|
* Bir tür Türkiye Baasçılığı, bir tür “Siyon” ayrıcalığı! * Birkaç belediye aldılar, saldırılar hemen başladı. * Ama biz, başımızı bir daha öne eğmeyeceğiz, bilesiniz! * İsrail’e tekmil veren generalin, “had bildiren”in sonunu gördük.. * Kavga ise kavga, buyurun..

Hiç değişmediler.

Hiç
değişmeyecekler
.

Kırk yıl önce ne idiyseler bugün de öyleler.

Onlar için
dünya dönmüyor
, durdu. Onlar da orada kaldı.
Yalanlarla
, küçük hesaplarla, mahalle kavgalarıyla,
dar bir zihinle
kalakaldılar.
Hiçbir zaman
bu ülkenin insanıyla, geçmişiyle ve geleceğiyle
barışmadılar, barışmayacaklar.
Türkiye karşıtlarına duydukları yakınlığın, merhametin zerresini bu ülkenin insanlarına, Anadolu kokan insanlarına reva görmediler
, görmeyecekler.
GERİCİ, ARSIZ, GÖRGÜSÜZ..
Çünkü onlar Cumhuriyet’in
“yabancı”
tarafını temsil ediyorlar.
Dünya nereye ulaşmış, ülkeler nereye ulaşmış, umurlarında bile olmadı.
Yıllarca “gericilik” kavramı ile zulmett
iler,
Türkiye’nin en gerici, arsız, görgüsüz zihinleri
olarak tek bir noktaya mıhlanıp kaldılar.
Türkiye’nin kurucu lideri
Atatürk’ü çıkar kapısına, istismar malzemesine indirgediler. Kötülüklerinin çirkinliklerinin örtüsü yaptılar
, milletle çatışmanın aracına dönüştürdüler.
“BU KADINA HADDİNİ BİLDİRİN”, ÖYLE Mİ! SOKAKTA BAŞÖRTÜLÜ TOKATLIYOR BUNLAR!
CHP Grup Başkan Vekili
Engin Özkoç
’un, AK Parti Grup Başkan Vekili
Özlem Zengin
’e yönelik;
“Bu kadına haddini bildiriniz!”
şeklindeki saldırısı, Türkiye için çok acı bir hesaplaşmayı bugüne çağırdı.
Bu saldırı, birilerinin eski defterleri açmaya çalıştığı, darbe çağrıları yaptığı,
“Gezi’yi mumla arayacaksınız”
dediği,
sokak ortasında başörtülü kadınları dövmeye başladığı
,
metroda insanları köşeye sıkıştırıp taciz ettiği
,
eski videoları toplayıp sistematik bir şekilde yayına verdiği
,
toplumsal psikolojiyi ürkütücü bir senaryoya hazırladığı
,
arsız güruhları bu amaçla sokaklara saldığı
dönemde gerçekleşti.
ADRESE TESLİM SALDIRI BU. ECEVİT DE ÖYLE YAPMIŞTI.
Özkoç’un saldırısı
hiçbir şekilde bireysel değil, hiçbir şekilde fevri, anlık bir tepki değil
. Bu; siyasi tarihimizin en büyük haini
Fetullah Gülen
’in
“Ölmediklerine pişman olacaklar” diye işaret ettiği adrese teslim saldırılardan sadece biri
dir.
Eski Başbakan
Bülent Ecevit
’in; 28 Şubat’ta kapatılan Refah Partisi yerine kurulan Fazilet Partisi milletvekili
Merve Kavakçı
’yı Meclis’ten çıkarmak için
“bu kadına haddini bildirin”
provokasyonunun nereden kaynaklandığı, nasıl bir darbe sürecinin ürünü olduğu herkesin malumu.
NEYE HAZIRLANIYORSUNUZ? YENİ BİR 15 TEMMUZ’A MI? YOKSA DAHA KÖTÜSÜNE Mİ?
O 28 Şubat’ın bu ülkelere ne tür bedeller ödettiği hafızalarımızda oldukça canlıdır.
İsrail’e tekmil veren generaller gördük biz
. Bu koca ülkeyi, bin yıldır bu toraklarda coğrafya inşa eden, tarih yapan siyasi gücü, İsrail gibi bir ülkenin
siyasi aparatı haline getirenleri gördük
.

Şimdi neye hazırlanıyorsunuz? Yeni bir 15 Temmuz’a mı? Daha kötüsüne mi?

Son derece
sistematik, ince işlenmiş bir progra
m adım adım uygulanıyor.
Toplumsal psikoloji üzerinde, terör örgütlerinden çok daha berbat, yıkıcı, yıpratıcı bir çözülme, ayrıştırma, çatıştırma tezi
işleniyor.
NEFRETİN VE KÖTÜLÜĞÜN YENİ PAZARLAMA BİÇİMİ, İNCE AYARLI BİR PROJE BU.
Bu bir
siyasi parti duruşu, bakışı, politikası değil
.
Bir CHP, bir iç politika, bir Atatürk meselesi de değil
. Bir siyasi taraf, tutum, kimlik de değil.
Bütün
kimliklerin, sembollerin, kutsalların birer araç olarak kullanıldığı daha kapsamlı, yaygın, yabancı bir proje
.
Bilinçaltlarında tuttukları
nefretin, kötülüğün yeni tür pazarlama biçimi
.
Birilerinin bu kötülük üzerinde yaptığı bir kurgu
. Bu, bir tür yeni
müdahale
projesi ve gözlerimizin önünde
ince ayarlı
ve ısrarlı biçimde işleniş biçimi.
BU ÜLKE, BU MİLLET, BU DEVLET SİZİN GANİMETİNİZ DEĞİL
ABD Türkiye’ye vurur, ABD’nin yanında olurlar. Avrupa Türkiye’yi sıkıştırır, Avrupa’nın yanında dururlar. PKK Türkiye ile savaşır gizli ve açık PKK’nın yanında olurlar. FETÖ iç savaş çıkartır ve bir işgale öncülük eder, onun yanında yer alırlar.

Hiç bir zaman Türkiye’nin yanında durmadılar. Türkiye’nin kavgalarına, mücadelelerine destek vermediler. Türkiye’nin acısını paylaşmadılar. Sevincinden gurur duymadılar.

Dertleri Türkiye değildi
çünkü.
Onlar için ülke de, millet de, devlet de bir mülktü, “mal”dı, ganimetti.
Sahip olunacak, asla paylaşılamayacak bir şeydi. Bu yüzden bütün savaşlarını milletimize karşı verdiler.
“TÜRKİYE BAASÇILIĞI”, “SİYON AYRICALIĞI”, ARSIZLIK, AZGINLIK…
Bir tür
azınlık, azgınlık
, bir tür
“Türkiye Baasçılığı”
, bir tür
“Siyon ayrıcalığı/imtiyazı”
ile donandılar.
Müslümanlıkla savaşırlar. Türkçülükle savaşırlar. Anadolu ile savaşırlar
. Coğrafya ile asla birarada görünmezler. Ülkemizin geçmişiyle, değerleriyle, sembolleriyle savaşırlar. Anadolu kokan herkesle düşmandırlar.
O Anadolu insanları bugün dünyayı sarsıyor, silkeliyor
, yeryüzünün en ücra köşelerinde varoluyor,
ticaret yapıyor, yardım ediyor, insanların kalbine giriyor, Türkiye’yi değiştiriyor
, ona güç ve kudret topluyor, mirasına sahip çıkıyor,
teknolojik devrimler yapıyor, sistemik devrimler yapıyor
, onların
hayal bile
edemediklerini bu topraklara taşıyor.
ARTIK CHP YOK, KURUCU PARTİ YOK, ATATÜRK’ÜN PARTİSİ YOK. “İÇ İŞGALCİ” CEPHE İNŞA EDİLDİ
O Anadolu insanı, bu toprakların
bin yılını bugüne taşıyor
. Buradan
müthiş bir gelecek yürüyüşü
inşa ediyor. Onlar işte bunu durdurmaya çalışıyor. Kim adına, hangi güç adına, Türkiye’nin büyümesinden kimler korkar,
kimler bu ülkeyi durdurmaya çalışır?
İşte bunlar, onlarla hareket ediyor.
Dışarıdan vuranlarla, dışarıdan kuşatanlarla, dışarıdan sıkıştıranlarla kol kola
, gönül gönüle bir
“iç işgalci cephe”
gibi hareket ediyorlar.
CHP yok, kurucu parti yok, Atatürk’ün partisi yok
.. Ortada bir Türkiye partisi de yok.
Kimliğini tanımlayamadığımız
, tamamen tehdit ve nefretle hareket eden,
“Türkiye Ekseni” dışına kaymış bir siyasi çevre
var.
Atatürk’ü bile “satanist ayinler”e kurban eden bir tuhaf yapılanma
var.
BİR DAHA BAŞIMIZI ÖNE EĞMEYECEĞİZ, BİLESİNİZ..
Ama şunu bilesiniz:
Size rağmen başımızı bir daha öne eğmeyeceğiz. Bunu asla yapmayacağız..
Had bildirenlerin başına neler geldiğini gördünüz.
CHP bir
milli güvenlik sorunu
haline geldi, dememizin nedeni işte bu. Türkiye karşıtı ne kadar örgüt ve çevre varsa
o çatı
altında toplanmasının nedeni bu.
BİRKAÇ BELEDİYE ALDILAR, HEMEN SALDIRILAR BAŞLADI.
KAVGA İSE KAVGA, BUYURUN..
Birkaç belediye aldılar. Hemen saldırılara başladılar. Darbe çağrıları yapmaya başladılar. Sokakları terörize etmeye başladılar. 28 Şubat’a döndüler. Menderes’i astıkları döneme döndüler. Rövanşist, intikamcı dürtülerini harekete geçirdiler
. Ülkenin milli bütünlüğünü, refahını, değerlerini vurmaya başladılar.
Birisi
sırıta sırıta, şaklabanlık yapa yapa
millete yalanlar söyleyip alttan alta başka hesaplar yürütüyor, bir başkası
gizli ortaklıklarını süslü cümlelerle gizliyor
, bazıları da o örtülü hesapları açık eden
patavatsızlıklar
yapıyor.
Türkiye’de bu kavga döneminin geçtiğini sanıyorduk. Ama
vesayet bitmeden bu kavga bitmez
, bir kez daha gördük.
Kavga ise kavga. Buyurun!
#Türkiye
#Mustafa Kemal Atatürk
#CHP
#Adnan Menderes
4 yıl önce
* Bir tür Türkiye Baasçılığı, bir tür “Siyon” ayrıcalığı! * Birkaç belediye aldılar, saldırılar hemen başladı. * Ama biz, başımızı bir daha öne eğmeyeceğiz, bilesiniz! * İsrail’e tekmil veren generalin, “had bildiren”in sonunu gördük.. * Kavga ise kavga, buyurun..
Türkiye İslam ülkelerinde nasıl bir model?-1
Hastalık, beslenme ve diğerleri
Avrupa Birliği pazarında bizi bekleyen tehlike!
Yeni sisteme göre örneklerle maaş hesabı
Osmanlının bıraktığı boşluk