En sona bırakmadan Selçuk Bey hakkındaki kanaatimizi peşin söyleyelim: Kral adam!

Beğenmeyen, kıskanan, gocunan, itiraz eden olursa değiştirebiliriz: Adam kral!

Beyoğlu Sohbetleri konuğu Selçuk Bayraktar, basın mensupları, başkonsoloslar ve genç mühendislerle bir araya geldi.

Baykar’ın dünyaya örnek olan hikâyesini özetledikten sonra geleceğe dair ipuçları verdi. O konuşurken, biz içimizden üstat Niyazi Yıldırım’ın mısralarında gezinmekteydik.

“Yiğitler kan döker, bayrak solmaya, / Anadolu başlar, vatan olmaya... / Kızılelma’ya hey... Kızılelma’ya!”

Selçuk Bey, sözü oraya getirdi elbet. En büyük hayallerinden bahsetti.

Kızılelma ve Bayraktar TB3 İnsansız hava araçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Selçuk Bayraktar şöyle söyledi: “Tarihe not düşecek olursak, Bayraktar TB3 ve Kızılelma bir gün görev alma imkânı bulursa, nasıl ki Bayraktar TB2 SİHA’lar dünya muharebe tarihinde paradigma dönüşümü yaptı, bunlar da muharebe tarihinde devrim yapacak.”

TB2’ler kendi sınıfında lider. Dünyanın en önünde. En fazla ülkeye ihraç edilen ve en çok muharebeye girmiş araçlar.

Tek kuruş destek almadan, kredi kullanmadan üretilen SİHA’lar için marşlar yapılması, Azerbaycan ve Ukrayna’nın şeref madalyası vermeleri, üretimin yüzde 99,3’ünün ihraç edilmesi gibi konuları sıradan işlermiş gibi anlattı.

Belgesellere konu olması, dış ülkelerde bile çocuklara isminin verilmesi, savaşın şeklini değiştirmesi de Selçuk Bayraktar’a göre su içmek gibi.

Bir zamanlar hayal bile edilemeyen işlere imza atan Baykar’ın karşısına çıkarılan akıl almaz engellemelere hiç temas bile etmedi.

İleriye baktığı o kadar belliydi ki hemen yanındaki masada oturanları dahi görecek halde değildi.

“Hedef uzay” dedi. Artık gerisini anlamak dinleyenlere düşer. Başkan Haydar Ali Yıldız’a teşekkür ederiz.

ESKİDENDİ ÇOK ESKİDEN

Türkçe’de eskiden kullanılan cümleler başlığı altında ilk sırada şu yer alıyor:

“Depoyu fulle.”

Her ürün ve hizmetle beraber, benzine mazota da ikide bir zam gelirken, her seferinde yüz liralık yakıt alıp zamlardan etkilenmediğini düşünenlere sözümüz yok.

Öyle yapanların yolu da bahtı da açık olsun.

Fakat sormadan geçilmez: Bu zamanda kim arabanın deposunu fuller?

Belki Graham Fuller.

ÖRTÜ

Masa örtüsüz. Nihayet.

Altında kimsenin olmadığını, yedinci ortağın masa altında saklanmadığını göstermek için örtüyü kaldırmışlar. Tebrikler.

ADAY OLMA

İsimleri farklı görünebilir. Masadaki esas kadro şöyle:

1. Sabiha, 2. Sabih, 3. Sabi, 4. Sab, 5. Sa, 6. S.

Şundan ötürü: Masadakiler durdular durdular, “Erdoğan’ın aday olamayacağına” karar verdiler. Daha önce kabullendiklerini, bir sakınca görmediklerini, hatta kolayca yeneceklerine inandıklarını ilan ettikleri hâlde. Tercümesi şu olsa gerek:

- Biz aday belirleyemedik, sen de aday olma.

- Niye?

- Yine yeneceksin!

PSİKOLOJİK BAŞBAKAN

Meral Hanım: “Seçim kazanıldıktan sonra resmî olarak olmasa da psikolojik olarak parlamenter sisteme geçilmiş gibi hareket edilecek.”

Olarak, olmasa da, olarak tarafını geçelim. Ya da geçiyor olalım.

Psikolojik Parlamenter Sistem diye bir kavram bulup âleme kazandırdığı için tebrikleri hak etmiştir. Kendisi de herhalde Psikolojik Başbakan olacaktır.

İşin garip yanı, Kemal Bey de Psikolojik Cumhurbaşkanı… Kazanırlarsa.

Ocak da bitti hayırlısıyla. Şurada kaç gün kaldı psikolojilerin bozulmasına?