|
Kalkışma niyetiniz yoksa takviye kuvvetten korkmanıza gerek yok

Takviye kuvvet kavramı özellikle biz gazetecilere çok tanıdık bir kavramdır. Olağandışı bir durum ortaya çıktığı zaman yazdığımız haberlerde bu kavramı çok kullanırız. Özellikle büyük mitingler, büyük etkinlikler ya da büyük toplumsal olaylar, hatta deprem sel gibi çeşitli afetler olduğu zamanlarda yazdığımız haberlerde alınan güvenliğe vurgu yapmak için “çevre illerden gelen takviye güvenlik güçleri” ifadesini kullanırız.

Bir ilde her hangi bir sebeple ek güvenlik gücüne ihtiyaç duyulmasıdır aslında takviye kuvvet. Bir ilin valisi ilinde meydana gelecek herhangi bir olayın güvenliğini mevcut emniyet birimleriyle sağlayamayacağını düşündüğü anda, İçişleri Bakanlığı aracılığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’nden takviye kuvvet talep eder. Emniyet Genel Müdürlüğü de bu talep karşısında çevre illerden o ile takviye kuvvet gönderilmesini ister.

Kendisinden takviye kuvvet istenilen illerin emniyet müdürleri de kendi işlerini aksatmayacak şekilde ihtiyaç duyulan personeli temin etmeye çalışır. Takviye kuvvet talebi çevre illerden derlenip toparlandığı için doğrusu biraz derme çatma bir kuvvet olur. Farklı illerin emniyet müdürlüklerine bağlı personel bir araya getirilir. Kimi il trafikçi kimi il de çevik kuvvet gönderir. Kimi il ise masa başı görev yapan personel gönderir. Böylesi dağınık bir personelden oluşan takviye kuvvetten istenilen verimin alınması zor olduğu gibi görev ve yetki konusunda da zaman zaman sorunlar yaşanır.

Özellikle 15 Temmuz’dan sonra devletin bütün kademelerine sızan Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının oluşturduğu tehdit göz önüne alınarak, 2018 yılında merkezi bir takviye kuvvet oluşturulmasına karar verildi. Ankara’da oluşturulan bu birim, hem kurumsal bir ihtiyacı karşıladı, hem de ihtiyacı karşılayacak şekilde eğitildi.

Artık çeşitli veya çevre illerden derme çatma şekilde elde edilen takviye kuvvet yerine, ne yapacağını bilen, bunun için gerekli eğitimi almış, üst aramasından, yol güvenliğine, arama kurtarmadan, olaylara müdahale etmeye kadar profesyonel bir birim oluşturuldu. Hem takviye kuvvet istenilen illerin yükü alındı hem de takviye kuvvet isteyen ilin ihtiyacı daha profesyonel bir şekilde sağlandı.

Resmi adı Takviye Hazır Kuvvet olan bu birim, 2018 yılından günümüze hemen hemen ihtiyaç duyan tüm illere hizmet verdi. Elazığ depreminden, Ayasofya’nın ibadete açıldığı gün ve 26 Ağustos Malazgirt Zaferi etkinlikleri dahil çeşitli illerde düzenlenen büyük mitinglerde görev aldı. Kimse bunun farkına bile varmadı, kimse de bunu tartışmadı. Bu birimin en önemli özelliği ihtiyaç duyulan bu alan için eğitilmiş olması ve ihtiyaç duyulan anda en hızlı bir şekilde olay yerine ulaşıp ne yapacağını çok iyi bilmesidir.

Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı’na bağlı Ankara’dan sonra İstanbul’da da Takviye Hazır Kuvvet birimi oluşturulması birilerini fena halde korkuttu. Yalanın bini bir para ile ortalık ayağa kaldırıldı. “Efendim, Erdoğan kendine bağlı bir emniyet teşkilatı kuruyormuş.” Halbuki basit bir araştırma ile bunun böyle olmadığını herkes görebilirdi.

Peki, mesele bu kadar basitken, olayı bambaşka yerlere taşımanın arkasında ne yatıyor? İstanbul’da kurulacak ve Ankara’da var olan THK’nın hangi hizmeti vereceği bu kadar aşikarken, kim niye, bu kadar panikledi? Üstelik İstanbul’da kurulmasının sebebinin sadece İstanbul ile ilgisi yok. Çevre illerden istenilecek takviye kuvvet ihtiyacını karşılayacak bu birim. Sakarya İzmit, Edirne, Bursa, Tekirdağ, Çanakkale gibi kentlerden gelecek talepler karşılanacak. Kara ve hava ulaşımı en müsait il olan İstanbul’da bu birim kimi niye rahatsız etti?

Eğer bir kalkışma veya son zamanlarda harekete geçirdiğiniz DHKP-C eliyle bir suikast hesabınız varsa bence de Takviye Hazır Kuvvet için korkun. Ama eğer bir suikast veya kalkışma niyetiniz yoksa takviye kuvvetten korkmanıza gerek yok. Daha da güvenli şehirlerde yaşamanın keyfini sürün…

#Emniyet Genel Müdürlüğü
#DHKP-C
#15 Temmuz
4 yıl önce
Kalkışma niyetiniz yoksa takviye kuvvetten korkmanıza gerek yok
Nükleer silahların gölgesinde
Demokrasi değil, Fallokrasi "işbaşında"
Zikirle ilgili bazı meseleler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek