|
Gençlik programlarında müzik ve eğlence

Birkaç yazıdır gençlerimizi kendi inancımıza ve kültürümüze bağlı yetiştirebilme adına neler yapılabileceğini sesli düşünüyoruz. Aklımıza gelenleri söylemeye devam edelim. Bunlar nas değil, bizim kanaatlerimizdir.



Önce şunu bilmeliyiz, her hal ve ortam, her yaş ve cinsiyet başka bir programı gerekli kılabilir. Bunun ne olması gerektiğini ilgililer öğrenip uygulamalıdırlar.

İşin esasının ve başlangıç noktasının aile olduğunu da daha önce söylemiştik.

Böyle bir ibahiyye (canın ne istiyorsa yap) ortamında ve böyle kozmopolit bir kültürde imanını sağlama alıp, asgari namazını kılabilen bir gencin evliyadan olduğu söylenebilir. Namaz üzerinde çok durmamızın sebebi, pek çok mezhebin namaza imana denk saymasıdır. Allah buyuruyor ki, ‘namazı dosdoğru kılın, işte bu namaz kişiyi fahiş günahlardan ve çirkinliklerden alıkoyar’. Namazlarını dosdoğru kılanlar bunun böyle olduğuna kendi üzerlerinde şahit olmuşlardır. Yani her hangi bir namaz değil, dosdoğru kılınan namaz.

Evvel emirde gençlerin imanlarının desteklenmesi gerekir. Bunun için akla hitap edilmesi önemlidir. Böyle rasyonalist ve pozitivist bir asırda yetişen genç, aklının almadığı bir şeyi din olarak kabullenemez. Bundan olacak ki, Kuranıkerim akletmeye ve düşünmeye çokça vurgu yapar. Ayetlerde düşünmenin farklı boyutlarıyla ilgili ondan fazla kavram vardır. Demek ki, düşünmenin bu kadar çok çeşidi ve fonksiyonu bulunmaktadır. Delil anlamında da Kuranıkerim’de ondan fazla kavram vardır. Bunlardan biri ‘burhan’dır. Burhan, daha çok aklı ikna eden delildir. Hz. Yusuf’un, Zeliha’nın tuzağından kurtulabilmesi burhan ile olabilmiştir. ‘Eğer Yusuf Rabbinin burhanını görmeseydi o da ona meyledebilirdi’. Demek ki, nefsin arzularını dengeleyen güçlerden biri burhanı, yani aklı devreye sokabilmedir. Bunun en önemli yolu ise okumadır, tartışmadır, ileri okumalardır. İşte gençler için bunu sağlayan ve teşvik eden etkinlikler yapılmalıdır. Akla gelen her yolla okuma teşvik edilmelidir, umre başta olmak üzere çeşitli ülkelere kültürel ziyaretler, okumayı başaranlara ödül olarak sunulabilir.

Tabii ki, okumada ve anlamada herkes aynı derecede değildir; basitten başlayıp ağıra doğru gidilmelidir. Bu sebeple kitap seçimi de başlı başına bir meseledir. Gençlerin de hepimizin de kurtuluşumuzu sağlayabilecek önemli işlerden birisi okumadır. Bunu sağlayabilecek yöntemler yerine ve zamanına göre ilgililer tarafından bulunup uygulanmalıdır.

Gençler için programlar yapılırken ihmal edilmeyecek hususlardan biri de müzik ve oyundur. Bunlar çocuğun fıtratında var olan ihtiyaçlardır. Bunun meşru ölçülerle karşılanması onun için ekmek kadar, su kadar önemlidir. Hayvanların küçükleri bile kendilerini hayata oyunla hazırlarlar. Bugün için özellikle futbol ve müzik çok önemlidir. Futbol derken elbette takım tutmayı kast etmiyoruz. Bunlara hiç ihtiyaç duymama belki ideal çizgi sayılabilir ama bu ancak çok ileri tefekkür aşamalarında olabilir. Bunların hiç olmaması herkes için mümkün olamaz. Şu anda İslam’a sıcak bakılmamasının sebeplerinden birisi, Müslümanların bu konuda gençliğin ihtiyaçlarını hesaba katıp karşılayamamalarıdır. Müzik konusunda kırk yıldır biriktirdiğim notlarımla bir şeyler yazmayı düşünüyorum, ama şimdilik bilmemiz gereken şudur: Müzik ve eğlence aynı zamanda bir medeniyetin alt yapısının temel taşlarındandır. Medeniyet her kademedeki insanını başkalarına özenti duyurmadan tatmin edebilen insani tekâmül noktasıdır.

Hali hazırdaki müslümanlar bu konuda iki arıza ile maluldürler. Birincisi, müziğin ve oyunun hükmü konusunda kafalarının net olmaması, ikincisi ise sanat değeri taşıyan kaliteli müzik yapabilme düzeyine ulaşamamış olmaları. Dindar ailelerin düğünlerinde bile gençlere cazip gelecek hemen hiçbir şey yoktur. Ya mevlit okutulur, ya da modası geçmiş ve sosyal gerçeklikten uzak vaazlar verilir.

Eğer müzik gerekli ise o zaman bu konuda şu prensiplerin bilinmesi ve uygulanması da gereklidir: ‘Allah her şeyin ihsan ile yani olabileceğinin en güzeli ile yapılmasını emreder’. ‘Bir iş yaptığınızda onu en mükemmel şekilde yapmanızı Allah sever’ (Hadisi şerif). O halde kesinlikle kalitenin tutturulması ve bedii zevklerin, başkalarına özenmeye fırsat bırakmadan tatmin edilmesi gerekir. Bunu söylerken müzikle, ibadetlerin müzikalleştirilmesinin aynı şeyler olmadığını da bilmeliyiz. Ayrıca müzik gibi sanat dallarının bizatihi gaye olmadığını, karşı kültürlerin bunu bir üstünlük vasıtası kılıp bu yolla verdikleri tahribata yapılacak karşı koyma ve misilleme aracı olduğunu da bilmeliyiz. Sanatı gerekli kılan sebeplerden biri budur.

Bugünlük konumuzu şu dipnotla bitirelim: Bilindiği gibi Resulüllah Efendimiz (sa) gençlik yıllarında Mekke’de müzikli eğlence etkinliklerine iki kez katılmak istemiş, ama her ikisinde de giderken üzerine ağırlık çöküp uyumuş ve katılamamıştır. Bundan iki şey anlayabiliriz. Müzik ve eğlence herkesin ilgi duyabileceği fıtri ve insani bir ihtiyaçtır ama Peygamber'in ve onun varislerinin buna ayıracak zamanları kalmamalıdır.

#Genç
6 yıl önce
Gençlik programlarında müzik ve eğlence
ABD için Türkiye, Türkiye için ABD
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir