|
Merkez Bankası’nın faiz kararı
Merkez Bankası Kasım ayında yani yeni başkan Naci Ağbal başkanlığında gerçekleşen ilk toplantısında 475 baz puan artışı ile politika faizini yüzde 15’e yükseltmişti. Artış trendinde olan
enflasyon beklentilerinin kırılması, döviz hareketliliğinin ve piyasalardaki belirsizliğin azaltılması
için finans piyasaları tarafından olumlu karşılanmıştı.

Ayrıca, artan faizler ile birlikte, Merkez Bankası’nın yeni yönetiminin piyasalar ile uyumlu olduğu, bankanın piyasalar ile iletişim halinde olduğu ve Merkez Bankası’nın para politikası sürecini sadeleşme ve şeffaflık ile süreci yöneteceği konusunda bir mesaj verilmişti.

Bu nedenle, Merkez Bankası’nın yeni yönetimin ikinci toplantısı ve 2020 yılı son toplantısı olan bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında alınacak karar, piyasalar, enflasyon, ekonomik büyüme, döviz kurları yani birçok makro ekonomik gösterge açısından önemli.
FAİZ ARTIŞI OLUR MU?
AA Finans’ın PPK Beklenti Anketi sonuçlarına göre,
bugün gerçekleştirilecek olan PPK toplantısında ekonomistlerin tamamına yakını faiz oranında artış olabileceğini söylerken,
gerçekleştirilecek politika faizi beklentilerinin ortalaması 150 baz puan olmuş.
Demek ki halen enflasyonu düşüreceği
beklentisiyle faiz artış ihtimali devam ediyor.
Enflasyonun düşürülmesinin öncellikli olduğu bu dönemde, Merkez Bankası’nın Kasım ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararında ifade ettiği gibi
“düşük enflasyon ortamının kalıcı olarak tesisinin, ülke risk primlerinin düşmesi, dolarizasyon eğiliminin tersine dönmesi, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla, makroekonomik ve finansal istikrarı olumlu etkileyeceği”
beklenmektedir.

Ancak, Merkez Bankası’nın alacağı yeni faiz artışı bahsedilen fonksiyonlarını yerine getirebilir ama bu pandemi döneminde ekonomik büyümeyi de öne çıkarmak gerekiyor. Ayrıca ekonomik büyüme istihdam demek olduğunun da unutmamak gerekiyor.

FAİZ- EKONOMİK BÜYÜME DİLEMMASI
Merkez Bankası’nın “2021 Yılı Para ve Kur Politikası” raporundan da açıkladığı gibi
enflasyonun yüksek olması ya da enflasyon artacağı sürekli bir beklenti durumuna gelmesi durumunda var olan sınırlı kaynakların
ekonomik büyümeyi artıracak verimli alanlardan uzaklaşmasına neden olmaktadır.

Bu durumu Türkiye’de yüksek enflasyon yaşadığımız yıllarda defalarca yaşadık.

Bu nedenle, Merkez Bankaları için fiyat istikrarı ne kadar önemliyse ekonomik büyüme ve istihdam da o kadar önemli hale gelmiştir.
Merkez Bankalarının bu görevlerinin yanında finansal istikrarı da ekleyen yeni bir yaklaşımı olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Her ne kadar fiyat istikrarı ve bunun getireceği iyileşmeler faiz artışıyla gerçekleşiyorsa, söz konusu faiz artış döneminin uzun sürme ihtimalinin ekonomik büyüme için bir sorun teşkil edeceği de açıktır.

Yüksek faiz ekonomik büyüme dinamiğini olumsuz etkileyebilir.
Çünkü yüksek faiz ve olası faiz artış beklentisi hane halkı harcamalarını azaltacağı gibi, yatırım harcamalarının düşmesine, dolayısıyla ekonomideki çarkların yavaşlamasına da neden olma ihtimali vardır.
Yani faiz artışı ile ekonomik büyüme arasındaki dilemmayı bize söylüyor.
Pandemi koşullarının getirdiği zorluklar, dünya ekonomisindeki daralma ve pandeminin ne kadar devam edeceği konusundaki soru işaretleri,
birçok gerekçeyle ekonomik büyüme için daha hassas olmayı da zorunlu hale getiriyor.
#Merkez Bankası
3 years ago
Merkez Bankası’nın faiz kararı
Fransızlar"ın halifesi
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir