“İnsanın akıl, irade ve duygudan yaratıldığını söylemek, insanın Hakikat, Yol ve Erdem için yaratıldığını söylemektir. Bir başka deyişle: Akıl, Hakikat’i kavramak için, irade Mutlak İyi üzerinde yoğunlaşmak için ve duygu Hakikat’e ve İyi’ye uymak için yaratılmıştır. ‘Duygu’ yerine ‘nefs’ veya ‘sevme melekesi’ de diyebilirdik, çünkü bu insanın temel bir boyutudur; duygu, çoğu zaman düşünüldüğünün aksine, bir zayıflık değildir; bilakis ‘Tanrı, Sevgidir’ sırrına uygun şekilde İlahi Tabiat’a katılmaktır.” (Bir Merkeze Sahip Olmak, çev.: Tahir Uluç)
Diyor ki Şeyh Muhyiddin: