|
Avrupa paniğe kapıldı

ASELSAN mühendislerini yıllar önce öldürenlerin, kendi açılarından ne kadar isabetli davrandıkları, bugün daha iyi anlaşılıyor.

Son derece önemli projelerde çalışan genç, başarılı, çalışkan ve hepsinden önemlisi ülkesini çok seven mühendislerimizin kimi arabasında, kimi sokakta, kimi evinde suikasta uğramıştı.

Ülkemiz için onlar kadar şevkle çalışan ve onların bıraktığı yerden devam eden çalışma arkadaşları, büyük işlere imza attılar.

Bahar Kalkanı Operasyonu sırasında kullanılan silahlarımızın, büyük çoğunlukla millî ve yerli oluşu, milletimiz için iftihar vesilesidir.

Bu silahlarımızı tek tek ismen saymak dahi, bu sütunu doldurur.

Karşımızdakilerin elinde bulunan silahlar da kılıç kalkan değil ama arada ciddi bir fark var. Bizimkiler Türk ordusu.

“Ölürsem şehit, kalırsam gazi” inancıyla yürüyen, “Ya Allah” deyip atılan yiğitlerden bahsediyoruz; çapulcu sürüsüyle bir olur mu hiç?

Cephede yaralanıp hastanede tedavi gören kahramanlarımız, bir an önce iyileşip yine arkadaşlarının arasına katılmak istiyor.

*

Fransız basını, “Türkler savaşmayı unutmamış” demiş.

Aslında tam anlamıyla savaş sayılmaz bizimki. Bir nevi tatbikat yapıyoruz. Gerçek mermilerle.

*

Suriye, bugüne kadar bir milyondan fazla vatandaşını öldürdü. Hâlâ bombalamaya devam ediyor. Fakat görünen o ki, asıl maksadı öldürmek değil.

Bizim topraklarımıza doğru sürmek daha çok işine geliyor.

Tam anlamıyla bir püskürtme operasyonu.

Böylece hem kendine alan açıyor, hem Türkiye’nin başına dert.

Eğer asıl hedefi öldürmek olsaydı, konvoy hâlinde yollara düşenlerin üstüne de bomba yağdırırdı.

Sınırımıza yığılan Suriyeliler, Beşşar Eset’in en etkili silahına dönüştü.

*

Bu tablo bir günde meydana gelmedi.

Yavaş yavaş oluştu ve buraya varacağı önceden belliydi.

O sebeple Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, aylar önce göçmenler konusunda açık tavır sergiledi.

Sözünde durmayan, yardım vaatlerini gerçekleştirmeyen, bu sorunun sadece bize ait olduğunu düşünen Avrupa ülkelerini çok evvelden uyardı.

Cumhurbaşkanımız, Batıdaki kapılarımızın açılmasından bahsettiğinde, rahat koltuklarında yan gelip geğiren Avrupalı liderler, işin ciddiyetini kavrayamadılar.

Şimdiyse pek az göçmen sınırları zorladı ve Avrupa telâşa kapıldı.

“Aaa, gerçekmiş… Erdoğan şaka yapmıyormuş…”

Ne şakası?

Bugüne kadar Erdoğan’ın şaka yaptığını gördünüz mü?

*

Batı tarafımızda iki komşumuz var. Yunanistan ve Bulgaristan.

Keşke Almanya ve Fransa olsaydı komşularımız. Onların yanında Hollanda ve Belçika da yer alsaydı. Nasıl da şık dururdu, bir düşünün.

*

Paniğe kapılan, sınırları zorlayanlara karşı elinden geleni yapacağını duyuran ve insanlık dışı muamele eden, uluslar arası sözleşmeleri bile göz ardı eden Yunanistan, dün itibariyle ateş açtı ve bir Suriyeli öldü.

Doğrusu bunu endişeyle bekliyorduk. Hiç de sürpriz olmadı.

Dahası, tek atışlarla yetinmeyeceğini, yaylım ateşi bile açabileceğini hesaba katmak gerekir.

Zira, aralarında kadınların ve çocukların hatta bebeklerin de bulunduğu göçmenlerin üzerine gaz bombası atan, sis bombası atan bir devletten her şey beklenir. Otomatik silahla tarasa şaşırmayız.

Hâlbuki o göçmenler ne Yunanistan’da ne de Bulgaristan’da kalmayı düşünüyor. Asıl hedef, Batı Avrupa ülkeleri. Dakika başı panik butonuna basanlar…

*

Güney sınırımıza Nato hava savunma sistemleri kurulması gündeme geldiğinde, Yunanistan hemen karşı çıkmıştı. Şimdi kapılar açılınca, vetosunu geri çekmiş. Sabah şerifleriniz hayrolsun.

Avrupa ülkelerinden peş peşe telefonlar geldiğini açıkladı Cumhurbaşkanımız Erdoğan. Ne güzel...

Doğrusu, son günlerde benim telefon kendi kendine kapanmaya başladı. Gelen telefonlardan birini ben alsam, ne iyi olur. Aziz şehitlerimizin ailelerini, başsağlığı dilemek için rahatça arayabilirim.

#​ASELSAN
#Fransa
#NATO
#Beşşar Esad
4 yıl önce
Avrupa paniğe kapıldı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset