|
Kısa yol tarifi

Büyük düşün ama küçük adımlarla devamlı ilerle.

Küçük hesaplar yapma çünkü onların sırıtma gibi bir özelliği vardır.

İlerlerken
önüne
bak, durduğunda
gökyüzüne
.

Nereye kadar geldiğini nerede olduğunu öğrenmek için arada arkana ve yana bakmayı unutma.

Hiçbir şart ve durumda umutsuzluğa kapılma.

Küçük büyük hiçbir konuda üşenme, erteleme vazgeçme.

Sevgi ve saygıda cömert ol, önyargılarda cimri.

Etrafını akıllı ve iyi insanlarla çevrele.

İnsanları küçümseme, selamını ve dostluğunu esirgeme.

Zengin-yoksul, büyük-küçük, yaşlı-genç ve çocuk, kadın-erkek bütün insanlarla ilişkilerinde enaniyetini, egonu, bencilliğini, gururunu kapıda bırak, içeriye yalnızca haysiyetini ve özgüvenini al.

Haysiyet ve özgüven kimseye miras yoluyla gelmez
, sadece terleyerek ve emek vererek elde edilir.

Bu konuda zengin-fakir, erkek-kadın herkes eşittir.

Zenginlere, makam sahiplerine ve yoksullara çok güvenme.

Onlarda kısa vadeli menfaatler her zaman ön plandadır.

Başarını ve başarıyla elde ettiğin her şeyi (
bilgi+zenginlik
) paylaşmaya çalış.

Unutma, azı veremeyen çoğu hiç veremez.

Paylaşmak, haysiyet ve özgüveni artırır.

Paylaşırken acele et, o kadar çok hızlı hareket et ki,
egon seni vazgeçirecek kadar vakit bulamasın.

Seni sevindiren, mutlu eden şeylerin maddi ya da manevi neyse o, onlarla başkalarının da mutlu olmasını sağla.

Faydalı olmanın büyüğüne küçüğüne bakmadan hareket et.

İşten ve sorumluluktan kaçma.

“Bilmiyorum”, “yapamam” bahanesi tembelliğin farklı bir adıdır.

Kervan yolda düzülür.

Yola çıkarsan yol seni istediğin yere götürür.

Gittiğin yer, istemediğin veya beklemediğin bir yerse şayet, bekle.

Orası muhtemelen senin bilmediğin ama yol sahibinin senin için uygun gördüğü bir yerdir.

Sonra bulunduğun haline (hangi haldeysen) konumuna, pozisyonuna sabret, şükret.

Sonra seyret.

İnsanlık dağının dik yamaçlarından zirveye doğru nasıl yol aldığını göreceksin.

**

Kristof Kolomb
Amerika’yı keşfe çıktığı ilk yolculuğunda 50 yaşını çoktan aşmış durumdaydı.
Pasteur
kuduz aşısını bulduğunda 60 yaşındaydı.
Mimar Sinan
, Süleymaniye Camii’ni bitirdiğinde 70, Selimiye Camii’ni tamamladığında 86 yaşındaydı.
Galileo
, ayın günlük ve aylık çizimlerini yaparken 73 yaşındaydı.
Charlie Chaplin
, 76 yaşında film yönetmenliği yaparak hâlâ işinin başındaydı.
Goethe
, en büyük eseri Faust’u ölümünden bir yıl önce yani 82 yaşında bitirmişti.
Hiçbir şey için geç değildir.

**

Türkiye’nin bu kadar potansiyel zenginliğine rağmen bu kadar geri kalmışlığına isyan eden
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu
nasıl sesleniyordu; “Türkiye’nin sorunu son elli yıldır p
erçinlenen aşağılık duygusundan
kaynaklanıyor.

Güvensiz insan yeni girişimlerde bulunamaz.

Bu da doğuştan kazanılmaz.

Gençlerin yetiştirilmesiyle olur.

Gönlü sağlam olmayan insandan bilim insanı çıkmaz. İnsanın mutlu olabilmesi için çevresine bir katkıda bulunması gerekir.
Descartes
’i bilen ama
Gazali
’yi hiç duymamış bir Türk genci düşünülemez.
Türkiye’nin sorunu faizleri ödeyememek değil. Bunlar gelip geçici olaylar. Önemli olan yetişmiş insan gücü ve
insanların kafaları.

**

“1983’te kalp ameliyatı sırasında aldığı bir
kan nedeniyle AIDS
’ten ölen efsanevi Wimbledon oyuncusu
Arthur Ashe
’e taraftarlardan birisi ölmeden önce bir soru sorar;

- Tanrı neden böyle kötü bir hastalık için seni seçti?

Arthur, buna şöyle cevap verir;

- 50 milyon çocuk tenis oynamaya başladı,

- 5 milyonu tenis oynamayı öğrendi,

- 500 bini profesyonel tenis oynamayı öğrendi,

- 50 bini devreye girdi,

- 5 bini Grand Slam’e ulaştı,

- 50’si Wimbledon’a katıldı,

- 4’ü yarı finallere kaldı,

- 2’si finale yükseldi.

Ve ben kupayı elime aldığımda Tanrı’ya hiç sormadım; ‘Neden ben?’

Şimdi acı çektiğim için bunu Tanrı’ya nasıl sorabilirim?

Bazen hayatınızdan memnun olmazsınız ancak birçok insan sizin yaşadığınız hayatı yaşayabilmeyi ister.

Örneğin bir çiftlikte yaşayan bir çocuk uçakta olmayı hayal eder.

Uçaktaki bir yolcu da aşağıda gördüğü çiftlik evinde yaşamayı.

Hayat böyledir işte.

Başkalarına özenmekle geçer ömrümüz.

**

“Televizyonla başladı seyirciliğimizin serüveni”
diyordu biri; O inceldikçe biz kalınlaştık.
#Hedef
#Azim
#Özgüven
1 yıl önce
Kısa yol tarifi
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset