|
Kemal Bey boşuna mı çırpınıyor?

Meral Hanım kurt siyasetçi. Hem ittifak ortağı büyük parti ile iyi geçiniyormuş gibi görüntü sergiliyor, hem kendi isteği doğrultusunda yönlendiriyor.

Kemal Bey de ondan geri kalmaz.

O sakalı değirmende ağartmadı.

Ne kadar ağardığını göremiyorsak, her gün tıraş olduğundan... On gün kesmesin de görün.

Karşılıklı nezaket içinde görünmenin kimseye zararı yok.

Fakat ortada bir yarış var. Ciddi bir yarış.

Karşılıklı hamleler ustaca devam ediyor.

*

Manzaraya bakınca diyebiliriz ki Kemal Bey aday olma kararını zor verdi

Ben yaparım, ben ederim şeklindeki söylem değişikliği, mutfaktan şirinlik videoları, daha munis tavır… Hepsi o karara işaret.

Bir süredir, Kemal Bey daha kucaklayıcı.

Yaklaşanı sarıp sarmalayıveriyor.

Bazen aşırıya kaçsa da, Çankaya gözüne son zamanda daha bir şirin görünüyor olmalı.

Eski sisteme dönüleceğine göre, hedef Külliye değil, Çankaya Köşkü elbette.

*

Fatih Sultan Mehmet benzetmesini hatırlayalım.

Öylesine, rastgele, hesap kitap yapılmadan, meydandaki coşkulu kalabalığın verdiği yüksek elektrikle söylenmiş bir söz olarak gören yanılır.

Batılıların dediği gibi ‘spontane’ değil, tane tane seçilmiş kelimelerle örülü, düşünülmüş bir benzetme.

*

Öyle bir hamle ki taşın biri ileri sürülürken, aynı anda daha önemli bir taş kenara itilmiş oluyor.

İleri sürülen Ekrem Bey, kenara itilen Kemal Bey.

İtiraz eden etsin “Kemal Bey, onu ilçe başkanı yaptı. İlçe başkanıyken, aldı koskoca İstanbul’a başkan yaptı” diyerek vefadan bahsetsin.

Siyasetin yolu Vefa semtinden geçmez.

İnönü-Ecevit, Demirel-Çiller, Kohl-Merkel ilişkisi var geçmişte.

Erbakan ile Erdoğan örneği de benzerlik arz eder.

Vefa’ya uğrayan varsa, en fazla bir boza içimi kalmıştır.

*

Kemal Bey vaktiyle söylemişti. “Partiyi idare etmek, ülkeyi yönetmekten zor.”

Hele ittifakı yönetmek… İşte o partiden de zor. İçinde kaç parti, kaç lider var. Beri yanda dostlar…

İttifaktaki en büyük partinin başındaki kişi olarak, onca zahmete girdikten sonra kenara çekilmek kabul edilebilir mi?

Meral Hanım’ın son hamlesinde, öncekini muhkem hâle getirmek niyeti seziliyor.

Sezmek ne ki? Taş gibi ortada.

“Ben cumhurbaşkanlığına aday değilim. Başbakanlığa talibim.”

*

Mevcut sistemde başbakanlık yok.

Ben başbakanlığa talibim demek, ben başvekilliğe talibim, ben veziriazamlığa talibim demekle aynı.

Ama hesaba göre sistem değişecek.

Şayet cumhurbaşkanı seçilen kişinin paşa gönlü razı gelirse ve Meclis’te 400 koltuk alınırsa.

Ya gönlü razı gelmez ve koltuk sayısı çok az olursa?

O zaman atı alan Üsküdar’ı geçmiş demektir.

*

İttifaktakilerin biri çoklu aday, bir tarafı da tek adayla seçime girme taraftarı.

Meral Hanım, “Seçilebilecek tek adayla girelim” diyor.

Kemal Bey’e nazikçe “Sen seçilemezsin” demek bu.

Diyelim ki Fatih’e benzetilen Ekrem Bey cumhurbaşkanı adayı gösterildi. Yine diyelim ki kazandı.

Ekrem Bey cumhurbaşkanı, Meral Hanım Başbakan.

Eee? Kemal Bey bunca yıllık gayreti, kenara çekilmek için mi sergiledi?

Alavere dalavere, Kürt Mehmet nöbete, öyle mi?

*

Bu pilavın alacağı su, barajlarda bulunandan fazla…

Daha çok hamleler göreceğiz çocuklar.

Güneşli hamleler…

Bulutlu hamleler…

Aşırı yağış olur ve sel gelirse de şaşmayın.

#Meral Akşener
#Kemal Kılıçdaroğlu
#Seçim
3 yıl önce
default-profile-img
Kemal Bey boşuna mı çırpınıyor?
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti