Erken Uyarı: Başlıktaki atasözümüz, Ekrem İmamoğlu’nun “Siyasi Koşusu” hakkındadır.
*
İstanbul’daki son kar kâbusunun politik tercümesini şöyle bir başlıkla yapabiliriz:
“Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adaylığı kovalarken, kar fırtınasına yakalandı!”
*
Bu İmamson’da kar tutulması var, galiba…
Henüz “Çiçeği Burnunda” bir başkan iken, Erzurum’da kayak tatiline çıkmıştı, ya…
Bu defa da; İstanbul kar esareti yaşarken, “ertelemediği” balıkçıdaki yemek randevusuna koştu!
*
Misal: İmamoğlu, şöyle dese şaşırmazdık:
“Neymiş? Balıkçıdaymışım. İstanbul’da olduğuma şükredin, yahu!”
Mister İmamson’un balıkçıda buluştuğu şahıs da, İngiltere’nin Ankara Büyükelçisi Dominick Chilcott!
Ekrem Müdafa Beyefendi “Tepkiler beni ilgilendirmiyor. Büyükelçiyle yemek yemem, karla mücadele kadar önemli” diyerek kendisini savundu…
“Gizli bir görüşme değildi ki!” diye ekledi…
Evet, “gizli kapaklı” değildi…
Fakat malum şartlarda ertelenmeliydi.
Peki, neden ertelenmedi?
Bu durum, görüşmenin İmamson için “ne denli önemli olduğunu” gösteriyor.
*
İstanbul felç olurken, kar küreme aracı İmamoğlu’nun balıkçıdaki yemeği için korteje yol açıyor…
İngiliz Büyükelçiyle buluşmasının, Ekrem İmamoğlu’nun muhtemel Cumhurbaşkanı adaylığıyla birebir bağlantılı olduğunu tahmin etmek güç değildir.
Aynı gün…
İP’in İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu da İngiliz Başkonsolosu Kenan Poleo’yu ağırladı!
*
Buradaki İmamoğlu/Kavuncu paralelliğinin başlangıcı ta yerel seçim öncesine dayanıyor.
2018 yılının son çeyreğinde, henüz Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı açıklanmamışken…
Akşener, Kavuncu’yu “apar topar” İstanbul İl Başkanlığına getirmişti!
İmamoğlu ve Kavuncu; Kaftancıoğlu’nun çimento işlevi görmesiyle seçim kampanyasını birlikte yürütmüşlerdi.
Ekrem İmamson, 2014’teki Beylikdüzü Belediye Başkanlığı seçimini kazanırken Paralel Yapı’nın desteğini almıştı.
Seçim sonrasında, FETÖ’nün Belediyeler İmamı Erkan Karaarslan Twitter’da aynen şöyle yazmıştı.
“Sayın Ekrem İmamoğlu ile her cuma akşamı bütçe, performans, iç kontrol konulu toplantıları Beylikdüzü’nde sürdürüyoruz” (29.8.2014)
*
Buğra Kavuncu ise FETÖ’den cezaevinde yatan CIA bağlantılı Enver Altaylı’nın yeğenidir.
15 Temmuz’dan (2016) birkaç gün evvel…
Enver Altaylı, Meral Akşener ve de Papaz maskeli CIA Ajanı Andrew Brunson “Kapalı Kapıların Ardında” buluşmuşlardı!
Kar, İstanbul’u teslim aldığında; İmamson balıkçıdaydı…
İBB Sözcüsü Murat Ongun da İsviçre’de tatildeydi.
Mister Ongun, şu tweet’i attı:
“İstanbul’da olağanüstü kar yağışına karşı, olağanüstü bir mücadele var. Sıcak evinde oturup trollük yapanın değil, sahada mücadele edenin yanında olma zamanı…”
*
Nedir: İsviçre’de kayak yaparken trollüğün doruğuna çıktı, Murat!
Yahut şöyle:
“Bize düzenbazlığın kar manzaralı resmini yapabilir misin, Abidin?”
*
Tam da burada: Salvatore Adamo söylesin:
-Her yerde kar var…
*
Eh, Uzaktan Kumandalı çağdaş mı çağdaş yönetim anlayışı, işte böyle bir şeydir!
Bir süre önce, Rıdvan Dilmen “İBB Başkanı Ekrem Bey, vaktiyle STV’ye çıkıp F.Bahçe’nin şike yaptığını söylemişti. Ama sonuçta şimdi farklı düşünüyor” dedi, ekranda…
İmamoğlu’nun FETÖ’nün Şike Kumpası’nı desteklemiş olduğunu isabetle hatırlatması mı; Mister Ongun’u acayip rahatsız etmişti…
Verebileceği “ikna edici bir cevabı” yoktu; twitter’da -uçuşa geçerek- şöyle yazmıştı:
“Rıdvan, dün futbolun şeytanıydı.
Bugün siyasetin şeytanıdır.
Güzel ülkemizi siyasetin şeytanlarından kurtarmaya az kaldı…”
İsviçre’den “şeytanlık” yapanlar ile onların ağababaları, Cumhurbaşkanı seçimini Çantada Keklik görüyorlar.
“Millet İttifakı adayının ikinci turda seçimi kazanacağına kesin gözüyle” baktıkları için…
Kemal Kempinski de Mister İmamson da adaylığı acayip istiyor.
İmamson, en başından beri Kompradorların yani derin baronların kendisine “Mavi Boncuk” verdiğini düşündüğü için Mister Kemal’le “ilan edilmemiş” ancak alttan alta gittikçe kızışan bir mücadeleye girdi.
İngiliz Büyükelçiyle balık buluşmasını işbu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.
İBB’deki başkanlık görevini hakkıyla yerine getirmeyen; asıl işini doğru düzgün yapmayan, yapamayan; hâsılı “kötü sınav” vermeye devam eden “Kifayetsiz Muhteris” bir siyasiden söz ediyoruz.
Başarısız bir İBB Başkanı, Cumhurbaşkanlığı hayali kuruyor…
Gelgelelim, böylesine bir görevi yapabilme kapasitesi “kesinlikle” yok…
Yazımızın başlığı, işte bu gerçeği simgeliyor!
*
Onu, Cumhurbaşkanı yapmak isteyenler…
Hedeflerine ulaştıkları takdirde, Mister İmamson’a Batıcı/İşbirlikçi politikaları “harfiyen uygulatacaklarını” hesaplıyor olmalılar!
