|
Geri sayım başladı, çarpışmaya hazır olun

“Doğrudan Türkiye’ye saldıramayanların AK Parti’yi hedef aldığı gerçeğini Gezi olaylarından beri yaşadığımız sayısız hadisede hep birlikte gördük, yaşadık. Bugün de aynı oyun, farklı aktörler ve konular üzerinden yine sahnelenmektedir. Bakın Gezi’de mesele ‘ağaç’ değildi. Emniyet, yargı darbe girişimi olan 17-25 Aralık’ta mesele ‘hukuk’ değildi. Hendek olaylarında mesele ‘Kürt kardeşlerimiz’ değildi. Ordu içindeki FETÖ’cülerin başlattığı 15 Temmuz darbe girişiminde mesele ‘Türkiye’ye sahip çıkmak’ değildi. Suriye sınırlarımızı boydan boya bir terör koridoruyla kapatma girişiminde mesele ‘oradaki insanların haklarını korumak’ değildi. Ekonomimize yönelen saldırılarda mesele, ‘para pul’ değildi… Evet, son 8 yıldır kesintisiz şekilde yaşadığımız tüm bu saldırılarda hedef doğrudan Türkiye’ydi, hedef Türk milletinin istiklali, istikbali, kazanımları ve kazanacaklarıydı.”

Bu ifadeler, NATO Zirvesi’nden döndükten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Antalya’da parti mensuplarına yaptığı konuşmada kullandığı ifadelerdir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bugün de aynı oyun, farklı aktörler ve konular üzerinden yine sahnelenmektedir” cümlesi, üzerinde herkesin hassasiyetle düşünmesi gereken en önemli cümlesidir.

15 Temmuz darbe ve ihanet girişiminin üzerinden 5 yıl geçti. Bu beş yıl zarfında eksiğiyle, yanlışıyla, çok büyük mesafeler alındı. Fetullahçı terör örgütünün ardında kimler varsa yavaş yavaş maskeleri düşmeye başladı. ABD bile artık bu terör örgütünün sahibi olduğunu inkâr edemez hale geldi.

Hâlâ içeride kriptolar var mı, var. Hâlâ Fetullahçı teröristler bir umut peşinde mi, evet bir umut içinde. Pensilvanya sapkını, beddualarını güncelliyormuş. Ne yaparlarsa yapsınlar, 50 yıllık örgüt çökme noktasına geldi.

Sadece Fetullahçı terör örgütü mü çöktü, elbette hayır. Onun paralelindeki PKK da çöküş sürecinde. 15 Temmuz’a karşı gösterilen direnişin zaferle sonuçlanması, Türkiye üzerindeki çok uluslu birçok senaryoyu da tersyüz etti.

Devletin kılcal damarlarına sızan Fetullahçı örgütün temizlenmeye başlamasının ardından taarruza geçen Türkiye, her cephede zaferler elde etmeye başladı. Fırat Kalkanı harekâtıyla DEAŞ, Zeytin Dalı ve Barış Pınar’ı harekâtlarıyla PKK/PYD büyük darbe aldı.

30 yıllık Karabağ işgali sona erdi. Doğu Akdeniz’de artık denizimizin bir damlasına kimse yan bakamıyor. Libya anlaşması Doğu Akdeniz’deki varlığımızın tapusu haline geldi. Somali’den Katar’a her dost ülkede varlığımızla güven kaynağı olduk.

Bütün bunların bir bedeli var şüphesiz. Ve bunlardan rahatsız olanlar, içerideki uzantılarını devreye aldılar. Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları’nın yazarı John Perkins’ın itiraflarında şu cümleler yer alıyor: “Biz ekonomi tetikçileri kurnazızdır. Bizler tarihten ders aldık. Kılıç taşımayız, zırh-üniforma giymeyiz. Washington ve Paris’te bürokratlara ve bankerlere benzeriz. Proje mahallerini gezer, yoksul köyleri dolaşırız. Yerel basında ne kadar hayırlı işler yaptığımızdan söz ederiz. Yasadışı bir şeye tevessül ettiğimiz pek nadirdir. Zira sistem aldatmacaya dayansa da tanım olarak yasaldır.

Ancaaak….. Eğer biz başarısız olursak, devreye çakallar (İstihbarat-NSA ve CIA

elemanları) girer. Çakallar hazır ve nazır bekler. Ortaya çıktıklarında devlet başkanları devrilir veya ‘feci kaza’larda ölürler. Bir şekilde çakallar da beceremezlerse genç Amerikalılar ölmeye ve öldürmeye gönderilir.”

2018 Ağustos’unda Türk ekonomisine yönelik saldırılar tam da John Perkins’ın anlattığı türden saldırılardı. Üstüne bir de Kovid salgını gelince bayram ettiler. Salgın sürecinde ellerini ovuşturarak hükümetin gitmesini beklediler. Yok yok beklemediler, yalan ve manipülasyonlarla süreci daha da kötüleştirmek ve korona ile mücadeleyi sekteye uğratmak için çok çaba sarf ettiler. Vakalar düşünce, suratları asıldı, aşılar geldikçe umutları yıkıldı, salgın kontrol altına alındıkça kontrolden çıktılar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Bugün de aynı oyun, farklı aktörler ve konular üzerinden yine sahnelenmektedir” ifadelerinin ötesinde olduğumuzu düşünüyorum. Ekonomik tetikçiler başaramadı. Çakallar devrede.

Dubai’de çok uluslu istihbaratın elindeki organize suç örgütü elebaşı üzerinden çekilen operasyon, uzun yıllar FBI ile iş tutan sözde işadamı Sezgin Baran Korkmaz’ın ABD’nin isteğiyle Avusturya’da tutuklanması, PKK eliyle ülkede yeni bir şiddet dalgası oluşturmak için HDP İzmir il binasına yönelik saldırı ve genç bir kızın öldürülmesi. Bütün bunlar çakalların devreye girdiğini gösteriyor.

Çakallar da başaramazsa ne olacağını biliyoruz. İçerde çok sıkışan ve sıranın kendilerine geldiğini gören bir cenah var. TSK’da, yargıda, poliste ve üst düzey bürokraside deşifre olmanın eşiğinde olan bu cenahın ne zaman harekete geçebileceğini kestirmek mümkün değil.

Dolayısıyla geri sayım başladı. Her an çarpışma olacakmış gibi hazır olmalıyız.

#FETÖ
#Gezi Olayları
#Türkiye
#TSK
#FBI
3 yıl önce
Geri sayım başladı, çarpışmaya hazır olun
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti