|
Ekonomi politikaları duruma göre mi kurala göre mi uygulanmalı?
Ekonomilerde uygulanacak
mali ve parasal politikaların kurala göre mi duruma göre mi uygulanması sorusu
gerçekten çok önemli.
Politikacıların mali kural olmaması durumunda
kamu harcamalarını artırması, artan kamu harcamaları dolayısıyla oluşan bütçe açıklarının finansmanında zorlandıklarında borçlanmaya başvurmaları kamu borcunun devasa boyutlara ulaşmasına ve ekonomik istikrarın bozulmasına neden olabilir.
Diğer yandan, para politikası için bir kuralın olmaması durumunda da
yüksek miktarda para arzı ya da kamu harcamalarının merkez bankaları tarafından finanse edilmesi enflasyonun yüksek seviyelere çıkmasına neden olabilir yani fiyat istikrarının bozulmasını beraberinde getirebilir.

Bu nedenle hem fiyat istikrarı hem de ekonomik istikrar için kurala dayalı mali ve parasal politikalara çok ihtiyaç var.

MALİ VE PARASAL KURAL ÖRNEKLERİ
AB ülkelerinin Maastricht kriterleri kapsamında
bütçe açığının GSYH içindeki payının yüzde 3’ü aşmaması ve kamu borcunun GSYH içindeki payının yüzde 60’ı
geçmemesi kriteri mali kural için örnek.

Her ne kadar AB ülkeleri bu kurala uymuyorlarsa da, bu kuralı hedefleyen ülkelerin mali göstergelerinde önemli iyileşmeler sağlanmaktadır.

Para politikası açısından da enflasyon hedeflemesi, sabit oranda para arzının artırılması, hedeflenen GSYH’ye göre para arzı ve Taylor kuralı gibi öne çıkan kurallar bulunmakta.
Taylor kuralı merkez bankalarının politika faizini belirlerken gerçekleşen ve hedeflenen enflasyon ile gerçekleşen ve potansiyel çıktı düzeyi arasındaki fark ile aynı yönde değiştirmesini öngörmesi halidir.
Belirlenen kurallara göre uygulanan para politikasının güvenilir ve etkin olması için belirlenen parasal kuraldan sapılmaması ve piyasa ile iletişimin güçlü bir şekilde sağlanması gerekiyor.
Mesela, faiz kararından önce merkez bankası tarafından piyasaya verilen örtük mesaj ile verilen karar arasında çok fark olmamalı ve dolayısıyla piyasa aktörleri sürprizler yaşamamalı.
En önemlisi de enflasyon hedeflemesinde enflasyon için hedeflenen rakam ile yılsonunda gerçekleşen rakam arasında yüksek oranda sapma olması,
para politikasına güveni azaltacağı gibi Merkez Bankası’nın da kredibilitesinin olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.
MALİ VE PARASAL KURALIN ÖNEMİ
Mali kurallar ile başta
bütçe açığının ve kamu borcunun düşük tutulması ile sağlanan iyileşmeler sayesinde meydana gelecek olası kriz ve daralmalarda ekonomik aktiviteyi artırmak için önemli bir alan sağlanmış oluyor.
Türkiye’nin 2008 küresel ekonomik kriz dönemini birçok ülkeye göre daha az hissetmesinin sebebi hem kamu borcunun hem de bütçe açığının düşük seviyelerde olmasıydı. Buna karşın birçok AB ülkesinin iflas noktasına gelmelerinin nedeni de
kötü bütçe açığı ve yüksek kamu borcuna sahip olmalarıydı.
Ekonomide uygulanan maliye ve para politikasının belli kurala göre uygulanması uygulanan
politikaların kredibilitesini artırdığı gibi güven artırıcı rol de oynar.
Çünkü kural olmadığında açıklanan politikalara bağlı olarak yatırım kararı veren yatırımcı sonradan kuralın değişmesi halinde ekonomi politikalarına güvenini kaybeder.
Mali ve parasal kuralın olması,
ülkenin öngörülebilir olmasına, yatırımcıların karar almada zorlanmamasına ve en önemlisi de gelecek ile ilgili belirsizliklerin azalmasına
önemli katkılar sağlayacaktır.
Özellikle fon kurumasının yaşandığı yani ülkeye sermaye girişlerinin azaldığı
bu dönemlerde uygulanacak mali ve parasal kurallar, ülkeye fon girişinin sağlanması, ülke risk priminin düşmesi, kur baskısının azalması ve en önemlisi de faizlerin düşmesi için önemli bir faktör olabilir.
Bu nedenle yeni ekonomi yönetiminde kurala göre belirlenecek parasal ve mali politikalara çok daha ihtiyaç olduğu bir dönemdeyiz.
#Ekonomi
#politika
3 yıl önce
Ekonomi politikaları duruma göre mi kurala göre mi uygulanmalı?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’