Komprador Burjuvazi’nin vitrindeki örgütü TÜSİAD, İsveç ile Finlandiya’nın
gibi!
Ankara’ya
işte bundan dolayıdır.
MHP lideri Devlet Bahçeli, “Dışarıya Bağımlı” Büyük Sermaye zevatına şu
sözlerle çıkıştı:
işi gücü bırakıp İsveç ve Finlandiya’nın yanında saf tutmuş…
Mensubiyet duyduğu ülke neresidir?
Meşrutiyet yıllarının mebusu
Boşo Efendi’den ne farkınız var?
Boş yapmayın; Boşo olmayın!”
Devlet Bahçeli’nin sözünü ettiği Boşo Efendi (1875-1929), üçüncü dönem Osmanlı Meclisi’ne giren Rum kökenli bir milletvekiliydi.
Patrikhane ile Rum okulları için çaba sarf eden Boşo “Bir Osmanlı mebusu olarak ülkesi için çalışması gerektiğini” hatırlatanlara verdiği şu cevapla biliniyor:
“Osmanlı Bankası’nın en başta sermayesi, yöneticileri, tüm çalışanları
.
Benim Osmanlılığım da, Osmanlı Bankası kadardır!”
“Meclis’inde görev yaptığı topraklara ne denli yabancı olduğunu” işte bu
laflarla vurgulayan Yorgo Boşo, sonraki yıllarda Yunanistan’da da vekil seçildi.
Hatta çok kısa süreyle “İçişleri Bakanı” bile oldu!
MHP liderinin “Boşo Efendi” eğretilemesi, TÜSİAD’ın “yabancılığını” pek güzel izah ediyor.
İdris Küçükömer, 1969 yılında yayınlanan
“Batılılaşma: Düzenin Yabancılaşması”
adlı unutulmaz eserinde klişe siyasi kavramları alt üst etmişti. Vaktiyle, “kimselerin söylemeye cesaret edemediği” çarpıcı fikirlerinden dolayı
maruz kalmıştı.
TÜSİAD,
de kuruldu. Yani, İdris Küçükömer’in sözünü ettiğimiz başyapıtının yayınlanmasından iki yıl sonra…
“Made in USA” 12 Mart Muhtırasından iki ay sonra faaliyete geçen TÜSİAD, Türkiye’deki askeri darbeleri itina ile desteklemiştir.
Dönemin Başbakanı Ecevit, 1979 yılının sonbaharında iktidardan ayrılmak zorunda kalışını,
ın 13 Mayıs-13 Haziran 1979 tarihleri arasında yedi gazete ve bir dergide yirmi dört kez yayınlanan ilanlarına bağlamıştı.
(7 Şubat 1994: TRT 1’de yayınlanan
programındaki açıklaması)
TÜSİAD ilanları son haftasına girdiğinde; dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in
başlamıştı!
Evren, 7-18 Haziran 1979’daki ziyaretinde
ile görüşmüştü. Brzezinski, o sırada ABD Başkanı Jimmy Carter’ın
“Ulusal Güvenlik Danışmanı”
idi.
Carter yönetiminin Türkiye ile alakalı toplantılarında “İstikrarın, ancak ve ancak
ile sağlanabileceği” dile getiriliyordu!
Jimmy Carter, 12 Eylül darbesinden beş yıl sonra (21 Temmuz 1985) Cumhuriyet’e verdiği röportajda şöyle demişti: “12 Eylül askeri müdahalesiyle ferahladık!
Afganistan’ın işgal edilmesi ve de İran’da monarşinin devrilmesinden sonra Türkiye’deki bu istikrar hareketi içimizi ferahlatmıştı!”
Arkasında ABD Başkanı Carter’ın yer aldığı
vasıtasıyla…
Türkiye, Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönüşüne Ekim 1980’de izin verdi!
Bu kritik tavizi veren, “Made in USA” 12 Eylül askeri rejiminin başı
di.
Evren, Türkiye’de ABD’ye bağlı
’nun (Komprador Üst Yapı) “astığı astık, kestiği kestik” generali sıfatıyla, 12 Eylül 1980 darbesini yapmıştı!
se “Finlandiya ile İsveç’in NATO üyesi olmasını veto etmeyelim” demeye getirerek zırlıyor!
Çevik Bir, 28 Şubat’taki “En Uzun” MGK toplantısından bir hafta öncesinde (21 Şubat 1997’de) Washington’da dönemin
Başkanı George Tenet ile gizlice görüşmüştü. Tam da o sırada: Başta,
’ın önde gelen isimleri olmak üzere
Washington’da bulunuyordu!
TÜSİAD, 3 Aralık 1997 tarihinde… Genelkurmay’da “İkinci Başkan” Çevik Bir ile J Başkan-ları’na “brifing” vermişti!
28 Şubat darbe sürecinde, Genelkurmay medyadan yargıya kadar geniş bir çerçevede herkese “brifing” verirken… Genelkurmay’a “brifing vermeye” gidenler Komprador Burjuvazi’nin temsilcileri idi!
TÜSİAD, Türkiye’nin milli menfaatleri için değil; başta ABD olmak üzere Batılı devletlerin çıkarları için sahnededir.
Devlet Bahçeli’nin
“TÜSİAD’ın menşei ve mensubiyet duyduğu ülke hangisidir?”
sorusunun cevabı, üzerindedir!
