farklı nedenlerle altın rezervlerini artırarak uluslararası rezervlerinin miktarını yükseltirler.
Altın rezervleri, uluslararası rezervler olarak kabul edilen döviz varlıkları yani Euro, ABD doları, İngiliz sterlini ve Özel Çekme Hakları gibi uluslararası rezervler içinde yer alan önemli kalemlerden birisi.
Uluslararası rezervler, başta da altın rezervlerinin miktarının yüksek olması özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülke ekonomileri için bir çok açıdan kritik önem taşımaktadır.
Özellikle kur hareketlerine karşı direnci arttırmak ve dolayısıyla dışarda ve içerde yaşanabilecek şokların etkisini bertaraf etmek için altın rezervleri kritik öneme sahiptir.
Diğer yandan altın rezervleri, ülkelerin ödeyecekleri dış borç anapara ve faizleri yani dış borç servisi için ihtiyaç duyulan önemli bir rezervler konumunda.
Belki en önemlisi de, ülke kredi notunun iyileşmesi, uluslararası finans piyasalarında güvenin arttırılması ve dolayısıyla ülke risk priminin düşürülmesi için altın rezervlerinin yüksek olması çok önemli.
Dünyada altına olan talep geçmişte olduğu gibi günümüzde de artmaya devam ediyor. Altın, Kovid- 19 döneminde de güvenli liman olarak tanımlanması nedeniyle de değeri yükselen ve en fazla talep edilen önemli yatırım araçlarından birisi oldu.
Diğer yandan, altının güvenli liman özelliğinin yanında kullanıldığı bir çok farklı alanları da var. Dünyada altının kullanım alanlarının başında mücevherat geliyor. Her yıl kullanılan altının yaklaşık yüzde 75’i mücevher olarak kullanılırken diğer kısmı ise finans ve yatırım, elektronik, bilgisayar, diş hekimliği, tıp, madalya ve ödüller de kullanılmaktadır.
Altının kullanım alanı arttıkça, altına olan talebi daha da arttırmaktadır.
Ayrıca, döviz varlıkları yani Euro, ABD doları, İngiliz sterlini gibi konvertibil paraların uluslararası rezerv olarak kullanımı azaldıkça, alternatif olarak öne çıkacak ve kullanılacak olan uluslararası rezervin altın olacağı açıktır. Bu yönelim de altına olan talebi arttırmaktır.
Dünya Altın Konseyi verilerine göre dünyada da en çok altın rezervlerine sahip olan ülke, 8133 ton altın ile ABD’dir. İkinci sırada Almanya yer alıyor ve Almanya’nın altın rezervi 3361 ton. En fazla altın rezervlerine sahip olan ülkeler içinde üçüncü sırada yer alan ülke ise 2452 ton ile İtalya gelmekte.
Bu ülkeleri 2436 ton ile Fransa, 2295 ton ile Rusya ve 1948 ton ile Çin takip etmekte. Sonrasında İsviçre, Japonya, Hindistan, Hollanda ve arkasında da Türkiye geliyor.
Türkiye ise 513 ton altın rezervi ile dünyada 11. Sırada yer almakta.
Kovid-19 salgınının olumsuz etkilediği önemli alanların başında eğitim geliyor. Okulların uzun süreli kapalı kalan ülkelerden birisi de Türkiye oldu.
Bu nedenle, ilk ve orta öğretiminin bugün yüz yüze başlayacak olması ve ardından üniversitelerin açılacak olması, beşeri sermaye açısından, normalleşme açısından, ekonomik açıdan, toplumsal ve psikolojik gibi bir çok açıdan önemli olduğu açıktır.
