|
Gerçeklerin, bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır…

Bugün 24 Temmuz: Bağımsız Müslüman Türkiye için tarihi bir gün! 86 yıl sonra zincirleri kırılan Ayasofya Camii’nde ilk Cuma Namazı kılınacak.

Ayasofya’nın yeniden Cami olması, Türkiye’nin dünyada söz sahibi bir konuma geleceği “yeni bir dönemin” pek manidar işaretidir, habercisidir.

***

İslam düşmanı Batılı devletlerle onların içerideki malum işbirlikçi kadrosunun ise “karalar bağladığı bir gün” olarak kayda geçiyor, 24 Temmuz 2020...

Mesela, Avrupa’nın ve ABD’nin Şımarık Çocuğu Yunanistan’ın şu kilisesi, 24 Temmuz’u “Yas Günü” ilan etti!

Yunan Kilisesinin Başı olan Atina Başpiskoposu Yeronimos “24 Temmuz Ortodoksluk, Hıristiyanlık ve Helenizm için yas günüdür” dedi…

“Dünyanın büyük ülkelerini” de, “Türkiye’nin Ayasofya kararını engelleyemedikleri” için eleştirdi!

Belki bir gün, denk gelir de…

Başta Haydut Amerikalılar olmak üzere bilumum Batılı dostları, mendebur Başpiskopos’a “nasıl çaresiz kaldıklarını” anlatıverirler; birlikte ağlaşırlar!

***

Bu Başpiskopos Yeronimos Kahpesi, Ayasofya kararı öncesindeki günlerde “Türkler, Ayasofya’yı Cami yapmaya cüret edemezler” diye üst perdeden sallıyordu!

“Mortingen Şıtrase” olduktan sonra “Yas Günü” olayına girdi…

Böyle giderse, Yunan Kilisesi ve dahi Yunanistan Devleti 2020’li yıllarda “Yas Günü” çetelesi tutmakla iştigal edecek gibi görünüyor!

LOZAN’IN GİZLİ MADDELERİ

Ayasofya’da ilk Cuma namazının kılınacağı gün, aynı zamanda Lozan Anlaşmasının yıldönümüdür.

Ki, pek manidardır!

***

Lozan’ın Gizli Maddelerinin varlığı bugüne kadar tartışıla geldi; son yıllarda ise bu hakikatle yüzleşmek yerine “derin bahsi” dalga geçmek suretiyle kolaylıkla hasıraltı etmeye çabalayan Medya Maydanozu tiplere rastlanıyor.

Söz konusu Batıcı-Laikçi aktörlerin dışında bir de “Ayasofya Cami olduğuna göre, demek ki Lozan’ın Gizli Maddesi falan yokmuş!” gibi “balataları yakan; akla ziyan” bir mantık yürüterek hakikati karartmaya yeltenen muhafazakâr kıyafetli Truva Köşeciler var.

En azından şudur: Lozan’ın gizli maddelerinden birinin ilga edilebileceğini/edildiğini düşünemiyorlar, düşünmek bile istemiyorlar veyahut akılları almıyor!

GERÇEKLERDEN KAÇIŞ YOK

Geniş açıdan bakıldığında…

Ayasofya’nın 86 senelik zincirlerinin kırılması hadisesi de gösteriyor ki…

Türkiye, önünde sonunda “Lozan Anlaşmasının Gizli Maddeleri” ve bir de “Atatürk’ün Sansürlenen Vasiyeti” gerçeğiyle, belgelerinin gün ışığına çıkması neticesinde yüzleşecektir.

Kaçışı yok!

Kaç sene sonra olur, bilinmez…

Amma velâkin: Ömrü vefa eden herkes görecek, tanıklık edecektir, bu gerçeklere!

***

Tam da burada, yıllar öncesine gidelim…

Rahmetli Turgut Özal’ın, Atatürk’ün Sansürlenen Vasiyeti’nin belgesine tanıklık ettiğini onun ağzından 1992’nin sonlarında Çankaya Köşkü’ndeki gece yarısı sohbetlerinde işiten kimi eski milletvekilleri vardı!

Özal’ın Çankaya Köşkü’nden inip “parti kurmak için hazırlık yaptığı” dönemden bahsediyoruz…

Gecenin geç vakitlerde hatta gece yarısını aşan saatlerde bile eski partisinden veya başka partilerden kimi eski-yeni milletvekillerini Köşk’te kabul edip güncel siyasetin dışında derin sohbetlere giriyordu, rahmetli…

O vekillerden birkaçı, Turgut Özal’ın kendilerine anlattıklarını “evvela etrafı şöyle bir kolaçan ettikten sonra kısık sesle ve heyecanla” paylaşıyorlardı.

Medyaya yansımadı ve kısa sürede unutulup gitti.

***

Birkaç ay sonra (17 Nisan 1993’te) Turgut Özal vefat etti.

Yakınındaki isimler, rahmetlinin siyasete dönme planları yaptığından bahsediyorlardı; ne var ki, ömrü vefa etmemişti.

AKLA ZİYAN GEREKÇE İLE ÖRTBAS

Yıllarca sonra ise Turgut Özal’ın zehirlenerek öldürüldüğü kesinleşti.

2012 yılında mezarı açıldığında ise “cesedinin bozulmadığı” görüldü. Naaş, 117 kiloydu!

Adli Tıp’tan “Zehir var ama zehirlenme yok” gibi akla ziyan bir açıklama geldi: Ezcümle, zehirlenmeyi örtbas ettiler!

***

AB’ci, Amerikancı, Vatikancı, Kiliseci, Müzeci, 007 Ertuğrul gibi Etki Ajanı tipler ise günümüzde bile Turgut Özal’ın zehirlendiği gerçeğini örtbas etmeyi sürdürüyor, hatta bu kapı gibi gerçekle hiç utanmadan dalga geçiyorlar…

Yürüttükleri Psikolojik Savaş’ın bir gereği olarak ve elbette Derin Baronlarına yaltakçılık yapmak için!

#24 Temmuz
#Ayasfoya
#Yas Günü
#Lozan
4 yıl önce
Gerçeklerin, bir gün mutlaka ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır…
X’e kısıtlama an meselesi
Musevî bir yasadan Kızıl Düve miti üretmek
Sosyal çürüme yazıları 2: Her türden bağımlılıklar cumhuriyeti
Bir bu eksikti...
IBAN veren esnafın katli vacip mi?