|
Hükûmet haklarından feragat etti, sıra şimdi zenginlerimizde
Birkaç gün önce, bir arkadaşımız odaya girip,
“Mailinize bakar mısınız, size bir davet gelmiş”
dedi. Maile baktığımda davet yoktu. Arkadaşımız ısrar etti,
“Belki de önemsiz mailler kutusuna düşmüştür”
dedi. Bunun üzerine,
“önemsiz mailler”
bölümüne bakmaya başladım. Bana gönderilen o davetiyeyi bulamadım ama o kutuda ekonomimizi ilgilendiren çok önemli maillerin olduğunu gördüm.
2022’NİN İLK ÇEYREĞİNDE BAKIN ŞİRKETLERİMİZ NASIL BÜYÜMÜŞ
Burada hepsinin ismini zikredecek değilim. Ama
Türkiye’nin çok önemli şirket ve holdinglerinin 2022 yılı ilk çeyrek bilanço ve kârlarının açıklandığı maillerden birkaçını size aktarmak itiyorum:
-
Koç Holding,
2022 yılının ilk çeyreğinde konsolide bazda toplam
152,1 milyar TL gelir elde etti.
-
ÜNLÜ Yatırım Holding
, 2022’nin ilk çeyreğinde
net kârını yüzde 246’lık artışla 38,7 milyon TL’ye yükseltti.
-
Ülker
Bisküvi, bu yılın ilk çeyreğinde
satışlarını 5,9 milyar
TL’ye ulaştırdı.
-
Aksa Enerji,
2022 yılının ilk çeyreğinde
net kârını bir önceki yılın aynı dönemine göre 5,6 kat artırarak 1,2 milyar TL’ye yükseltti.
-Sabancı Holding iştiraki Çimsa, yılın ilk çeyreğinde cirosunu yüzde %112 artırarak 639 milyon TL’den 1 milyar 355 milyon TL’ye çıkardı.
Net kârını ise 124 milyon TL olarak gerçekleştirdi.
-İş Bankası iştiraki Şişecam’ın 2022 yılına ait ilk çeyrek bilançosunun özeti: 3,5 milyar TL net dönem kârı elde etti. Yüzde 257 artışla,
3,9 milyar TL esas faaliyet kârı elde etti.

-Sabancı Holding iştiraki Brisa’nın 2022 yılına ait ilk çeyrek bilançosunun özeti: 612 milyon TL net dönem kârı, 2,7 milyar TL satış geliri elde etti.

-Yapı ve Kredi Bankası 2022 yılının ilk çeyreğinde konsolide olmayan
net dönem kârı 7 milyar 258 milyon TL seviyesinde gerçekleşti.

-BİM, 2022 yılının ilk çeyreğinde 1 milyar 342 milyon TL net dönem kârı elde etti.

Yukarıda bazılarını örnek verdiğimiz gibi sayısız şirketimiz 2022 yılının ilk çeyreğinde olağanüstü kârlar açıkladı.
Bu tablo Türkiye’nin medarı iftiharıdır.
Ve savunma sanayii kuruluşlarımız gibi dev şirketlerimiz bu tabloya bilerek alınmamıştır.
Üreten, istihdam sağlayan, yatırım yapan kuruluşlarımızın bu başarısı hepimizin takdirini toplamıştır.

Ne var ki bu tabloyla birlikte bir başka gerçeğimiz daha var. O gerçek, pandemi ve ardından gelen Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte dünyada baş gösteren enflasyon ve pahalılık ile birlikte dar gelirlilerimizin geçim sıkıntısıdır.

İşte bu yüzden tam bir yıl önce bu köşede
“Zenginden alın fakire verin”
başlığıyla dezavantajlı kesimlere destek olunması gerektiğine dikkat çekmiştik.
“Zenginden alın, fakire verin
(…) Bazı sektörlerimiz pandemi sürecinde büyüdü, güçlendi. Cirolarını birkaç kat artırdı. Bu iyi bir şey. Ancak
bazı sektörler pandemi ile birlikte büyük sıkıntılar çekiyor.
Dikkatinizi çekmek istediğim kesim ise “sektör” bile diyemeyeceğimiz “günlük” kazanan, emek yoğun çalışan insanlarımız.
Sıkıntıları hat safhada. Bir yılı aşkın zamandır, tabir yerindeyse “sosyal sermaye”den yiyorlar. Yani, eş-dost, hısım-akraba, ana-baba, evlat desteği ile ayaktalar. Devlet katkısı bir yaraya merhem ama, yarayı onarmaya yetmiyor.
Dünyadaki gelir adaletsizliğini biliyoruz. Ülkemizdeki gelir adaletsizliğini de…
Gün odur ki, zenginden alıp fakire verme zamanıdır!
Zenginin vergisi artırın! Fakir-fukaranın kursağına bir lokma nimet fazla girsin. Olmaz mı?”
(Yeni Şafak 19.05.2021)
ÖNERİMİZİ “VARLIK VERGİSİ” DİYE TACA ATMAK İSTEYENLERİN AMACI BELLİ

Bu yazı yayımlandığında henüz Rusya-Ukrayna savaşı başlamamıştı. Henüz, enflasyon yüzde 70’ler seviyelerine gelmemişti. Henüz, dünyada gıda tedarik zinciri kırılmamıştı. Henüz, enerji fiyatları bu seviyelere gelmemişti.

Ama o yazıyı yazdığımızda en çok rahatsız olanlar, o günlerde
“Hükûmet dar gelirlilere yardım etmiyor”
diye ortalığı ayağa kaldıranlardı. Koro halinde, bizim
“varlık vergisi”
önerdiğimizi söylediler, yazıp çizdiler.
O günden sonra bu köşede ve değişik platformlarda defalarca aynı düşünceyi dile getirdik.
“Zenginden alın fakire verin..!”
FERAGAT SIRASI ZENGİNLERİMİZE GELMİŞTİR
Hükûmet, kendi alacaklarından feragat etti. KDV indirimi, vergi affı, vergi muafiyeti, teşvik, istihdam için sigorta prim teşviki, doğalgaz ve elektrikte yüzde 70’lere varan sübvanse gibi birçok alanda kendi alacaklarından feragat etti. Fakir-fukaraya yaptığı yardımları artırdı.

Ama olmadı. Ne pahalılık çözüldü, ne dezavantajlı gruplar ekonomik olarak rahatladı.

Çünkü, hükûmet kendi alacaklarından feragat etti ama
“zenginlerimiz” kendi kârlılıklarından feragat etmedi.
Şimdi bir kez daha söylüyorum. 2022’nin ilk çeyreğinde bilanço rekorları kıranlar, kârlarını katlayanlar, dar gelirliler, dezavantajlı gruplar, geride kalma ihtimali olanlar için ellerini taşın altına koymalı. Bir fon kurulmasının öncülüğünü yapmalı.
Daha önce
“Zenginden alın fakire verin” diyorduk, şimdi: “Zenginlerimiz, elinizi cebinize atınız. Hükûmetin yaptığı feragatin bir benzerini yapınız!”

Ne dersiniz?

#Hükümet
#Varlık vergisi
#Koç
#Sabancı
#Ülker
#Aksa
#Ünlü
#Yapı Kredi
2 yıl önce
Hükûmet haklarından feragat etti, sıra şimdi zenginlerimizde
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi