Yıllarca “Eller Ay’a, biz yaya” diyenler; şu sıralar “Nereden çıktı şimdi bu Ay’a gitme işi” diye dudak büküyorlar.
Türkiye’nin Milli Uzay Programı’na takır takır saydıranlar, dahası dalga geçenler; bir nevi Resmi Geçit yapıyor.
*
CHP’liler bu gibi durumlarda başrolü kimseye bırakmazlar…
Engin Altay “Dört buçuk milyar lirayla ancak Everest’e çıkarsın! Hani filmdeki gibi: Agam, bizle egleniir!” diyerek, “kafa buldu” mesela…
Faik Öztrak, “Ay’a giderlerken, lütfen esnafı yaya bırakmasınlar” diye iğneli tembihini yaptı…
Bir an için varsayalım: CHP iktidara gelse, zinhar esnafı yaya bırakmaz; heykel açılışlarıyla dertlerine derman olur!
*
Joe Baydın, Türkiye’deki muhalefete iktidarı devirmeyi vaat etmişti: CHP’nin halka en büyük vaadi de elbette heykeldir.
Bu minvalde, CHP’li belediyeler örnek teşkil ediyor:
-Yaptıkları, yapacaklarının teminatıdır!
*
Zaten, Ay’a gidildiği vakit: CHP’lilerin ilk işi devasa bir heykel açılışı olacaktır!
Bolu’nun CHP’li Belediye Başkanı Tanju ise öyle Ay’a gidilmesini falan beklemedi:
Şimdiden şehre on metre boyunda ‘Boz Ayı’ heykeli yapacaklarının müjdesini verdi!
“Berlin ve Moskova’nın simgesi Ayı! Onlar ayılarına sahip çıkıyor da, biz kendi ayılarımıza neden sahip çıkmayalımt?” diye sordu!
“Ayı, Bolu’nun simgesidir. Onun heykelini yapmak da Bolu halkına hakaret değildir” diye ekledi!
Hızını alamadı; üstüne bir de önümüzdeki yıllarda Bolu’ya Manda heykeli müjdesi verdi!
Eh, görüyorsunuz: Mizah da bir yere kadar:
Aman aklımıza mukayyet olalım ve inceden bir geçiş yapalım…
Muharrem İnce, beklendiği üzere CHP’den ayrıldı.
Partisinin kuruluşunu yakında açıklayacak.
Bunca yıllık partisinden kopuşunun, şöyle sembolik bir anlamı var:
-CHP’nin 2018 Seçimindeki Cumhurbaşkanı Adayı partisini terk etti!
*
İşbu terk edişe neden olan CHP’deki Siyasi Bagaj ise fevkalade sorunludur.
Bunun çarpıcı bazı örneklerini de, Maarem Pelvan’ın ayrılırken yaptığı konuşmada bulmak mümkündür:
“FETÖ’cüleri, Soroscuları koruyanlarla…
‘Ne işimiz var Libya’da’ deyip, Mavi Vatan’ı kavrayamayanlarla…
‘Türkiye maalesef Azerbaycan’a yardım etti’ diyenlerle yolumu ayırıyorum…”
Bu Siyasi Bagaj, Mister Kemal’in CHP’nin başına ışınlandığı 22 Mayıs 2010’dan itibaren “Amerikancı Siyaset” ile doldurulmuştur.
Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, 2012’nin ilk yarısından itibaren kapalı kapıların ardında FETÖ+BDPKK (Sonradan HDPKK) ile stratejik ortaklığa yelken açmıştır.
Bu ortaklıklar, sonradan aleni hale geldi.
FETÖ’cüleri kollama işi, Mister Kemal’in “Kontrollü Darbe” repliğiyle zirveye çıkarken; HDPKK ise CHP’nin “Kardeş Partisi” oldu!
*
CHP yönetiminin Soroscuları koruması ise en başından beri hesaba dâhildi.
Kılıçdaroğlu’nun 1994 yılında kurucu üyesi olduğu TESEV’i uzun yıllar boyunca fonlayan CIA ile bağlantılı George Soros’tur!
Şu sıralar, Kaşarlanmış Amerikancılarda “Acaba, Muharrem CHP’nin oyunu böler mi?” diye inceden bir kaşıntı dikkat çekiyor…
Ancak kaşıntıyı bastırmak için “Zaten bize yaramazdı” diye yakın geçmişten gerekçe inşa ediyorlar.
Bunlardan biri de Ertuğrul Özbaydın’dır.
Vaktiyle Mister Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getiren Türkiye’deki Gladyo’nun…
Medya Masasında Gizli Teknik Direktörlük yapan Etki Ajanı Ertuğrul’dan bahsediyoruz.
Muharrem İnce’nin CHP’den ayrılışına…
24 Haziran (2018) gecesindeki “Adam kazandı!” saatlerini hatırlatarak “Üç beş saati yönetemeyen 360 gün partiyi yönetebilir mi?” diye laf çakması boşuna değildir!
Finali 2012’ye dönerek yapalım…
007 Ertuğrul’un kanatları altında Radikal gazetesinin başına getirilen Paralel Eyüp John Sağlık’ın yönettiği Radikal gazetesinde 6 Nisan 2012’de Graham Fuller ile yapılan bir röportaj kapaktan yayınlanmıştı.
Fetullah’ın İlk Yabancı Teknik Direktörü CIA ajanı Fuller, orada “Türkiye, daha fazla İslami olmamalı! Türkiye’nin daha çok sola ihtiyacı var” diyordu!
Bu röportajın yayınlandığı dönem; CHP’nin FETÖ+BDPKK (HDPKK) ile kurduğu “stratejik birliktelik” ile eş zamanlıdır.
Ezcümle: Ertuğrul Özbaydın’ın kafasındaki Amerikancı CHP ile Fuller’in tasarladığı “Mister Kemal’li CHP” birbirinin kopyası gibidir!
