Orman yangını haberlerine bakmak bile zor.

Onlarca yıl içinde yetişen, bazıları yüzlerce yıllık olan ağaçlar, cayır cayır yanıp kül hâline dönerken, o manzarayı seyretmeye yürek dayanmaz.

Alevler, önüne gelen ne varsa, hepsini canavar gibi yutar.

“Ciğerimiz yandı” diye manşetler atılır.

Klişe hâline gelmiş olsa da tam anlamıyla doğrudur.

Yanan ülkenin ciğerleridir.

Güzelim ağaçlardır.

İçinde yaşayan canlılardır.

Kaçacak yer bulamazlar.

*

Muğla’da büyük bir yangın oldu, güçlükle söndürüldü.

17 saat boyunca alevler saldırdı.

15 helikopter ve 105 arozöz su taşıdı.

18 iş makinesi ve 520 personel mücadele etti.

Akşam başlayan yangın, ertesi güne kadar sürdü.

Dalaman’ın Karacaağaç mahallesinde başlamıştı, Göcek ve Fethiye’ye kadar uzandı.

350 hektarlık alan küle döndü.

Çoğunluk kızılçam ağaçları biraz da zeytinlik…

*

Yangının çıkış sebebi, çok tanıdık: Anız yakmak.

Tarlaya ekin ekilmiş. Vakti gelince biçilmiş.

Tarlada kalan kısmını yakmışlar. Yan taraftaki ormana sıçramış.

Yasak olmasına rağmen anız yakmaktan vazgeçmeyenleri ne yapmalı?

Ormana bulaşmasa bile anız yakmak insanlık dışı bir hareket.

Oradaki börtü böcek de canından oluyor.

Toprağın kimyası bozuluyor.

Fakat yıllardır üstünde durulmasına rağmen anlatılamıyor.

*

Bir türlü almayan kafalar var.

Ortalıkta adam sıfatıyla dolaşıyorlar.

Normal insan gibi yiyip içiyor, oturup kalkıyor, yürüyor, ürüyor hatta konuşuyor bu tipler.

Ne var ki üç kelimelik bir cümleyi anlayamıyor.

“Anız yakmak tehlikeli” cümlesi…

*

O bilgiyi çivi haline getirsek, kafasına çaksak, yine anlamayacak kişiler bunlar.

Anlamamayı meslek edinmişler.

Bir tarladan senede birkaç yüz kilo veya birkaç ton buğday elde edecek.

Beride verdiği zararın haddi hesabı yok.

Anızı yakmasa, ne kaybedecek?

Yaktığında ne kazanacak?

Meydana gelen zarar, nasıl telafi edilebilir?

Yanıp kül olmuş bir orman, kaç yılda eski hâlini alır?

*

Allah aşkına, aklınızı başınıza devşirin, anızları yakmayın.

*

Öte yanda ise bir itfaiyeci, milletin gözünü yaşarttı.

Göçen bir duvarın altında kalan genç itfaiyeciyi kurtarmaya gelen sağlık ekipleri, elbisesini kesmek isteyince karşı çıkıyor.

“Kesmeyin” diyor, “O bana devletin verdiği kıyafet, yazıktır.”

Felç tehlikesi bulunmasına rağmen, özel kıyafetini korumak isteyen, zarar görmesine gönlü razı olmayan o genç itfaiyeciyi alnından öpmek lâzım.