|
Göç meselesine nasıl bakıyoruz?
Türkiye’nin bulunduğu
bölge
, Asya, Orta Asya ve Ortadoğu
bölgeleri arasında stratejik bir bölge konumunda.
Bu coğrafi konumu nedeniyle de bu bölgede meydana gelen iç savaşlar, karışıklıklar ve siyasi kriz yaşayan ülkelerden yurtdışına çıkış yapıldığında Türkiye,
hem Avrupa’ya sığınmalar için transit ülke hem de son dönemlerde olduğu gibi Türkiye’de kalma gerekçeleriyle düzensiz göç
ün
hedef ülkesi konumunda.
Yaklaşık 10 yıldır Türkiye’de bulunan Suriyeliler ve son
günlerde Afganistan’dan gelen
düzensiz göç meselesi, siyasi gündemin en yakıcı konusu haline geldi.
DÜZENSİZ GÖÇ İLE İLGİLİ İKİ FARKLI GÖRÜŞ
Düzensiz göç konusunda iki farklı görüş var. Birincisi
özellikle Suriyelilerin savaş nedeniyle
ülkelerinde güvenliklerinin olmadığı ve dolayısıyla
ülkelerin gönderilmelerinin can güvenlikleri açısından sorun olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca, geçen süre içerisinde ülkeye yerleşen ve ülke ekonomisine
özellikle vasıf gerektirmeyen işlerde Suriyelilerin çalışması,
ekonomide
önemli
eksikliği kapattığı
ve dolayısıyla ekonomiye önemli
katkılar sağladığı görüşü hakim.

Ayrıca, ülkeye sığınanlara uluslararası koruma sağlamak en temel insan hak olarak görülmektedir.

Diğer görüş ise, siyasi gerekçelerle Suriyelilerin geri gönderilmesi gerektiği ve hatta söylem olarak da ayrımcı ve ırkçı bir dilin gittikçe şiddetlendiğini görüyoruz. Özellikle de düzensiz göçmenlerin ekonomik olarak ülkedeki
GSYH’ye ortak oldukları yani
üretilen
pastanın paydaşları oldukları ve yabancıların istihdam edildiği bunun da ülkeye olumsuz yansıdığını iddia ediyorlar.

Bu iddialarla da popülist bir siyasi söylem geliştirdiklerine şahit oluyoruz. Bolu Belediye Başkanı'nın Suriyelilerin kullandığı suyun 10 kat zamlı olarak verileceğini dile getirmesi, Suriyelilere ve ülkede bulunan diğer göçmenlere karşı bu ayrımcılığın bambaşka bir boyutunu ifade etmektedir.

İşin ilginç yanı tüm dünyada
kendini sol,
sosyal demokrat olarak tanımlayan siyasi partiler yabancı ülkelerden gelen vatandaşlara, sığınmacılara, düzensiz göçmenlere karşı daha hassas ve hatta yabancıların
ülkeye kabul konusunda daha
ılımlı
olurken, biz de tam tersine bir durumun yaşanıyor olması da bambaşka bir paradokstur.
EMPATİYE İHTİYAÇ YOK MU?
Ülkede zorunlu olarak bulunan
yabancı ülke vatandaşlarına karşı empatiye ihtiyaç var. Ayrıca, bir gerçek ki ülkeye sığınanlara uluslararası koruma sağlamak en temel insan hakkıdır.
Bu nedenle, Suriye’de mevcut durum düzelmeden ve güvenlikli bölgeler oluşturulmadan
ülkede
bulunan Suriyelilerin hepsini geri göndermek kabul edilebilir değildir.
Zaten
, Türkiye’de yabancıları koruma
kanunu ile uluslararası standartlarda yasal mevzuatın olduğunu da unutmamak lazım.
Empati diyoruz. Çünkü, Türkiye vatandaşı olup da farklı gerekçelerle yurtdışında farklı
ülke
lerde yaşayan milyonlarca insan olduğunu da unutmamak lazım.
DÜZENSİZ GÖÇ ÖNENLENİR Mİ?
Göç meselesi, ABD’nin, AB’nin, Türkiye’nin ve daha
birçok ülkenin ciddi meselesinden birisi. ABD’de Trump’ın seçim propagandasının temel konusu göçmenlerdi ve Trump başkan
seçildiğinde
Meksika’dan ABD’ye düzensiz göç girişlerini engellemek için
sınırda
uzunca bir duvar ördü
ama ABD halen ülkeye giren düzensiz göç meselesini
çözemedi
.
Dolayısıyla, Türkiye’nin bulunduğu bu bölgede büyük göçlerin her zaman olası olduğunu göz önünde bulundurarak
, yeni göçler için neler yapılması gerektiğini konuşmak, göçmenlerin ekonomiye katkılarını çalışmak ve kurumlar tarafından paylaşılan verilerle ciddi araştırmalar yapmanın tam zamanı.
#Göç
#Türkiye
#Konum
#ABD
#AB
#Meksika
#Trump
3 years ago
Göç meselesine nasıl bakıyoruz?
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak