İnsanoğlunun ifrat ile tefrit, yani iki aşırı uç arasında dengeyi bulup orta çizgide kalması zordur ama önemlidir. Zaten imtihanı da budur. Bunu bilir ve aklını kullanırsa kazanır.
Maneviyatta ve takdiste ileri geri kaymalar mümkün ve tehlikeli olduğu için Resulüllah Efendimiz bu konularda hassas ölçüler koymuştur. Ama insanoğlu bunları esnetmekte de mahirdir, bunun için şeytan ona ilginç bahaneler üretir. Bu açıdan Resulüllah’ın şu ölçülerine bakalım:
Allah’tan başkası adına yemin etmek de yine bu sebeple şirk sayılmıştır. Çünkü yemin, insanın Allah’ın gücünü yanına alarak söylediği sözü O’nunla güçlendirmek istemesidir. Başkası adına yemin etme, onun da Allah’ın gücü gibi gücünün olduğunu varsayma olduğu için şirktir.