|
Düğüm, kördüğüme dönüyor

Muhalefetin ortak cumhurbaşkanı adayı çıkarma arayışları, karar verici pozisyondaki genel başkanlar arasındaki görüş ayrılıkları yüzünden uzun süredir düğümlenmiş bir mesele olarak karşımızda duruyordu.

CHP lideri Kılıçdaroğlu Maltepe mitinginde,
“Mükemmel bir göreve talibiz”
diyerek, aday adaylarının oluşturduğu tek sıra hizayı bozup bir adım öne doğru çıkınca, o düğüm, kördüğüme dönüşmüş oldu.

Nasıl mı?

Anlatayım.

6’lı masada kalan 5 genel başkan, Kılıçdaroğlu’nun adaylığına soğuk bakıyor. Özellikle ittifakın diğer büyük ortağı İYİ Parti’nin olumsuz yaklaşımı işleri çetrefilli bir halde tutuyor.

Oralardan bazen açıktan, bazen Kemal beyin anlayacağı şekilde adrese teslim ‘aday olma’ mesajları geliyor.

Geçenlerde partinin kuruluşundan beri Akşener’in çok yakınında bulunan üst düzey bir isimle yaptığım konuşmadan bazı kesitleri burada paylaşmıştım.

Bu bağlamla ilişkili olduğu için, İYİ Partili o ismin şu sözlerini tekrar hatırlatayım:

“Kemal Bey 6’lı masada itiraz olursa mecburen tek aday konusundan vazgeçecek. Ya kendinden vazgeçecek, ya da diyecek ki anlaşıldı tek aday çıkamıyor o zaman çoklu adaya geçelim diyecek. Çoklu adaya geçilince herkes kendi adayını çıkarır.”

Görüldüğü üzere İYİ Parti çevreleri, çoklu aday seçeneğini ciddi bir şekilde denklemin içinde tutuyorlar.

Çok önceleri, Kılıçdaroğlu kendisi de,
“Gerekirse ilk turda çoklu adayla seçimlere gidilir”
restini çekmişti.
Gerçi bunu bir kere dillendirdikten sonra, arkasını getirmediği gibi, bütün konuşmalarında,
‘6’lı masanın belirleyeceği ortak aday’
fikri üzerinden açıklamalarda bulundu.
ÜST DÜZEY CHP YETKİLİSİ: GENEL BAŞKAN ALTILI MASAYI ZOR KURDU, KOLAY DAĞITMAZ

Peki, CHP içinde, Kılıçdaroğlu’nun etrafında nasıl bir hava var?

Kılıçdaroğlu ile yakın bir teşrik-i mesai içinde olan ama yine isminin açıklanmaması kaydıyla konuşan üst düzey bir CHP yetkili ile telefon konuşmamızda geçenlerin bir bölümünü aktarmak isterim.

Konuştuğum isme, “6’lı masa genel başkanınızı nasıl kabul edecek?” diye sorduğumda önce,
“Onu bilemem ama CHP’nin adayı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Masaya gidecek olan aday, Kemal Bey olacaktır”
cevabını verdi.

Diyaloğumuzun devamı ise şöyle gelişti:

-İYİ Partililer, çoklu aday seçeneğini açık tutuyorlar. Buna siz ne dersiniz?

-Valla Kemal beyin adaylığı gönlünden geçirdiği muhakkak, istediği de muhakkak ama Kemal bey, masayı dağıtacak ya da işi çoklu adaya çevirecek bir işin içinde olur mu? Olmaz bence.
-O zaman oradaki direnç devam ederse vazgeçebilir, öyle mi?
-Kemal Bey masayı
zor kurdu, kolay dağıtmaz.

Kılıçdaroğlu kapalı toplantılarda bile bu konuya hiç girmiyor.

MYK’da, başka platformlarda bir ipucu alabilir miyiz diye kendisinin
‘ağzına bakanlar’
boşa çaba harcıyorlar.
Konuştuğum isme, genel başkanınız birebir görüşmelerde de rengini belli etmiyor mu diye sorduğumda, “
Yok, yok, Kemal bey her zamanki gibi ‘poker face’, biz de sizin gibi biraz merak içinde kalacağız, öyle görünüyor”
cevabını aldım.
ADAYIN AÇIKLANMAMASI TAKTİK Mİ? MECBURİYET Mİ?

En başta dediğimiz gibi, 6’lı masada Kılıçdaroğlu’nun adaylığına şu an için bir destek gözükmüyor.

Bir tek gizli ortak olarak HDP’nin desteğinden söz edilebilir tabi.

‘Yeni CHP’
ile HDP arasında bir
‘stratejik ortaklık’
durumu söz konusu.

Hadi canım diyenlere, CHP’nin bir süre önce çok temel bir konuda geleneksel tutumunu değiştirerek Irak ve Suriye tezkeresine HDP ile birlikte ‘Hayır’ oyu verdiğini hatırlatmak isterim.

Başka örnekler de verilebilir ama böylesi temel bir konuda böyle bir ortaklaşma söz konusu ise, bunun adına pekâlâ ‘stratejik ortaklık’ denebilir.

HDP de bunun farkındalığıyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına göz kırpıyor zaten.

6’lı masa toplantılarında adayın seçim takvimi belli olana kadar açıklanmaması yönünde bir karar alındığı biliniyor.

‘Adayın yıpranmaması adına’ denilen bu kararın iyi bir taktik olduğu düşünülebilir elbet.

Ancak, acaba asıl gerekçe bu mu?

Yoksa bu konuya girersek, gerilim artar, masa dağılır korkusu mu?

Bunlar daha çok tartışılacak.

Ancak şurası kesin:

Ortak bir adayla seçimlere gidilebilmesi için her şeyden önce ya Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ya da Meral Akşener’in mevcut görüşünü terk etmesi gerekecek.

Şimdilik ikisi de, ortadaki ipi kendilerine doğru germeye devam ediyorlar.

#CHP
#İYİ Parti
#Kılıçdaroğlu
2 yıl önce
Düğüm, kördüğüme dönüyor
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü