|
Doğu Akdeniz’in enerji-politiği
Son 20 yıllık süreçte Doğu Akdeniz bölgesinin önemi gittikçe artıyor. Mevcut durumda, Doğu Akdeniz’deki keşfedilmiş rezervler az olsa da potansiyel rezervlerin varlığı
hem bölgede yeni bir enerji denkleminin oluşmasına hem de bu denklemde yer alacak bölge aktörlerinin konumlarının değişmesine neden oluyor.
Diğer yandan, Doğu Akdeniz’de keşfedilecek kaynaklardan yararlanacak olanlar bölge ülkeleri olsa da artacak muhtemel keşifler neticesinde çıkarılacak kaynakların
özellikle AB ülkelerine taşınması hususu Doğu Akdeniz bölgesinin enerji-politiğini derinden etkilemektedir.
AB’nin Yunanistan ve GKRY üzerinden Doğu Akdeniz’de sınırının olduğunu dile getirerek bölge ülkesi gibi davranması ve bölge ülkeleri arasında en uzun sınıra sahip Türkiye’yi gaz arama çalışmaları nedeniyle
yaptırımlarla tehdit etmesi Doğu Akdeniz’i farklı bir denkleme zorluyor.
Bununla beraber, Avrupa’nın doğal gaz tedarikinde Rusya’nın sultasından kurtulma isteği,
Rusya’nın da bölgeye dahil olmasını beraberinde getiriyor.
En önemlisi de bölgeye var olan ilgisi nedeniyle Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na gözlemci olarak katılan ABD, Doğu Akdeniz’de önemli bir aktör olduğunu gösteriyor.
Ayrıca ABD menşeili uluslararası petrol ve gaz şirketlerinin bölgede doğal gaz arama faaliyetlerinde bulunmaları ABD’nin zaten bölgede olduğunun bir göstergesi. Diğer yandan, dünyanın en büyük doğal gaz üreticisi konumunda olan ABD, Türkiye dahil olmak üzere birçok ülkeye sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG)) ihraç etmesi ve
yeni olası keşifler neticesinde doğalgaz fiyatlarında meydana gelecek düşüşlerden etkilenecek
olması nedeniyle bölgede var olmayı kendisi açısından zorunlu görülüyor.

Bu nedenle, yeni dönemde de ABD’nin Doğu Akdeniz bölgesine daha yoğun bir ilgisinin olacağını tahmin etmek zor değildir.

EASTMED PROJESİ VE DOĞU AKDENİZ GAZ FORUMU
Bölgede kurulan ve Mısır, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs, İtalya, Ürdün ve Filistin’in yer aldığı Doğu Akdeniz Gaz Forumu
ile bölgedeki aktörlerin doğal gazın üretiminden taşınmasına kadar olan süreçte beraber hareket etmesi amaçlanmaktadır.

Bu birliktelik bir yandan bölgede kendilerinin belirlediği yeni bir enerji denkleminin oluşmasına diğer yandan Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama alanındaki rakiplerinin bir araya gelmesi anlamına geliyor.

Dolayısıyla, bu forumda yer alan aktörlerin amaçlarında öne çıkan en önemli husus Doğu Akdeniz’den doğalgaz ihracatını teşvik etmek yani kaynakları güvenli ve ekonomik bir şekilde AB ülkelerine taşımaktır. Ancak, bugüne kadar Doğu Akdeniz’deki kaynakların ekonomik ve teknik olarak uygun rotası olan Türkiye’nin
By-Pass edilmesi ve EastMed projesiyle gazın taşınması çabalarının başarılı olmaması bu projenin hayata geçmesinin ne kadar zor olduğunu da gösteriyor.
Açıkçası bölgedeki aktörlerin yeni arayışlarda bulunmaları da
EastMed projesinin neden gerçekleşmediğini bize söylüyor.
Geçen hafta İsrail’in, Doğu Akdeniz Gaz Forumu’na Türkiye’nin katılmasının ticari ilişkiler için iyi olacağını iletmesi,
bu bölgedeki doğalgazın Türkiye olmadan Avrupa’ya aktırılamayacağını ima etmesi açısından oldukça önemlidir.

Türkiye, sahip olduğu avantajlı coğrafi konumu sayesinde, Doğu Akdeniz’de kurulacak enerji denkleminde vazgeçilmez bir ülke konumundadır.

Dolayısıyla hem Yunanistan ile başlayan görüşmeler hem de yumuşayan Türkiye- AB ilişkileri için de
Doğu Akdeniz’deki yeni süreç, bölge enerji-politiği için de önemli bir dönemin başlangıcı olabilir.
#Doğu Akdeniz
3 yıl önce
Doğu Akdeniz’in enerji-politiği
Kara dinlilerle milletin savaşı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim