***
Diyarbakır HDP İl Binası önünde olanları görüyorsunuz.
Bu ülkenin en değerli kaynağı, insan kaynağı bir terör örgütü tarafından heder ediliyor. Kürt çocukları nasıl yok ediliyor görüyorsunuz. O anneler, babalar işte bu yakıcı gerçeği anlatıyor hepimize.
Bu memlekette hangi etnik gruptan olursanız olun şayet Kemalizm’e tehdit olarak algılanmışsanız bir dönem devletin hedefindeydiniz ve o hedefe konanlar büyük acılar çekti.
Aleviler Alevi olduğu için Sunniler Sunni olduğu için, dindarlar dindar olduğu için Kürtler Kürt, Türkler Türk olduğu için acı çekti.
Ta ki, her kesimi ilgilendiren demokratik haklar elde dilinceye kadar. Bütün gruplara, etnisitelere, cemaat ve vakıflara yönelik geniş demokratik açılımlar yapılıncaya kadar. Hakkını teslim edelim bu hakların neredeyse tamamında lider olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti olarak Ak Parti’nin imzası var. Ne başörtüsü sorunu kaldı bu ülkede ne azınlık cemaatlerinin vakıf mallarının talan edildiği günler, ne Kürtçenin yasaklandığı dönem kaldı.
Nihayetinde Türkiye’de bir vatandaş hangi etnik kimlikten olursa olsun birinci sınıf vatandaş olmuştur. Hala bir takım sorunlarımız yok mudur? Elbette vardır. O sorunların çözümü de sistem içerisinde mücadele yoluyla demokrasimizi güçlendirmekten geçer.
Ne var ki devletteki bu değişim ve demokratikleşme PKK terör örgütü ve onun uzantılarında farklı bir karşılık buldu. HDP, PKK terör örgütüne eleman devşirilen “legal” merkezlerden biri haline geldi.
Böyle bir durumda insan kaynağı açısında ziyadesiyle zorluk çeken terör örgütü, zorla dağa kaldırılacak çocuklara bel bağlamış görünüyor.
Diyarbakır’da HDP binası önünde oturma eylemi ve açlık grevi başlatan anneler-babalar bu anlamda terör örgütünün en büyük engeli olarak karşılarında duruyor.
Saygı duyulması, desteklenmesi, yalnız bırakılmaması gereken bir eylemi İstanbul’dan selamlıyorum.
Dileğim odur ki o anneler babalar evlatlarına salimen bir an önce kavuşur.
- Komedyenler, türkücülerneden sessizsiniz
- Çanakkale Kirazlı Tepe’deki altın madeninde kesilen ağaçlar için ortalığı ayağa kaldıranlara da bu vesileyle bir çift söz söylemek gerekiyor.
- Yalandı, yanlıştı, çarpıtmaydı. Hepsi tamam. Ne var ki en safiyane düşünceyle “Bir ağacın kesilmesine karşı verilecek mücadele saygıyı hak eder.” Tamam. Burada bir sorun yok.
- Bir ağacın kesilmemesi için eylem koymak saygı değer.
- Peki bir çocuğun terör örgütü eliyle heder edilmesine karşı eylem koymak bir ağaç eyleminden çok daha az saygı değer midir?
- Komedyenlerin, türkücülerin PKK’nın kaçırdığı çocuklar için HDP önünde oturma eylemi yapan açlık grevine giden anne babalara vereceği bir destek yok mudur?
- PKK tarafından kaçırılan gençler için söyleyeceği bir çift sözü yok mudur?
- Çocukları için HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi yapan annelere söyleyecek bir tek destek cümlesi yok mudur?
- Açlık grevine başlayan baba için sosyal medyada bir cümlelik destek paylaşımı yapamayacak haldemidirler?
- PKK terör örgütü ve onun destekçilerinin gazabından mı korkarlar yoksa onlarla birlikte mi çalışıyorlar?
- Sahi siz Kirazlı Tepe’de kesilen ağaçlar için koyduğunuz eylemin zerresini PKK tarafından kaçırılan fidanlarımız için neden koymuyorsunuz?
- Bu ne riyakarlıktır. Bu ne ahlaksızlıktır. Bu ne pespayeliktir.
- Allah aşkına siz nereden türediniz?