|
Piyasalar ikna oldu mu?
Ekonomide yönetim değişikliği ile beraber
hem iç piyasalarda hem de dış piyasalarda verilen mesajların ardından
somut adımlar için yüksek bir beklenti oluştu.
İlk olarak, Merkez Bankası’nın piyasa beklentileri doğrultusunda artırdığı faiz ve sadeleşme kapsamında bundan sonra politika faizinin kullanılacak olması Merkez Bankası’nın bu aşamada piyasanın kendisinden beklediği adımı atmış olduğunu göstermektedir. Yani
piyasa beklentileri ile Merkez Bankası kararı arasında bir uyum olacağı ve piyasaların şaşırtılmayacağı konusunda açık bir iletişim işareti oldu.
Ayrıca, Merkez Bankası son dönemlerde artan kredi ivmesinin neden olduğu
harcamaların enflasyonu düşürdüğü gerekçesiyle faiz artırımının
enflasyonu düşüreceği dolayısıyla fiyat istikrarı için gerekli adımı attığını ifade etti.
Ama şimdi hem hükümet tarafından piyasalara mesaj olarak verilen ekonomi ve hukuk reformlarının
detaylandırılması hem de alınacak reform kararlarının hızlıca alınması ve uygulanması konusunda yüksek bir beklenti oluştu.
PİYASALAR İÇİN GÜVEN
Sanırım piyasalara güven bu dönemin en önemli kavramlarından birisi. Ekonomide işlerin iyi
gitmesi, enflasyonun kontrol altına alınması, dolara talebin düşmesi dolayısıyla kurlarda hareketliliğin azaltılması, parası olanların dövizi değil yatırımı düşünmesi
için ekonomide alınan kararlara güven duyulması gerekiyor.
Geçen hafta vatandaşın halen dolar talep etmesi ve dolayısıyla döviz mevduatlarının artış trendinde olması verilen mesajların
vatandaşın kararı üzerinde çok etkili olmadığını dolayısıyla daha somut adımların atılması gerektiğini bize söylüyor.
Güven konusu yerli yatırımcılar için ne kadar önemliyse uluslararası yatırımcılar için de oldukça önemli. Özellikle
döviz kurlarında hareketliliğin olduğu, yüksek ülke risk primi nedeniyle yurtdışından fon girişinin azaldığı yani fon kurumasının olduğu
bu dönemde daha da önemli hale geldi.

Diğer yandan, Türkiye’nin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından yatırım yapılabilir seviyede notlandırılmaması nedeniyle yatırımcıların teşvik edilmesi için çok ciddi bir yol haritasına ihtiyaç olduğu açık.

Uluslararası yatırımcıların yüksek faizden yararlanması amacıyla menkul değerlere yapılan yatırımlar olarak
tanımlanabilecek portföy yatırımlarından girişler olabilir ama Türkiye’nin doğrudan yabancı yatırımlara ihtiyacı var.
Doğrudan yabancı yatırımlar için yeni yol haritası oluşturmanın, yabancı sermaye girişinin hızlandırılması, üretimin artırılması, ekonomide olası finansal kırılganlıkların azaltılması ve var olan olumsuz algının giderilmesi için
ne kadar önemli olduğu açıktır.
BEKLENTİLERİ KARŞILAMAK
Bu dönemde başta
çalışanların, işverenlerin, esnafın
yani ekonomide tüm tarafların ekonomik beklentilerini öğrenmek ve bu beklentileri göz önünde bulundurarak yola çıkmak gerekiyor.
Bu açıdan tarafları temsil eden sektör temsilcileri,
dernekler, sendikalar, vakıflar ve ilgili STK’ların bir masada toplanması ve bu masada dile getirilen beklentilerinden yeni bir yol haritasının çıkarılması elzemdir.

Bu şekilde belirlenecek yeni yol haritası hem yeni ekonomi yönetiminin ikna gücünü yükseltir hem de uygulanacak politikalara olan güveni artırır.

En önemlisi de toplumun taraflarıyla
güçlü iletişim sağlanmış
olacaktır.
Ancak, bu durumda
uygulanacak ekonomi politikaları başarılı olur.
#Piyasa
3 yıl önce
Piyasalar ikna oldu mu?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset