|
Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve Türkiye
2
015 yılında gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde 17 ana amaç ve bu amaçları gerçekleştirmek için 169 hedef belirlenmiştir.
Bu hedeflere 2030 yılına kadar ulaşılması için öncelikle ortaya konulan bir yol haritası bulunuyor. Ardından bu amaç ve hedeflere erişim düzeyini belirlemek maksadıyla da 232 göstergeden oluşan bir küresel gösterge seti oluşturulmuştur.
2016’da yürürlüğe giren bu hedeflere
2030 yılına kadar başarıyla ulaşmak için Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP),
hedefler kapsamında planlanan politikalara ve finansmana rehberlik etmektedir.
SÜRDÜRÜLEBİLİR
KALKINMA HEDEFLERİ NELERDİR?
BM tarafından belirlenen 17 ana amaç “Sürdürülebilir Kalkınmanın” öncelikli hedefleri olarak kabul edilmiştir.
Kabul edilen bu 17 ana amaç 2000 yılında ilan edilen Binyıl Kalkınma hedeflerinin devamı niteliğinde olup 2030 yılına kadar;
yoksulluğun ortadan kaldırılması, ekonomik refahın eşit ve adil bir şekilde paylaşımı ve insanlığın ortak refahının sağlanması gibi ana amaçlarla yoluna devam ederken, diğer yandan da iklim değişikliği, ekonomik büyüme, nitelikli eğitim, yenilikçilik, sürdürülebilir tüketim, barış ve adalet gibi yeni alanları kapsamına almaktadır.
Başka bir ifade ile bu hedefler, tüm alanlarda ilerleme sağlamak için
“evrensel eylem”
niteliğinde bir çağrıdır.
BM tarafından kabul edilen 17 hedef, ana başlıklarla şöyle:

Yoksulluğa son, açlığa son, sağlıklı bireyler, nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su ve sıhhi koşullar, erişilebilir ve temiz enerji, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sanayi, yenilikçilik ve altyapı, eşitsizliklerin azaltılması, sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları, sorumlu üretim ve tüketim, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam, barış ve adalet ve hedefler için ortaklıklar.

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ VE
TÜRKİYE
TÜİK ise Sürdürülebilir Kalkınma hedefleri için kullanılan göstergeler ve ikame gösterge yani yaklaşık
100 gösterge kullanarak Türkiye’nin kalkınma hedeflerinde geldiği aşamayı izlemektedir.

Türkiye’de 2010-2018 dönemi için Sürdürülebilir Kalkınma Göstergeleri incelendiğinde önemli gelişmelerin hayat bulduğunu görüyoruz.

Şöyle ki;
Yoksulluğun azaltılmasında önemli
katkısı olan sosyal koruma harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı 2018 yılında yüzde 11,9 olarak gerçekleşmiş ve 2010 yılında yüzde 16,9 olan yoksulluk oranı da 2018 yılında yüzde 13,9’a gerilemiştir.
Sağlık ile ilgili göstergelere bakıldığında
ise anne ölüm oranının 2010 yılında yüz bin canlı doğumda 16,7 iken, 2018 yılında 13,6’ya, beş yaş altı ölüm hızı 2010 yılında bin canlı doğumda 15,5 iken, 2018 yılında 11,4’e düştüğü görülmektedir.
Başka bir gösterge
eğitim alanında
yaşanan gelişmelerdir. Bu alanda önemli bir gösterge olan beş yaş net okullaşma oranının
2015 yılında yüzde 67,2 iken 2018 yılında 8,0 puan artarak yüzde 75,2’ye yükseldiği görülüyor.
Toplumsal cinsiyet eşitliği
göstergelerin biri olan
kadınların yöneticilik pozisyonlarındaki oranlarına bakıldığında
ise 2012 yılında bu oran yüzde 14,4 iken 2018 yılında yüzde 16,3’e yükselmiştir. Bu kapsamda
önemli göstergelerden bir diğeri ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadınların sandalye oranıdır.
1 Kasım 2015 tarihindeki seçimlerde bu oranın yüzde 14,7 seviyesinde iken 2018 yılı seçim sonuçları kapsamında Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki kadınların sandalye oranı yüzde 17,3’e ulaştığı dikkat çekmektedir.
Enerjiye erişim
konusu ile ilgili göstergelerden biri doğalgaz aboneliği bulunan hanelerin oranıdır. 2014 yılında yüzde 51,0 olan doğalgaz aboneliği oranı 2018 yılında yüzde 63,5’e yükselmiştir.
Ekonomik büyüme ve yenilikçilik
ile ilgili araştırma ve geliştirme (AR-GE) harcamalarının GSYH içindeki payı 2010 yılında yüzde 0,80 iken, 2018 yılında yüzde 1,03’e yükselmiştir.
HEDEFLERE ULAŞMAK MÜMKÜN MÜ?

Bir yandan yoksulluğun tamamen ortadan kaldırılması ve eşitsizliklerin azaltılması diğer yandan eğitimde kalitenin yükseltilmesi, ekonomik büyümenin sağlanması ve bunu gerçekleştirirken de çevreyle uyumlu olarak bu hedeflere ulaşabilmek ve başarabilmek çok kolay değil.

Bu göstergeler ışığında, günümüzde gelişmiş ülkeler ve fakir ülkeler arasındaki uçurum giderek artıyorken, gelişmiş ülkeler ile fakir ülkeler arasında
bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için işbirliği olup olmadığı sorusu da ayrı bir tartışma konusudur.
#Ekonomi
#Enerji
#Hedef
#AR-GE
4 yıl önce
Sürdürülebilir kalkınma hedefleri ve Türkiye
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak