Fırıldak Sarı Kovboy,
ile
görüşmelerinin durdurulduğunu” Twitter’dan duyurdu! Haydut Devlet’in Başkanı, Afganistan Cumhurbaşkanı ile bazı Taliban liderlerinin Camp David’de yapmaları öngörülen gizli görüşmeleri iptal etti.
Trump, bir ABD askerinin de aralarında bulunduğu on iki kişinin öldürüldüğü saldırıyı gerekçe gösterdi…
Buna mukabil; Taliban Sözcüsü “Görüşmeleri iptal ettikleri için, Amerikalılar başka herkesten daha fazla acı çekecek” dedi!
Haydut Devlet’in Dışişleri Bakanı Pompeo ise “Barış müzakerelerinin şu an için bittiğini” söylüyor:
Bu satırları, Kurgusal 11 Eylül’ün 18. Yıldönümünde yazıyoruz!
Haydut ABD Devleti, 11 Eylül 2001’deki saldırıları gerekçe göstererek Afganistan’a çökmüştü: Aradan geçen bu 18 yılda Afganistan’a (Taliban’a)
bir Amerikan Devleti’nden bahsediyoruz!
Kısa süre önce, Beyaz Saray’daki Sarı Kovboy “Eğer Afganistan’da savaşmak isteseydik, bu savaşı bir haftada kazanırdık. Ama 10 milyon kişiyi öldürmek istemiyorum” diye konuşmuştu!
Afganistan’da 18 yıldır savaştığı halde “halen daha kazanamayan” üstelik “Yok etmek istediği Taliban’la barış müzakereleri masasını bir kurup bir bozan” ABD,
konumunda debeleniyor!
Şatafatlı “Süper Güç” kıyafeti Afganistan’da lime lime olmuş halde iken; halen daha büyük bir
yapmayı sürdürüyorlar…
“İnsancıl Başkan!” ayaklarına yatıp 10 milyon kişiyi öldürmek istemedikleri” hikâyesini anlatan işbu Fırıldak Sarı Kovboy’un KANLA BESLENEN ABD’si; 2001’den bu tarafa Afganistan’da ÜÇ BUÇUK MİLYON insanı
katletti!
“Öldürmek istemedikleri!” buysa; hani şu “öldürmek istediklerinde” ayrıca daha ne yapacaklar, acaba?
Müslümanları, masumları, sivilleri öldürmek; Sedat ile Ertuğrul’un, Hanefi ile Nafiz John’ın, Dumanlı Ekrem ile Yaramaz Emre’nin baş tacı yaptıkları
’
nin devlet politikasıdır!
Kahpe Amerika’nın Kahpe Askerleri, Sarı Kovboy Trump’ın başkanlığı döneminde de; Afganistan’da, Irak’ta ve Suriye’de
masumları taammüden öldürmeye
devam ediyorlar.
ABD’NİN KUYRUKLU YALANLARI
Düzenbazlığı devlet politikası yapmış olan Amerikan Devleti, Kurgusal 11 Eylül saldırılarını gerekçe göstererek Irak’a da çökmüştü:
“Irak-El Kaide işbirliği” palavrasının ve “Saddam’ın kitle imha silahları var” kuyruklu yalanının eşliğinde!
Washington’daki kapalı kapıların ardında, Irak’ın işgal edilmesine Kurgusal 11 Eylül’den
karar verilmiş olması;
“Minareyi çalmadan çok önceleri kılıfını hazırladıklarını”
gösteriyordu.
Kan İçici, Faşist ABD, “Irak’a demokrasi getiriyoruz” hikâyesiyle
1 milyon 200 binden fazla
Iraklıyı kasten katletti!
Haydut Devlet ABD’nin; Ekim 2001’de Afganistan’ı, Mart 2003’te ise Irak’ı Gayrı Meşru İşgali, 11 Eylül 2001 tarihindeki “Kurgusal Saldırılar” sayesinde icra edilmiştir.
Tescilli bir Gladyo’cu olan İtalya eski Cumhurbaşkanı Farncesco Cossiga bile bu gerçeği (Corriere dela Sera’ya Aralık 2007’de verdiği röportajda) itiraf etmiştir:
11 Eylül saldırılarının CIA ve MOSSAD işbirliğiyle yapıldığı gerçeği, bütün küresel istihbarat örgütlerince biliniyor. 11 Eylül, İslam dünyasını suçlamak ve Batılı güçleri Afganistan ile Irak’a müdahaleye tahrik etmek için planlanıp gerçekleştirildi…
11 Eylül’ün derin gerçeğini “kapalı kapıların ardında itiraf etmiş olanlardan” biri de; Oğul Bush’un önce “Ulusal Güvenlik Danışmanı” sonra da Dışişleri Bakanı olan Condi Rice’tır!
11 Eylül 2001’den sadece birkaç hafta sonra, dönemin ABD Başkanı “Haçlı Kıralı” Dabılyu Bush’un Bin Laden ile özel bir telefon hattından görüşme yaptığı gerçeği de
11 Eylül Kurgusal Saldırıları gerçekleştirildiği vakit; herkese konulan uçuş yasağı, Laden Ailesi’nin fertleri için geçerli olmamıştı:
Çok sayıda Laden soyadlı kişi FBI’ın himayesi altında denizaşırı seyahatlere çıkmışlardı!
PÜF NOKTASI: İKİ DEĞİL, ÜÇ BİNA
11 Eylül kurgusal saldırılarının derin perde arkasını hasıraltı etme işini de “11 Eylül Komisyonu” üstlenmiştir!
11 Eylül’le alakalı resmi tezlerin tamamı çökmüştür.
En başta; İkiz Kulelerin “uçakların çarpmasıyla eş zamanlı olarak” ateşlenen ve “daha önceden binalara yerleştirilmiş patlayıcılar” sayesinde çöktüğü kanıtlanmıştır.
11 Eylül’le ilgili en çarpıcı hadiselerden biri de o gün
sadece iki değil, üç binanın yıkıldığı
gerçeğidir!
Bahse konu patlayıcıların yönlendirildiği “merkez” olan, İkiz Kulelere komşu
adlı
İkiz Kulelerin çökmesinden
yerle bir olmuştu!
“Uçak çarpmadığı” ve de “gözle görülür herhangi bir hasar yaşanmadığı” halde; DTM7 binası da (aynen İkizler gibi) kusursuz bir simetri oluşturarak, endüstriyel yıkımın “tıpkıbasımına benzer şekilde” yıkılmıştı: Adeta
DTM7’nin patlatılması olayını,
“cinayetleri işleyen katilin, bir başkası tarafından ortadan kaldırılması”
gibi düşünebiliriz!