|
Bir elma ile 4 elma arasındaki farktır hayatımızı değiştiren

Adamın biri çocuğa bir elma vermiş. Çocuk sevinmiş. Bir elma daha vermiş, çocuk daha çok sevinmiş. Bir elma daha verince çocuğun mutluluğu gözüne yansımış ve gülmeye başlamış.

Adam bir elma daha verince, çocuk dört elmayı elinde zapt edememiş.

Sonuncusunu yere düşürmüş yere ve 3 elma ile sevinen çocuk 4 elma ile ağlamaya başlamış.

Hayat böyledir işte.

Bir elma senin ihtiyacını karşılar.

Elinde tek elma varken onu paylaşma duygusu diğer duygulardan daha baskındır.

Elma sayısı ikiye çıktığında asıl sınav başlar.

Bu aşamada bütün karşıt duygular devrededir; Paylaşma, yardımlaşma, biriktirme, kazanma, hırs vb.

Sen daha önce hangi duygularını besleyip güçlendirdiysen o duygu bu aşamada senin iradeni yani seçimini belirler.

Ya ikinci elmayı kendine saklarsın ya da ihtiyacı olan en yakınındakine verirsin.

Elma sayısı üçe çıktığında mal çokluğunun getirdiği sahiplenme, gurur, kibir, büyüklük duygusu artar aynı zamanda kaybetme riski de yaşamaya başlarsın. Çünkü
kaybedecek malın artmıştır.

Elma sayısı dörde çıktığında artık kendini diğer insanların üstünde konumlamışsındır.

Ve sana bu duyguyu veren malı koruma kaygısı da artmıştır.

Artık malın da çoktur kaygın da.

Ben elma dedim siz buna mal, mülk, servet, konut, para, makam mevki ismini koyabilirsiniz.

İnsanoğlu böyledir ama bitkiler farklıdır.
Bitkiler ve hayvanlar hayat sınavında bize verilen
yardımcı ders
kitabı gibidir.

Okumadığımız için ya da okumasını bilmediğimiz içindir bütün yanlış tercihlerimiz.

**

Peter Tompkins, Cristopher Bird
adlı iki araştırmacının bilim dünyasına farklı bir bakış kazandıran ese
ri Bitkilerin gizli yaşamı
adlı kitabında bizde olumsuz anlamda kullanılan
‘Ot gibi yaşama
’nın ne kadar
insanca
olduğunu görüyorsun.
Okuyalım da utanalım; “Ağaçlar kökleri arasında mantarlar aracılığı ile kurulan doğal bir ağa sahipmiş. İnternete benzer şekilde işleyen bu ağa bazıları
‘wood wide web’
adını veriyor.
Mantarların toprağın içlerine kadar inen
mycellium
adlı yapılarını iletişim araçları olarak kullanan
ağaçların mantarlar
ile zaten birbirine dayandıkları bir
yaşam döngüsü
olduğunu biliyorduk.

Bitkiler, mantarlara karbonhidrat sağlarken, mantarlarda topraktaki suyu yukarı çekiyor, fosfor ve nitrojen gibi kimyasalları bitkilerin daha kolay bir şekilde almasını sağlıyor.

1-Bitkilerde bitkilere özgü bir tür algılama vardır. İnsanların heyecan ve düşüncelerine duyarlıdır.

2-İnsanlarla iletişim kurabilir, onlara cevap verebilirler.

3- Bitkilerin de çevrelerinde, ‘
Kirlian fotoğrafçılığı
’ yöntemiyle fotoğrafları çekilebilen bir enerji alanı vardır.

4-İlgi ve sevgi bitkilerin gelişiminin hızlı ve verimli olmasını sağlar. Buna karşılık, nefret, kin ve düşmanlık duygularını da algılarlar.

5-Bir tür bellekleri vardır. Yani bitki kendisine daha önce zarar vermiş kişiyi unutmaz.

6-Çevrelerinde bulunanlardan hoşlanabilirler, felaket anlarında adeta “kendilerini kaybederler”.

Bitkiler
, evrendeki kozmik cisimlerden, mor ötesi ışınlardan, UHF dalgalardan bazıları yararlı, bazıları zararlı etkilenir.
Her türlü doğa olaylarına “
Zelzele – Kasırga – Tayfun – vs.
” duyarlıdırlar. Düşünme, his edebilme, iletişim kurabilme ve element değiştirebilme, manyetik alan,
radyasyon neşretme
yetileri vardır.

Yaşamlarının devamı için bulundukları her ortamda yapı değiştirebilirler.

Canlıların ölümünden etkilenirler.

Kendi kendilerini onarabilir, çeşitli yollar ile üreyebilirler.

Hayvanları kullanmasını ve hayvanlardan korunmasını bilirler.

Yerden 150 metre yükselebilir. Tutunmak için düğüm atabilirler.

En tepedeki yaprağına teknolojide tatbikatı mümkün olamayan bir metot ile sulu jelatinsi maddeyi pompalayabilirler.

Hava tahmini yapar, geleceği sezebilir. Olayları gözlemler ve kayıt ederler.

Bilinmeyen 20’den fazla duyu algıları vardır.

On kişi içerisinde gerçek katilin kim olduğunu tespit edebilirler.

Çevrelerindeki bir canlının ölümünü algılarlar.

Sayı sayar ve hesap yapabilirler. Bu konuda en yeteneklileri
Kaktüsler
.

Kendileri ile gerçekten ilgilenenler ile iletişim kurarlar.

Su’ya, kızılötesi, morötesi ışınlara, farklı cins ışıklara, ateşe,
fiziksel gerilim
ve
organlarının koparılmasına
karşı çok duyarlıdırlar.
#İnsanoğlu
#Bitkiler
#Peter Tompkins
#Cristopher Bird
#Bitkilerin gizli yaşamı
1 yıl önce
Bir elma ile 4 elma arasındaki farktır hayatımızı değiştiren
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi