|
Allah’tandır o, Allah’tan olmasa duramazsın

Giderek “yahu bu insanlarla bir arada yaşama zeminimize ne olacak acaba?” diye kuşkulanıyorum. Kuşkulanıyorum çünkü kötülük yaparken öyle fütursuz, öyle ahlaksız davranmaya başladılar ki kanım çekiliyor, gelecekte olacaklar beni çok ama çok korkutuyor.

İzmir depremi olduktan kısa bir süre sonra, kışkırtma olduğu bin kilometreden belli bir sosyal medya mesajı üzerinde, üstelik kışkırtma olduğunu bile bile tepindiler mesela. Profiline başörtülü bir kız fotosu koyan P.İ.Ç FETÖ’cünün biri “İzmir günah şehri olduğu için bu oldu” minvalinde zırvalar yazmıştı. Tabii bunu gören muhalif durur mu? Başladı üzerinde tepinmeye. Peki, ne oldu biliyor musunuz? Erkek bir FETÖ pisliği imiş tweeti atan. Anında paketlendi.

Anında paketlendi ama o ara binlerce belki milyonlarca “kötülüğe meyyal” insan İslâm’ın, dindarların, Müslümanların üzerinde tepindi. Kışkırtan yakalanınca görüşleri değişti mi peki? Özür dilediler mi? Hayır.

Her seferinde sinir uçlarımıza en çok dokunacak meseleyi bulup “bunu da yedirebilir miyiz acaba?” diyorlar ve her seferinde yediriyorlar bu kötülüğü. Sonrasında eli diledikleri gibi artırıyorlar. Korkunç bir şey bu…

Tayyip Erdoğan’ın İzmir’e “ölürüm Türkiye’m” ile girdiğine dair amatörün amatörü bir montaja da inandılar sonunda. Gazeteler falan haber yaptı hatta. Meselenin aslı hemen ortaya çıktı ama meselenin aslıyla ilgilenen hiç kimse ama hiç kimse kalmamış gibi duruyor.

Açıkça söylemek gerekirse bu kötülükle mücadele edilebileceğini düşünmüyorum. Millet can derdindeyken “bu kitle nasılsa bunu da yer” diyerek yapılan her türlü provokasyona inanmaya hazır hale gelmiş bu kitlenin ürettiği aptallıkla mücadele edilebileceğini zannetmiyorum.

Bu, burada bir dursun.

Bir şeyin uzmanı olunca her şey hakkında konuşabileceğini düşünerek kötülük üreten başka bir adam modelinden bahsedeyim size. Bu modelin adı yer bilimci Naci Görür. Adam kendi uzmanlık alanında kalmak yerine üzerimizde tepinmeye, sinir uçlarımızı harap etmeye çabalıyor. Diyor ki “deprem, ne yapalım Allah’tan geldi diyebileceğimiz bir şey değil.”

“Höst efendi, höst” derler adama. İnançlarımızın üzerinde tepinmeye çalıştığın için “höst” derler. Durduk yere Müslümanlara, Müslümanların inançlarına hakaret ettiğin için “höst” derler.

Deprem de başımıza gelen diğer her şey gibi, ama her şey gibi Allah’tan gelir efendi. Deprem tam olarak “ne yapalım Allah’tan geldi” diyeceğimiz bir şeydir. Çünkü göklerin de yerin de sahibi Allah’tır bizim için. Bu, senin için böyle olmayabilir efendi. Lakin bunun senin için böyle olmaması üzerimizde tepinebileceğin anlamına gelmez.

“Belki de tam olarak onu kastetmiyordur” mu dediniz? Biliyorum onu kastetmediğini. “Deprem araştırmalarına öncelik vermek, bütçe ayırmak lazım gelir” demeye çalışıyor. “Allah’tan geldi diye tedbir almazsak yanarız” demeye çalışıyor. “Depremin etkili olacağı zemine ev yapmamak lazım gelir” demeye çalışıyor. “Denetimler artmalı” demeye çalışıyor. Tamamında sonuna kadar haklı… Biliyorum. Bildiğim halde yazıyorum.

Niye biliyor musunuz? 73 yaşındaki adam, meramını üzerimizde tepinmeden, inancımıza hakaret etmeden, bizi yaralamadan ifade edemiyorsa “höst”ten başkasını hak etmez. 73 yıl bu topraklarda yaşayıp bizi incitmeden derdini ifade etmeyi öğrenemediyse “höst”ten başkasını hak etmez.

Deprem Allah’tan gelir efendi. Doğum, ölüm, yürümek, yemek… Aklına ne gelirse Allah’tan gelir. “O’nun izni olmadan bir yaprak bile kımıldamaz’ efendi! Senin yapacağın araştırma, alacağın tedbir, bilip önleyeceğin deprem de Allah’tan gelir.

Sen buna böylece inanmıyorsun diye tepinemezsin inancımızın üzerinde. Yetsin bitsin artık bu hoyratlıklarınız, bu densizlikleriniz… Yetsin bitsin artık… Yetsin bitsin ki burada, birlikte bir arada yaşayacağımız “depremsiz bir alan” hayali kurabilelim. Aksi halde “fay hattı” derinleşecek.

#İzmir
#Deprem
3 лет назад
Allah’tandır o, Allah’tan olmasa duramazsın
Sandık başına giderken…
21. yüzyılın Şah İsmail’i ve Türkiye-İran savaşı..
Kara dinlilerle milletin savaşı
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek