Tutuklu Osman Kavala ile hakkında yakalama kararı bulunan CIA bağlantılı Henri J. Barkey’in 18 Aralık 2020’deki duruşmasında tanık olarak dinlenen Cem Fadıl Bozkurt, aynen şöyle diyordu:
“Alaton’lar benim ortağımdı…
İshak Alaton’un, 15 Temmuz darbe girişimini en az bir hafta öncesinde Henri Barkey’den öğrendiğini biliyorum.
İshak Bey ile Osman Kavala’nın da yakın ilişkisi vardı…”
FETÖ Çatı Soruşturması kapsamında tanık olarak ifadesine başvurulan Cem Fadıl Bozkurt, İshak Alaton (1927-2016) ile Fetullah’ın yakın ilişkilerini anlatırken de şöyle demişti:
“İshak Alaton, Ocak 1999’da Gülen’e Türkiye’de tedavi edilemez’ raporu aldı!”
*
Cem Fadıl Bozkurt, İshak Alaton ile 1998 yılında ortak şirket kurdukları Mehmet Günyeli (Leyla Alaton’un eski eşi) aracılığı tanıştığından ve Alaton’lar ile ortaklığının 2015 yılına kadar devam ettiğinden söz etmişti.
Bozkurt, 15 Nisan 2018 tarihindeki ifadesinde, İshak Alaton’un 28 Şubat sürecine dair konuşmalarına da dikkat çekmişti. Alaton’un, şu cümleyi sarf ettiğine şahit olduğunu söylüyordu:
“Ben bu ülkede tankları yürütebilmek için, dört ev verdim!”
Yani?
Askerlerin üzerindeki derin yapılanma “Baronsal Gladyo” idi!
Askeri vesayetin bağlı bulunduğu gizli bir “üst vesayet” yapısı vardı!
NATO&ABD ile İsrail’e tüm hücreleri ile bağlı ve bağımlı işte bu derin konseyde “meşhur işadamları” ağırlıktaydı.
TÜSİAD Yönetim Kurulu, 28 Şubat’tan birkaç gün önce Ankara’ya adeta çıkarma yapmıştı.
25 Şubat’ta ANAP lideri Mesut Yılmaz ile DSP’nin lideri Bülent Ecevit’i ziyaret ettiler. 26 Şubat’ta ise Çankaya Köşkü’ne çıkıp Demirel’le görüştüler.
TÜSİAD yönetimi Ankara ziyaretinde Çevik Bir’le de buluştu. Dönemin TÜSİAD Başkanı, Genelkurmay İkinci Başkanı ile yemekli toplantı yaptıklarını söylüyordu.
*
Refahyol hükümetinin 18 Haziran’da (1997) havlu atmasından altı ay kadar sonra (3 Aralık 1997), dönemin TÜSİAD yöneticileri Genelkurmay’ı ziyaret ederek İkinci Başkan Çevik Bir’le görüştüler.
Başta ekonomi olmak üzere belli başlı konularda “brifing” verdiler!
Brifinge TSK’nın “Beyin Takımı” diye nitelendirilen J Komutanları da katılmıştı.
*
28 Şubat’taki MGK’dan, Refahyol’un çekildiği 18 Haziran’a kadar olan süreçte; Genelkurmay’ın Yargı’dan Medya’ya dek bütün çevreleri “hizaya çeken” brifingleri meşhurdu.
Dikkat: 3 Aralık 1997’de ise “Büyük Sermaye” temsilcileri, Genelkurmay’a brifing vermişti!
Sadece bu örnek bile, Türkiye’de önde gelen işadamlarının “bilinenden çok daha farklı bir konumda” olduklarını anlatmaya yetiyor.
Vaktiyle, FETÖ’ye (Paralel Yapı) en başta devlet kademeleri olmak üzere “yol veren” Türkiye’deki Baronsal Gladyo’dur.
28 Şubat sürecinin FETÖ’nün derin ve gizli amaçlarına hizmet eden bir darbe olduğu çoktan ortaya çıkmış durumdadır.
‘Made in USA’ 28 Şubat darbesi, FETÖ Cuntasının 15 Temmuz’da (ABD’nin namı hesabına) kalkıştığı darbe teşebbüsünün yolunu açmış kritik bir kilometre taşıdır.
*
90’larda Fetullahçı polisleri yetiştiren Paralel Emniyetçi Mister Hanefi Hunter, 28 Şubat döneminin bir tür “işaret fişeği” olan Müslüm-Fadime Kurgusal Baskınını (28 Aralık 1996) organize eden şahıstır!
*
Fetullah Gülen Locaefendi, 28 Şubat sürecinde Çevik Bir’e övgüler sıralayan bir mektup yazmıştı.
1990’ların ikinci yarısından itibaren Fetullah’ın Siyonist örgütlerle temasını sağlayan Baron İshak Alaton, 1994 yılında TESEV kurulduğunda Nafiz John Paker’le birlikte yönetim kurulunda yer almıştı.
Soros’un Açık Toplum Enstitüsü, Açık Toplum Vakfı’nı doğurduğunda ise Nafiz John Paker, İshak Alaton ile kızı Leyla Alaton ve de “Kızıl Soros” Osman Kavala “aynı çatı altında” idiler!
Kavala, hem Gezi Kalkışmasında hem de 15 Temmuz’da sahnenin arkasında yer alanlardandır.
15 Temmuz’dan önceki aylarda sürekli “Başbakan olacağım” diye dolaşan Meral Akşener’in “En mülayim kuzenimiz” diye andığı Mister Kavala’dan bahsediyoruz!
