|
Korona verileri, ölüm sayıları saklanıyor mu?

-Yapılan test oranı ile günlük tespit edilen vaka sayısı arasındaki fark artmaya başladı.

-Solunum cihazına bağlı hasta sayısı binin altına düştü, üçlü rakamlarda seyrediyor.

-Günlük verilere göre hastalığı atlatıp iyileşenlerin sayısı ile günlük pozitif çıkan vaka sayısı arasındaki makas daralmaya devam ediyor. Yani virüse yakalananların sayısı aşağı, iyileşenlerin sayısı yukarı doğru bir yönelim içinde.

‘Salgının kontrol altına alındığını’ dile getiren görüşlerin arkasını işte bu türden verilerin matematiği dolduruyor.

Bunlar, haftalardır büyük bir belirsizlik olarak karşımızda duran “sosyal hayattaki normalleşme ne zaman olacak” sorusunun cevabının ufukta görünmesini sağlayan veriler aynı zamanda.

Her şey yolunda giderse, Mayıs sonu, Haziran başı gibi kısıtlamalar yavaş yavaş kalkmaya başlayacak.

Geçen gün Amerikan New York Times gazetesinde İstanbul’daki korona ölümlerinin açıklanandan çok daha fazla olduğu iddiasını taşıyan bir haber yayınlandı.

Zorlama bir mantıkla, son iki yılda ölenlerin ortalaması üzerinden yürütülen bir karşılaştırma ve asıl hedef olan ‘verilerin saklandığı’ suçlamasının altını doldurmaya çalışan bir haber.

30 Mart’tan itibaren İstanbul’da hayatını kaybedenlerin cenazelerinin şehir dışına çıkarılmalarının yasaklandığı açıklamasıyla bu zorlama mantık bütünüyle çürütülmüş oldu.

İşin aslı, her şey şeffaf bir şekilde yürüyor.

Covid-19 virüsüne yakalananların sayısı da, iyileşenlerin de, hayatını kaybedenlerin de sayısı neyse günlük olarak paylaşılıyor.

İstanbul’la ilgili vefat edenlerin sayısı saklanacak olsa, bunu herkesten önce mezarlıkların yönetimini elinde tutan ve iktidara karşı pusuda hazır bekleyen CHP’li belediye afişe edecektir.

Sanıyorum bu bahiste esas odaklanmamız gereken nokta şurası:

Türkiye’deki yönetimi ‘veri saklamakla’ suçlayanlar, açıklanan veriler bir başarı hikayesi sunduğu için bunun böyle olamayacağını bu türden sakat yöntemlerle ispatlamaya çalışıyorlar.

Mevcut veriler bir ‘beceriksizlik’, ya da ‘kötü yönetim’ sunumuna izin vermiyor zira.

Mesela, tam da bu alanla ilgili olduğu için, ölüm sayıları ile vaka sayıları arasındaki orana dair güncel verileri paylaşalım:

Her bir milyon kişi üzerinden yapılan ortalama hesabına göre, ABD’de bir milyonda 152, İspanya’da 482, İtalya’da 423, Fransa’da 335, Almanya’da 67, İngiltere’de 276 kişi hayatını kaybetmiş.

Bu oran Türkiye’de ise bir milyonda 30.

Yani, korona mücadelesinde örnek gösterilen ülkeler arasında gösterilen Almanya bile Türkiye’ya göre iki kattan daha fazla kayıp vermiş.

“Bu böyle olamaz, var bir bit yeniği” şüpheciliğiyle zihinlere korona benzeri bir virüs enjekte etmeye çalışmalarının nedeni bu rakamlar.

İngiltere’ye gönderilen koruyucu önlüklerle ilgili yeni bilgiler var

Çarşamba günü, İngiltere’nin Türkiye’den sipariş ettiği, krize dönüşmek üzereyken bir şekilde hal yoluna konulan 400 bin koruyucu önlük meselesinin arka planına dair bir takım bilgiler paylaşmıştım.

Bu konuyla ilgili önümüze yeni bilgiler geldi.

Onları da aktaralım.

Korona süreci nedeniyle Ankara Mart başında bir karar almış, sağlık ürünlerinin ihracatını Sağlık Bakanlığı’nın iznine bağlamıştı.

İzin kapsamında ihracatı yapılması istenen ürünler için “bir bağış, bir satış” şeklinde bir formül geliştirildi.

Yani Türkiye’de faaliyet gösteren bir firma, yurtdışından Sağlık Bakanlığı iznine tabi ürünlerden sipariş almışsa, bu ürünlerden adet olarak eşit oranda bağış yapması halinde ihracata izin veriliyordu.

Tabii bu durum, bu süreçte daha fazla para kazanmaya çalışanları çok da mutlu etmemişti.

Eş zamanlı olarak ihracatın yapılacağı adres olan ülkelerde medya üzerinden ‘baskı aracının’ devreye sokulması gibi bir gelişme karşımıza çıktı.

Önce İspanya ile solunum cihazı meselesi, devamında İngiltere’ye koruyucu önlük ihracatı meselesi.

Gerek üretici firmaların, gerekse adres ülkelerin tıbbi malzemelerin ihracatına Sağlık Bakanlığı izni getirilmesini aşmak için izlediği yöntemler, içinden geçtiğimiz ortamda ‘baş ağrıtmaya’ başlayınca, yeni bir takım inisiyatifler geliştirildi.

Mesela İngiltere’nin sipariş verdiği koruyucu önlükler, üretici firmadan Sağlık Bakanlığı tarafından satın alındıktan sonra, bakanlık üzerinden ihracatı yapılmış oldu.

İkinci bir haber de şu:

Çarşamba günü, Mart başında alınan kararlar biraz esnetildi.

Maske dışındaki sağlık ürünlerinde ihracat izni, “bir bağış, bir satış” şartından çıkartılarak “üç satış, bir bağış” biçiminde değiştirildi.

#Koronavirüs
#Vaka
#Hayat
4 yıl önce
Korona verileri, ölüm sayıları saklanıyor mu?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’