Bu manada keşfe ya da açılmaya tabi olan işaret ise, Ekrem Demirli’nin kelimeleriyle “sûfîlerin nass yorumlarına verilen genel isimdir. Kelime ‘eşaret ileyye’ şeklindeki bir tabirden gelir. anlamı ‘ayet bana şunu işaret etti ki’ demektir. Burada ayet ve hadislere sûfîlerin nasıl yaşlaştıklarını görmekteyiz: Onlar için bir ayet akide alanında bir hüküm ifade ediyorsa onun tefsiri veya hükmü belli bir yöntemle tespit edilir (istinbat veya tesir). Bu hüküm derecesine göre bağlayıcı bir bilgidir. Buna mukabil aynı ayet bize başka hususları da çağrıştırabilir. Ayetin çağrıştırdığı anlamlar ise işârî yorum kabul edilir. Bununla birlikte mesele ahlaki konularla ilgili olduğunda durum farklıdır. Sûfîler, bu ayetlerin yorumunun sûfîlerce yapılabileceğini ve tasavvufun ilgi alanına gireceğini savunurlar. Kuşeyrî’nin tefsiri fıkıh-akide alanında ikinci yorum, ahlak alanında ise birinci yorum anlamına gelen bir işârî tefsir olarak kabul edilir.”
Kuşeyrî’nin tefsiri, şimdi zikredilen bilgi/hüküm düzeylerinin Sünnîlik planında gözetilmesi ve tasavvuf usulünün –aynı zamanda kendi meşruiyeti esasında– ilk temel kaynak olan Kur’an’ın tefsiri yoluyla tesisi bakımından sorunsuzluğuyla muteberdir.