Ne Amerika, ne Rusya, ne Çin… Her şey Türkiye için…

Bu slogan çok rağbet görmüştü.

Bugün de geçerli.

Dikkat çekici bir ayrıntı var burada.

Gençlerin, heyecanla ve büyük bir samimiyetle “Ne Amerika, Ne Rusya, ne Çin” diye haykırdığı dönemde Sovyetler Birliği dağılmamıştı.

Doğu Bloğu on beş civarında ülkeden oluşmaktaysa da baskın gücün Rusya olduğu herkes tarafından bilinmekteydi.

Diğerlerini kimse önemsemiyordu.

Öyle ya, Rusya başı çekerken, kim Moldova veya Letonya’yı zikreder?

Yahut diğerlerini…

*

Her zaman başa güreşen birkaç ülke bulunur.

Ötekiler kendi hâlinde, iddiasız şekilde yoluna devam etmeye çalışır.

Bazen günü kurtarmak bile başarı sayılır o yüzden.

Şimdi Yunanistan efelenip kabarmaya çalışıyor ama eti ne, budu ne, cümle âlem biliyor.

*

Kabadayılık yapmak için, niyet yetmiyor.

ABD gibi büyük değilsin.

Çin gibi kalabalık ve üretken değilsin.

Japonya gibi çalışkan değilsin.

Almanya gibi disiplinli ve söz sahibi değilsin.

Rusya’ya benzer hiçbir tarafın yok.

İngiltere gibi güçlü ve akıllı da değilsin.

Sağdan bak, küçücük bir ülke…

Soldan bak, etkisiz eleman.

*

On dönüm bostan, yan gel yat Osman…

Çalışkanlık yok.

Nüfus yok.

Disiplin yok.

Akıl yok, mantık hiç yok.

Üretim sıfır seviyesinde.

Etki yok, yetki yok.

Güçten bahsetmek güç…

*

Ne var?

Haddini bilmezlik.

Tembellik.

Sınırsız hayal gücü.

Ukalalık.

Edepsizlik.

Yalan dolan.

Çamura yatma, anlaşmalara aykırı davranma…

*

Karnenin hem sağ tarafı, hem sol tarafı içler acısı.

En başta, hâl ve gidiş berbat.

Yanına aldıklarıysa kendinden beter.

Bu tablo ile ortada kalmak kaçınılmaz.

İyi ve güzel bir yere varılmaz.

*

İlle devasa bir ülke olmak gerekmiyor.

Nüfus ve toprak bakımından büyük olmadığı hâlde, dünyada söz sahibi olan ülkeler de var.

Ancak onlardaki özelliklerin hiç biri Yunanistan’da görülmüyor.

Ne azim, ne disiplin…

Ne teknoloji, ne de yer altı kaynakları.

Vaziyet böyleyken hadsizce karşımıza çıkmaları, hakikaten komedi.

Yunanistan neyine güveniyor diye sorulur ister istemez.

Gizli bir güçleri bulunuyor da ona güveniyorlarsa ve/ya biz gerçeği göremiyorsak, o zaman başka tabii.