|
Bütün çocukların arkadaşı Mevlâna İdris

Bir şair hayata veda ettiğinde, kitapları kime kalır; hayalleri, düşleri kime?

Haziranda ölmek zor demişlerdi de inanmıştık.

Cahit Zarifoğlu 35 yıl önce, Abdurrahim Karakoç on yıl önce, Mevlâna İdris de bu sene 7 Haziran’da aramızdan ayrıldı.

Şair milleti, zor olanı başarmaya niyetlidir her zaman.

Otuz yıllık arkadaşım Mevlâna da kervana katıldı.

*

İyileştiğine dair haber almıştık, kardeşi Salih iyiye gittiğini bildirmişti de sevinmiştik.

Uyandı, gözlerini açtı, bizi tanıdı, konuştuk demişti Salih.

Gelince hep beraber toplanıp kutlayalım diye karar verdik.

Onunla görüşmek için yola çıkan arkadaşlar, cenazesini alıp döndü.

Meğer o iyiye değil, en iyiye doğru gitmekteymiş.

*

Az konuşan, çok dinleyen, kimsenin aleyhine söz sarf etmeyen biriydi.

Yıllar önce Çocuk Esirgeme’deki çocukları düzenli ziyaret eder, onlara kitaplar götürür, oyunlar oynar, sohbet edermiş.

Hepsi Mevlâna’nın yolunu gözlermiş. Biz bunu cenaze töreninde öğrendik.

Adnan Özen açıkladı. Artık söyleyebilirim dedi. Zira o zamanlar “kimseye bahsetme, yoksa bir daha gelmem” dermiş. Duyulmasını istemezmiş. İyilikler gizli kalınca daha anlamlı. Reklâm için yapılanın ne kıymeti var?

Defnederken, o çocuklardan en az on beşi yanımızdaydı. Hepsi koca adam olmuş.

*

Bu toprakların en güzel yürekli, en temiz bakışlı insanlarını gördük.

Mevlâna’yı son yolculuğuna uğurlamaya gelmişlerdi.

O etrafında hep iyiler bulunsun isterdi ve toplayıp buluştururdu.

Dört beş sene kadar önce Ramazan’da çok kişi birbirine gösterişli iftar sofralarında çekilmiş fotoğraflar gönderirken, Burhan Karagöl sokak çocuklarından bahseden bir mesaj yazmış.

Mevlâna hemen cevap vermiş.

“Kırk çocuk getir, o gösterişli sofralarda beraberce iftar edelim.”

Çocuklardan bazıları bizim oraya gitmeye kıyafetimiz uygun değil diye karşı çıkınca, Mevlâna başka bir formül bulmuş.

Yemekleri onlara ulaştırmak.

*

Tavrına hayran olanlar, onun kimseye benzemezliğinden emindi.

Bakışından süzülen bilgelik, cümle âleme yeterdi.

Fotoğrafına bile bakan bunu anlar.

Eski Kafa sahibiydi ve fakat her zaman yeni bakışları vardı.

“Nevi şahsına münhasır” deyiminin onun için tertip edilmiş sanmak mümkün.

Hitapları bile kendine has.

“Bayım”, “Hazret”, “Dostum”, “Üstat” derdi etrafındakilere.

*

Beraber çok yolculuklarımız oldu. Pek çok hatıra biriktirdik. Dahasına ümitliydik. Projelerimiz vardı.

Nasip buraya kadarmış.

Onu Eyüp Sultan’a defnettikten sonra, sevenleri birbirinden ayrılamadı.

Hatıralardan biraz daha bahsetmek isteği gece yarısını geçene kadar sürdü.

*

Mustafa Baki Efe’nin anlattığı hepimizi etkiledi.

Bir süre önce ondan bir istekte bulunmuş.

“Benim için her perşembe bir Yasin-i şerif okur musun?”

Efe bir anda böyle bir taleple karşılaşınca şaşırmış, ne diyeceğini düşünürken o devam etmiş sözüne.

“Ben ölünceye kadar değil, sen ölünceye kadar.”

*

Ekrem Ayyıldız da yirmi gün önce Eyüp Sultan türbesinin fotoğrafını gönderdiğini söyledi.

Şimdi o türbenin yakınında. Orada buldu huzuru.

Yurt dışı gezilerde biz ekip hâlinde tarihî turistik yerleri dolaşırken, Mevlâna ikide bir kaybolurdu.

Ya bir kenarda bir çocuk görmüştür onunla ilgileniyordur… Ya bir mağazaya girmiş ya da ilginç bir yer bulmuş fotoğrafını çekiyordur.

Herkes birbirine sorardı. “Mevlâna nerede?”

Roma’yı, Paris’i, Londra’yı bu sorularla dolaştık hep.

Sonradan alıştık ama ilk zamanlar kayboldu sanırdık.

Kimse bilmezdi ki. O yüzden cevap “Konya’da” olurdu.

Şimdi artık biliyoruz bu sorunun cevabını.

*

Bir şey daha biliyoruz.

Dünyanın en ilginç adamlarından biriydi bizim sevgili Mevlâna’mız.

Şaban Abak ve Ali Verçin kadar Yusuf Özaslan da, tecrübesi hepimizden fazla Yurdakul Dağoğlu ağabeyimiz de bu tespite katılan büyüklerimizdir.

Başta sorduğumuz soruya dönecek olursak, şairin hayalleri ve düşleri muhakkak çocuklara kalmıştır. Dünyanın bütün çocuklarına.

#Cahit Zarifoğlu
#Abdurrahim Karakoç
#Mevlâna İdris
2 yıl önce
Bütün çocukların arkadaşı Mevlâna İdris
İstanbul Sözleşmesi’nden kurtulduk derken, şimdi de Gıda Kanunu Tasarısı!
Din-i Memnu!
Böyle olmaz!
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor