|
HDP ve PKK’ya direnen anne-babaları uzaktan selamlamak
Bir anne feryat ediyor.
“Çocuğum bu kapıdan girdi bir daha çıkmadı. O gelinceye kadar bu kapıdan ayrılmayacağım.”

Bir baba meydan okuyor. “
Ya oğlum gelecek ya ben ölüp gideceğim. Ölüm orucum o gelinceye kadar devam edecek o güne kadar boğazımdan bir lokma geçmeyecek.
Bir kadın haykırıyor.
“Ba
şlarım sizin Kürdistan davanıza!”

***

Diyarbakır HDP İl Binası önünde olanları görüyorsunuz.

Bu ülkenin en değerli kaynağı, insan kaynağı bir terör örgütü tarafından heder ediliyor. Kürt çocukları nasıl yok ediliyor görüyorsunuz. O anneler, babalar işte bu yakıcı gerçeği anlatıyor hepimize.

TÜRKİYE’NİN ÇOCUKLARI
HEDER EDİLDİ, EDİLİYOR
Bu ülkenin insanları, çocukları, gençleri bir zamanlar devlet eliyle heder edildi.
12 Eylül 1980
öncesi sağ-sol çatışması adı altında birbirine kırdırıldı. Binlerce gencimiz kara toprağa düştü. Hatta Belçika menşeli
bir silah sabah bir devrimciyi kara toprağa düşürürken aynı silah öğleden sonra bir ülkücü genci toprağa düşürdü
.
1980’lerin sonu ile 90’lar
sa PKK terör örgütü ile mücadele adı altında
Kürt gençlerinin beyaz Toroslara bindirilip faili meçhul cinayetlere kurban gittiği yıllardı.
Hani bir zamanların İçişleri Bakanı bugünün İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “
Faili meçhuller kabulüm”
dediği yıllardan söz ediyorum.
HEDEFE HANGİ KESİM KONMUŞSA
BÜYÜK ACILAR ÇEKTİ

Bu memlekette hangi etnik gruptan olursanız olun şayet Kemalizm’e tehdit olarak algılanmışsanız bir dönem devletin hedefindeydiniz ve o hedefe konanlar büyük acılar çekti.

Aleviler Alevi olduğu için Sunniler Sunni olduğu için, dindarlar dindar olduğu için Kürtler Kürt, Türkler Türk olduğu için acı çekti.

Ta ki, her kesimi ilgilendiren demokratik haklar elde dilinceye kadar. Bütün gruplara, etnisitelere, cemaat ve vakıflara yönelik geniş demokratik açılımlar yapılıncaya kadar. Hakkını teslim edelim bu hakların neredeyse tamamında lider olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın parti olarak Ak Parti’nin imzası var. Ne başörtüsü sorunu kaldı bu ülkede ne azınlık cemaatlerinin vakıf mallarının talan edildiği günler, ne Kürtçenin yasaklandığı dönem kaldı.

Nihayetinde Türkiye’de bir vatandaş hangi etnik kimlikten olursa olsun birinci sınıf vatandaş olmuştur. Hala bir takım sorunlarımız yok mudur? Elbette vardır. O sorunların çözümü de sistem içerisinde mücadele yoluyla demokrasimizi güçlendirmekten geçer.

PKK/HDP KÜRT ÇOCUKLARINI
DAĞLARDA HEDER EDİYOR

Ne var ki devletteki bu değişim ve demokratikleşme PKK terör örgütü ve onun uzantılarında farklı bir karşılık buldu. HDP, PKK terör örgütüne eleman devşirilen “legal” merkezlerden biri haline geldi.

Çocuk yaştaki gençler bir şekilde HDP ve PKK tarafından dağa götürülüp eline silah tutuşturuldu. Kürt çocukları ideolojik olarak devlet düşmanı olarak yetiştirilmeye başlandı. Mesela Diyarbakır Ofis semtindeki kafeler demokratik ortamdan istifade edilerek bir nevi “
PKK akademisi”
ne çevrildi.
İNSAN KAYNAĞI TÜKENEN
TERÖR ÖRGÜTÜ ÇOCUK KAÇIRIYOR
BUNA DA HDP ZEMİN HAZIRLIYOR
2016 Ağustos ayından bu yana Türkiye terörle mücadele konseptini değiştir. Yeni konsepte göre terör kaynağında kurutuluyor. Ne şehir hakimiyeti, ne kırsal alan hakimiyeti kaldı. Dahası daha geçtiğimiz 30 Ağustos Resepsiyonu’nda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu açıkladı,
“Ekim sonuna kadar Türkiye sınırları içindeki terörist sayısının 500’e inmesi hedefleniyor.”

Böyle bir durumda insan kaynağı açısında ziyadesiyle zorluk çeken terör örgütü, zorla dağa kaldırılacak çocuklara bel bağlamış görünüyor.

Diyarbakır’da HDP binası önünde oturma eylemi ve açlık grevi başlatan anneler-babalar bu anlamda terör örgütünün en büyük engeli olarak karşılarında duruyor.

HDP’nin “halkımız” diye tanımladığı Kürt kadınları, Kürt erkekleri evlatları için, eylem koyuyor.

Saygı duyulması, desteklenmesi, yalnız bırakılmaması gereken bir eylemi İstanbul’dan selamlıyorum.

Dileğim odur ki o anneler babalar evlatlarına salimen bir an önce kavuşur.

  • Komedyenler, türkücüler
    neden sessizsiniz
  • Çanakkale Kirazlı Tepe’deki altın madeninde kesilen ağaçlar için ortalığı ayağa kaldıranlara da bu vesileyle bir çift söz söylemek gerekiyor.
  • Yalandı, yanlıştı, çarpıtmaydı. Hepsi tamam. Ne var ki en safiyane düşünceyle “Bir ağacın kesilmesine karşı verilecek mücadele saygıyı hak eder.” Tamam. Burada bir sorun yok.
  • Bir ağacın kesilmemesi için eylem koymak saygı değer.
  • Peki bir çocuğun terör örgütü eliyle heder edilmesine karşı eylem koymak bir ağaç eyleminden çok daha az saygı değer midir?
  • Komedyenlerin, türkücülerin PKK’nın kaçırdığı çocuklar için HDP önünde oturma eylemi yapan açlık grevine giden anne babalara vereceği bir destek yok mudur?
  • PKK tarafından kaçırılan gençler için söyleyeceği bir çift sözü yok mudur?
  • Çocukları için HDP Diyarbakır İl Binası önünde oturma eylemi yapan annelere söyleyecek bir tek destek cümlesi yok mudur?
  • Açlık grevine başlayan baba için sosyal medyada bir cümlelik destek paylaşımı yapamayacak halde
    midirler?
  • PKK terör örgütü ve onun destekçilerinin gazabından mı korkarlar yoksa onlarla birlikte mi çalışıyorlar?
  • Sahi siz Kirazlı Tepe’de kesilen ağaçlar için koyduğunuz eylemin zerresini PKK tarafından kaçırılan fidanlarımız için neden koymuyorsunuz?
  • Bu ne riyakarlıktır. Bu ne ahlaksızlıktır. Bu ne pespayeliktir.
  • Allah aşkına siz nereden türediniz?
#HDP
#PKK
#Süleyman Soylu
#Çanakkale
#Kirazlı Tepe
#Altın
#Ağaç
5 yıl önce
HDP ve PKK’ya direnen anne-babaları uzaktan selamlamak
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset