Bu cevabı üzerinde saklı sualin derinlerdeki karşılığı tam olarak şudur:
*
*
Kılıçdaroğlu, özelde ABD’nin genelde Batılı devletlerin çıkarları doğrultusunda siyaset yapan bir genel başkandır.
2010’da Deniz Baykal’ın kasetle vurulmasının ardından CHP’nin başına getirilmesinin sebebi bu derin misyonudur.
Yani, “Kontrollü” Mister Kemal’dir.
Kılıçdaroğlu, “Batıcı Misyonu” itibarıyla…
“Kızıl Soros” Osman Kavala’nın serbest bırakılması için çağrı yapan 10 ülkenin Ankara büyükelçisinden farksızdır.
*
Mister Kılıçdaroğlu’nun bir de Başdanışmanı Ünal Çeviköz var…
Kendisi Emekli Büyükelçi’dir…
Monşer, ABD’nin Ankara’daki Büyükelçisi’nin tıpkıbasımı gibi!
Mesela “Abbas Yolcu” Satterfield’ın yerine Ankara’da görev yapacak olan müstakbel ABD Büyükelçisi Flake’i değil de…
Mister Çeviköz’ü oraya getirseler…
Hatta “Sam Amca’sından daha ziyade Sam Amca’cı” olduğundan; finalde, bu Ünal’a “Üstün Hizmet Madalyası” falan bile verebilirler!
Bu kararın “Türkiye’nin uluslararası alandaki yalnızlığını telafisi mümkün olmayan bir boyuta taşıyacağından” bahsetti!
Türkiye’nin bağımsızlaşma sürecini “yalnızlık” diye tarif etmek; siyasi düzenbazlığın da ötesinde “Batı’ya Tapınma”ya vardırılmış bir İşbirlikçiliktir!
Bir tek “Biden’ın Askerleriyiz” sloganı eksik, fonda!
*
*
Soros’çu Osman Kavala’nın PKK ve de FETÖ ile derin ilişkileri ise sır değil…
*
İşbu on devletin temsilcileri Kavala’nın serbest bırakılması için Ankara’ya parmak sallıyorlar!
*
Mendebur Biden’ın iktidar vaat ettiği İçerideki Muhalefet’in temsilcileri de, hem Kavala’nın hem de On Batılı Elçi’nin safında konuşlanmış vaziyette “attırdıkça attırıyorlar!”
Ezcümle…
