Uçağımızın tekerleri Panama’nın başkenti Panama City’den Venezüela’nın başkenti Karakas için dönmeye başladığında, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Özel Kalemi Sait Uyanık saatini gösterdi.
12.34’ü gösteriyordu.
Programda da kalkış saatimiz 12.35 olarak gözüküyordu.
6 ülkeyi kapsayan 7 günlük Latin Amerika çıkarmasının nasıl bir dakiklik içinde ilerlediğini ifade etmek için bunu yazdım.
Gezi süresince bu uzak coğrafyadaki izlenimlerimi aktarmak üzere kaleme aldığım üçüncü yazı oluyor bu.
Siz bu yazıyı okuduğunuz saatlerde bizim uçağımız, gezinin son ayağı olan ve birkaç yıl önce yaşadığı ekonomik ve siyasi çalkantılarla ülkemizde de gündem olan Venezüela’dan Türkiye’ye doğru hareket halinde olacak.
Şimdi bandı biraz geri sarıp gezinin Kolombiya ayağına dönelim.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Latin Amerika çıkarmasında en verimli görüşmelerden biri, Kolombiya’nın başkenti Bogoto’da gerçekleşti.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Duque, Türkiye’den gelen heyete olan ilgisini, Çavuşoğlu ile basın toplantısına bizzat katılarak gösterdi.
Konuşmasında, “Kolombiya’ya birçok alanda daha fazla Türk yatırımı gelmesine değer veriyoruz” dedi.
Çavuşoğlu ise, yapılan toplantıların çok verimli ve sonuç odaklı olduğunu belirterek üzerinde müzakere edilen anlaşmaların iki ülke arasındaki ticareti hızlandıracağını vurguladı.
Öğrendiğime göre, Kolombiya Cumhurbaşkanı, Çavuşoğlu ile görüşmesinde 15 yıl öncesine ait bir hatırasını anlatmış.
Erdoğan, 2007 yılında Başbakan iken, Harvard’da, her zamanki gibi ‘kitabın ortasından’ bir konuşma yapmış.
Bu konuşma o dönem doktora öğrencisi olarak Harvard’da bulunan Kolombiya Cumhurbaşkanı’nı bayağı etkilemiş.
Duque, konuşması bittikten sonra Erdoğan’ın yanına gidip imzasını almış.
Gezinin Kolombiya ve Venezüela ayağında Bakan Çavuşoğlu, Maarif Vakfı’nın okullarının açılışına katıldı.
Maarif Vakfı, 15 Temmuz’dan sonra büyük işler yaptı, yapmaya devam ediyor.
Dünya’nın dört bir tarafında bir taraftan FETÖ’ye ait okulların Türkiye’ye ait vakfa devri için gayret sarf edildi, öbür taraftan açtığı yeni okullarla Türkiye’nin uluslararası arenada boy gösteren yüz akı kurumları arasına dâhil oldu.
Dünya genelinde 67 ülkede faaliyet yürüten Maarif Vakfı, 49 ülkede 427 eğitim kurumuna, toplam 48 bin 687 öğrenciye hizmet veriyor.
Son yıllarda yaygınlaşan okullarıyla dünyanın en büyük 5’inci eğitim kurumu konumuna ulaştı.
Kolombiya’da ve Venezüela’da Maarif Vakfına yaptığımız ziyaret beni bir başka bakımdan daha mutlu etti.
15 gün kadar önce Vakıf Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün telefonla arayıp, Etiyopya ve Somali’deki eğitim kurumlarında iftar yapmaya davet etmiş, Kovid nedeniyle karantinada olduğum için o davete icabet edememiştim.
Kısmette burası varmış işte.
Afrika’ya gidemedik ama hiç aklımızda yokken, Kolombiya’da, Venezüela’da Maarif Okullarını görmüş olduk.
Bu gezide duyduklarımız arasında aklımda en fazla kalacak olan hikâyelerden birini Panama’da dinledim.
Başkent Panama City’de Manhattan izlenimi veren gökdelenler bölgesini uzaktan izlerken, çok enteresan bir bilgi fısıldandı kulağımıza.
Meğer o gökdelenlerin büyük bölümü boş durumda imiş.
Gerekçesi ise hayli ilginç.
Birileri o gökdelenleri kara para aklama amacıyla oraya dikmiş.
Haliyle talep oluşmadığı için, dev kulelerin büyük bölümü boş kalmış.
Gelelim Venezüela’ya…
Bir şehirle ilgili uçaktan aldığınız ilk görüntü, bazen yanıltıcı olsa da size bir fikir veriyor.
Uçağımız Venezüela’nın başkenti Karakas’a şehrin üzerinden süzülerek iniş yaparken aşağıdaki fakirliğin kokusunu havadan almanız mümkündü.
Zenginler ve fakirler var ülkede.
Orta sınıf diye bir grup yok yani anlayacağınız.
Malum, 2019 yılında büyük bir ekonomik ve siyasi kriz yaşanmıştı ülkede.
Enflasyon yüzde 10 binlere kadar çıkmış, ülkenin para birimi gerçek anlamda pula dönmüştü.
Alışverişlerde para olarak dolar ve alışveriş kartı kullanılıyormuş.
Değeri kaybolmuş olan Venezüala Bolivarı ise piyasada pek bulunmuyormuş.
