|
Yordam

Kısa bir süre önce kaleme aldığım “Cephe genişlerken” başlıklı yazımda açıkça belirtmiştim: “Şimdi bunu söylediğim için bana çok kızacaksınız belki ama finalde olan yine emperyalizmin gazına gelerek ‘mayın eşekliği yapmayı’ vazife sayan Ermenilere olacak. Ermenilerin yakın tarihi bir bakıma ‘emperyalizm tarafından sömürülme, mayın eşekliğine razı edilme’ tarihidir ve bu çok ama çok üzücüdür. Aynı emperyalist odaklar, Ermenilere yaptıklarını PKK üzerinden Kürtlere de yapmaya çalışmaktadırlar. PKK, Kürtleri ‘emperyalizmin mayın eşeği’ haline getirmek için uğraşan bir müteahhit örgüttür.”

HDP milletvekili Garo Paylan’ın New York Times gazetesine yazdığı yalanlarla ve çarpıtmalarla dolu yazıyı okurken bu paragraf hücum etti zihnime. Ermenileri Ermenistan üzerinden “mayın eşeği” haline getirmeyi sürdüren emperyalizmin PKK’ın doğal uzantısı olan HDP’deki temsilcisi olan Paylan, yine de son tahlilde mazur sayılmalı.

Mazur sayılmalı, çünkü anketlerde çıkabilme ihtimali olan “Ermenistan parlamentosunda herhangi bir Türk milletvekili olabilir mi?” sorusunu pas geçeceği kesin olan Ermeni milletvekili Garo Paylan o yazıyı Ermeni olduğu için, etnik bir saikle değil, “emperyalizmin mayın eşeği” pozisyonuna âşık, hatta mecbur olduğu için yazıyor, yazmak zorunda. Katiline, düşmanına, öldürenine âşık. Bu bakımdan “emperyalizmin mayın eşeği Ermenistan, ortada hiçbir kanuni gerekçe ve hukuki zemin yokken geldi; Azerbaycan’ın topraklarına katliam yaparak çöktü. Beni mayın eşeği olarak kullanan emperyalizm 30 yıldır bu işgale karşı tek kelime olsun etmedi. Şimdi Azerbaycan, işgal edilmiş topraklarını çatır çutur geri alırken katiline, düşmanına, emperyalistine âşık olan ben, niçin bu hukuksuz, katliamcı, aşağılık Ermenistan’ı destekliyorum?” sorusunu soracak cesareti nereden bulsun? Adam bütün varlığını “emperyalizm yancılığı”na borçlu. O yüzden bitmeyecek bu emperyalist âşıklığı.

140 yıl önce Ermenileri “kafalayan” emperyalizmi de gördük. 70 yıl önce Irak Kürtlerini kafalayan emperyalizmi de gördük, 50 yıl önce Kıbrıs Rumlarını kafalayan emperyalizmi de gördük. Sonunda olan Ermenilere, Kürtlere, Rumlara oldu. Sonunda olan bin yıllık “bir arada yaşama kültürümüz”e oldu.

Korkunç yaralayıcı gerçek şu: Bu halkları sürekli aynı suda yıkanmaya ikna etmeye çabalayan örgütlerin bu halklara dost olmadığı anlaşıldığında iş işten geçmiş oluyor her seferinde. Güvenlikçi politikalar yükseliyor, savaşlar patlak veriyor, düşmanlıklar derinleşiyor. Halkını ateşe atmaktan çekinmeyen emperyalist yancılarına değil, doğrudan gariban halklara oluyor olan.

İşte en önemli örneği Diyarbakır Anneleri. Dağdaki evlatlarına kavuşmak için inisiyatif alan annelerin yüzüne bakın. Hepsi, bu toprağın gariban ve mağdur insanları. 90’lı yıllardaki faili meçhullerde evlatlarını kaybeden Cumartesi Anneleri ile aynı yüzler, aynı garibanlık, aynı mağduriyet…

90’lı yıllarda köy yakan, faili meçhullere imza atan generallerle hesaplaşıldı mı? Hayır. Ege kasabalarına yerleşip keyif çatmakla meşgul hepsi. Hatta içlerinden birisiyle tanışmak zorunda kalmıştım. Herif gururla “sabahları halk korksun diye kışladan boş arsalara iki top sallatıyordum” diye anlatıyordu. Peki onlarda durum öyle de diğerlerinde değişik mi? Çocuklarımızı dağa, ölüme yollayan HDP’li vekillerin çocukları bir New York’tan, bir Rio’dan, bir Barcelona’dan yer bildirimi yapıyor. Her birinin tuzu ayrı ayrı kuru.

Ölen garibanın öldüğü ile kaldığı bu hileli oyuna engel olmanın bir yolu var mı? Elbette var. Ama o yol emperyalizm yancısı Garo’nun yolu değil. Ajansının planladığı tweetleri atarak Nobel kariyeri yapan Elif Şafak’ın yolu değil.

O yol bin yıldır burada. Bu toprağın dağında, taşında, ırmağında. Araya giren haşeratı temizleme iradesi gösterdiğimizde kendiliğinden beliriverecek.

Garo Paylan’la, Elif Şafak’la bilmem neyle değil. Ellerimizle bulacağız bu bir arada yaşama zeminini. Ve ellerimizde tüm emperyalistlerin ve emperyalist yancılarının “yakalandınız” diye tuttuğumuz fotoğrafları olacak. Bunun başka bir yolu yok. Bunun başka bir yordamı yok.

#HDP
#Ermenistan
#Garo Paylan
#Elif Şafak
3 yıl önce
Yordam
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı