
İnsana emeğinin karşılığından başkası yoktur.
Müslümanlar için kuraldır. “Önce tedbir, sonra takdir” der büyüklerimiz. Örnek olarak da dedem rahmetliden duyduğum şu cümleyi nakledeyim. Derdi ki: “Allah’a güveneceksin. Allah’a sığınacaksın. Ama önce eşeğini sağlam kazığa bağlayacaksın. Sonra tevekkül edeceksin.”
Türkiye büyük bir savaşın içinde. Büyük bir saldırı altında. Yürüdüğümüz yollara mayınlar döşüyorlar, tuzaklar kuruyorlar. Pusu atıyorlar.
Türkiye böyle bir yolu yürürken hem “eşeğini sağlam kazığa bağlamayı” hem “tevekkül etmeyi” başardı.
Zira, Mekke’de kaldığım otelde dünyanın her coğrafyasından Müslümanlar var. Tanıştığımızda ilk söyledikleri, “Türkiye güçlü, Türkiye büyük” oluyor. Ve sonra da “Erdoğan” diyorlar ümmetin her coğrafyasından Müslümanlar.
Suudi Arabistan Kralı’nın davet ettiği Bangladeş’inden Nijer’ine, Burkinefaso’dan, Gana’sına, Senegal’ine, Uganda’sına her ülkeden her ırktan, her milletten Müslümanlarla tanışma imkanı buldum burada.
İnanın şu ana kadar bir Allah’ın kulu yok ki “Türkiye”den kötü söz etsin, Erdoğan’dan kötü söz etsin. Hatta son dönemde sorunlar yaşasak bile Suudluların da Türkiye ve Erdoğan derken gözleri parlıyor.
Hepsinin gözü kulağı Türkiye’de.
Kabe’de Türklerl gördüm. Sesli sesli dua ediyorlar tavaf sırasında. Sağlık istiyorlar, afiyet istiyorlar, huzur istiyorlar. Ama çoğu mutlaka “Allah’ım devlete millet zeval verme” diye dua ediyor. Büyüklerini, çocuklarını akrabalarını isim isim anarak dua ederlerken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da dualarına katıyorlar.
15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminden hemen sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile bir cenazede karşılaşmıştım. Namazın ardından yanına gidip, “Nasılsınız” diye sorduğumda. “Hamdolsun” dedikten sonra etrafta ona selam veren ve dua edenleri göstererek, “İşte Hasan bu milletin dualarıyla ayaktayız” demişti.
Erdoğan’a ve Türkiye’ye sadece millet dua etmiyor. Mekke’de şahit oluyorum. Ümmet de Erdoğan’a ve Türkiye’ye dua ediyor.
Sözün başında dedim ya tevekkül tamam ama önce tedbir diye. Yani eşeği sağlam kazığa bağlamak.
Türkiye ekonomik olarak eşeğini bağlayabildiği en sağlam kazığa bağlamak için yıllarca çabaladı ve mümkün olan en sağlam kazığa da bağladı. Sonra tevekkül etti.
Şimdi saldırı altındayız. Ekonomimizi çökertmek istiyorlar. Aslında Türkiye’yi çökertmek istiyorlar. Ama eşeğimizi bağladığımız kazığı biraz daha güçlendirip Allah’a sığınıyoruz. Tevekkül içindeyiz. “İnanıyorsanız üstün olan sizsiniz” şiarının idraki içindeyiz.
Çünkü biz Allah’ın yardımını murad edenlerdeniz. Kaza ve kadere iman edenleriz.
Mekke’deyim, Kabe’deyim. Ve ümmetin Türkiye ve lideri Erdoğan’a duasına şahitlik etmekteyim.
Suudi Arabistan yönetimi her yıl kamu diplomasisi adına dünyanın çeşitli ülkelerinden Müslümanları hacca davet ediyor. Yaklaşık bin 300 civarında misafir oluyormuş.
Bir de istisnanın olduğunu öğrendim. Her yıl bin kadar Filistinli özel kontenjan ile hacca getiriliyormuş. Bunların çoğu Fiilstinli şehitlerin yakınlarıymış.
Burada bir şeye şahit oldum. Türkiye vatandaşı da olan Filistinli dostum Taha Avcıoğlu tam 8 yıldır görmediği kız kardeşini Mekke’de gördü. Dostumun kız kardeşi Filistinlilere tanınan o özel kontenjan sayesinde hacca gelmiş.
Dostum Taha’nın, kız kardeşini gördükten sonraki mutluluğu bir ömre bedeldi doğrusu.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.