|
Merkez Bankası faiz kararı
B
ugün Merkez Bankası, Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararı için toplanıyor.
En son uzun bir aranın ardından 25 Temmuz’da yüzde 24 olan politika faiz oranı, yüzde 19.75’e düşürülmüştü. Bugün mevcut politika faiz oranı olan
yüzde 19.75 ile
yüzde 15.01 olan
Ağustos
ayı enflasyon oranı arasındaki farkın 4.74 olması yani reel faizin
artmış olması Merkez Bankası’nın faiz indirimi yapması için önemli bir gerekçe olduğunu gösteriyor.


Diğer yandan Eylül ayında, baz yılı dolayısıyla
enflasyonun yüzde 10 seviyelerine düşme olasılığı bugünkü toplantıda faiz indirimini desteklemektedir
.
Peki esas olarak sorulması gereken ne kadarlık bir faiz indirimi olacak?
Piyasada Merkez Bankası’nın bugün 200 - 300 baz puan arasında indirim yapacağı konusunda güçlü beklentiler var.
Bu durumda reel faizin halen yüzde 2’nin üzerinde olması ve Ekim ayının ilk haftasında açıklanacak Eylül ayı enflasyonunun baz etkisi ile yüzde 10 seviyelerine düşme ihtimali reel faizi daha da artıracaktır.
Bununla beraber,
Ekim ve Aralık ayında gerçekleşecek Merkez Bankası PPK toplantısındaki faiz indirim kararında enflasyon beklentisi belirleyici olacaktır.
Ayrıca Türkiye’nin
CDS priminin 390 seviyelerinde
olması, yılın kalan dönemlerinde kur hareketliliği olmaması için faiz indirim kararında temkinli olmayı zorunlu kılıyor.
KÜRESEL PİYASALARDA
SONBAHAR HAREKETLİLİĞİ
Sonbahar, küresel finans piyasaları için önemli bir dönem. Eylül ayında Türkiye’de olduğu gibi küresel piyasalarda da faiz kararları konuşulacak. Merkez Bankası’nın faiz kararının konuşulduğu bugünde
Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı ve belki varlık alım kararı gelecek.
Ayrıca 18 Eylül’de ABD’de FED ’in faiz kararı olacak.
ABD’de de bizim gibi faizlerin indirilmesi konusunda tartışmalar var.
Diğer yandan finans piyasalarında faiz indiriminin ve hatta faizlerin sıfır olduğu ülkelerde negatif faizin konuşulduğu bir dönemdeyiz.
Halihazırda Danimarka, İsveç, İsviçre, Japonya gibi gelişmiş ülkelerde merkez bankası negatif faiz uygularken Avrupa Birliğinde faiz oranlarının
sıfır seviyesinde seyrettiği görülmektedir.
GELİŞMİŞ VE GELİŞMEKTE OLAN
BAZI ÜLKELERDE FAİZ ORANLARI
Gelişmiş ülkelerde
faiz oranları düşük. Mesela AB bölgesinde faiz yüzde 0, ABD’de yüzde 2.25 ve İngiltere’de yüzde 0.75 seviyesinde bulunmakta.
Diğer bazı gelişmiş ülkelerde örneğin
Danimarka, İsveç, İsviçre, Japonya gibi ülkelerde negatif faiz var. Yani bankalara mevduat yatırıldığında bankalar bu mevduatlardan komisyon kesmekte bu da mevduat sahiplerinin tasarrufu banka yerine harcamasını teşvik etmekte.
Gelişmekte olan ülkelerdeki faiz oranlarına baktığımızda ise burada faiz oranlarının yüksek seviyelerde seyrettiğini görmekteyiz.
Mesela,Çin’de faiz oranları yüzde 4.25, Hindistan’da yüzde 5.40, Brezilya’da yüzde 6, Güney Afrika’da yüzde 6.50 seviyelerinde. Diğer taraftan yüksek faiz oranlarına sahip olan Türkiye’de ise bugün yapılacak faiz indirimi öncesi faiz oranı yüzde 19.75, İran’da yüzde 18 ve Arjantin’de yüzde 85.83 seviyelerinde seyrediyor.
Dolayısıyla düşük faiz ya da negatif faiz bulunan ülkelerdeki kaynaklar,
Türkiye gibi
faiz oranları yüksek olan ülkeler için neden fırsat olmuyor
? Neden dünyada mevcut atıl fonlar faizi yüksek olan ülkelere akmıyor?

Bence bu dönem sormamız gereken en önemli sorulardan birkaçı.

#Merkez Bankası
#Faiz
#Piyasa
#Oran
#İsviçre
٪d سنوات قبل
Merkez Bankası faiz kararı
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?