|
Suç ve ceza ve tutarsız mantık

Bazı mahfiller, bazı kişilerin mesleğine bakarak işlediği suç karşılığında aldığı cezayı değerlendirmeye teşebbüs ediyor.

Suçlu bakkal ise bakkallar cezalandırılıyor, mimar ise mimarlar cezalandırılıyor, doktor ise doktorlar cezalandırılıyor demekle, gazeteciler cezalandırılıyor demek arasında fark yok.

Bu yargı, mantıkta “argumentum ad hominem” diye bilinen safsatalı (tutarsız) kıyasa eksiksiz bir örnek…

Vaktiyle Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Necip Fazıl cezalandırılırken kimse Türkiye’de şairler, yazarlar cezalandırılıyor dememişti. Adı geçen zevata verilen cezaların haklı olup olmadığı ayrı mesele… Yasa açısından cezaya müstahak sayılan fiil vardır yargının önünde. Sanığın mesleği veya geçimi için yaptığı, uğraştığı iş değil… Fiil ile o fiili ika eden kişinin mesleğini, sanatını birbirine karıştırmaz yargı…

Bu bakımdan gazeteciler cezalandırılıyor iddiası mantıkta tam da argumentum ad hominem denilen tutarsızlık kategorisine denk gelir.

Bu Latince deyim mantık yanıltmacalarından biri olarak kişinin güvenilirliğini azaltmak suretiyle onun iddiasının da güvenilir olmaktan çıkartılması esasına dayanan bir yanıltmaca... Türkçede, belki, kanıtı şahsiyata (şahsiyet değil, şahsiyat) indirgemek diyebiliriz...

Genelde muhatabına nesnel defi sürmede acze düşen kimse, ona yeterli bir cevap veremeyince: “Zaten sen falan zaman şöyle bir şey yapmıştın” kabilinden nesnel karşılığı olmayan defiler bulmaya çalışır. Kişinin iddiasını tartışma yerine, onun doğduğu kent veya mensubu bulunduğu siyasal parti, dünya görüşü, tahsili vb. dile dolanarak üste çıkmaya çalışılır…

Başkasının ayıbını aramak, ayıpların çetelesini tutmak, yeri geldiğinde (!) bunları kullanmak üzere istif etmek de onların işi cümlesindendir.

Bu tür mugalata salt bizim topraklarımız insanının bir iç sorunu değil… Halen dünyanın çoğu yerlerinde ülkemiz aynı şahsiyatçı kafanın iftiralarına maruz bırakılıyor. Türkiye’nin meydan okuma tavrını içine sindiremeyenler ona çamur atmakta beis görmüyor.

Siyasal alanda kan-ateş-ölüm kültürünün ürünü olan, bir avuç altın için on milyonlarca insanın kanına giren, işkencenin, baskının daniskasını uygulayan vicdansızlar şimdi bize ta’n etmeye kalkışıyor.

İç ve dış, tüm bu tutarsız davranışlar karşısında açıkçası ben de ne diyeceğimi kestiremiyorum. En iyisi dilimizde tutarsızlığa dile getiren iki deyişi anımsayalım:

-Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı: Argumentum ad hominem...

-Bahçelerde domates, gel bize bazı bazı: Argumentum ad hominem...

#Yargı
#Gazeteci
#Dil
4 yıl önce
Suç ve ceza ve tutarsız mantık
Üçlü özerklik…
Akıl sağlığı yerinde olmayan kamu görevlilerine çözüm üretilmelidir
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’