|
Markaların varlığı bizim tercihimize bağlı

Üretim ve tüketimin küreselleştiği günümüzde fiziksel yakınlığın bir anlamı kalmadı artık, dünyanın bir ucuyla diğer ucu bir tık mesafede.

Şirketlerin üretimden gelen güçleri varsa, insanların da tüketimden gelen güçleri var.

Ve bu gücü kullanmanın bin bir türlü yolu mevcut.

Biz tüketici olarak markaların ürettiklerini tüketmeden yaşayabiliriz.

Ama onlar biz tüketmezsek yaşayamazlar.

Onların bütün varlığı ve gücü bizim tüketim tercihimize bağlı.

Biz hangilerini tüketmeye karar verirsek onlar güçlenir.

Hangilerini tüketmeme kararı verirsek onlar zayıflar, rekabet edemez hâle gelerek piyasadan silinirler.

Yani tüketimden gelen gücümüzü kullanarak dünyayı değiştirmemiz mümkündür.

***

Siyasi ve ekonomik işbirliği anlaşmalarıyla elleri kolları bağlanan İslam ülkelerinin yönetimlerinin Doğu Türkistan ve Filistin’de sivillere yönelik baskı ve şiddetini durdur-a-mayacağını öğrendik ama bu zulme razı olduğumuz anlamına gelmez.

İnsan haklarına saygı duymayan devletleri durdurmanın binlerce meşru yolu var.

Yapacağımız şeyler o kadar çok ki devletlerin yaptırım gücünü kullanmalarını beklemeye bile ihtiyacımız yok.

Küreselleşen dünyada tüketimden gelen bir güç var artık.

Ve bu gücü kullanmaya hazır 2 milyar insan.

Sağduyu sahibi, insan haklarına saygılı dünyanın diğer ülkelerinde yaşayanlar da sayıldığında muhtemelen 4 milyarlık bir ordu bu.

Elindeki en önemli silah da tüketim tercihi.

***

Kola ve kahve içmezsek ölmeyiz ama birileri ölür.

Sadece sonradan edindiğimiz ya da onlar tarafından zihnimize yerleştirilen tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmek yeterli.

İçecek olarak Türk kahvesi veya yerli ve milli içeceğimiz olan çayı tercih etmek çok zor olmasa gerek.

Evlerde temizlik ürünlerinde de uluslararası markalar yerine kimyasal katkı oranı daha az yerli marka ürünleri kullanabiliriz.

Elbiselerimizin parlak ya da daha parlak olması çok mu önemli?

Çamaşırlarımızın çok çok beyaz değil temiz olması yeterli değil mi?

Ve bu temizliği herhangi bir deterjanla sağlayamaz mıyız?

Sağlarız.

Bu ürünleri almıyorsun diye kimse sana bir şey demez.

Sen de bir şey kaybetmezsin.

Ama kazancını hukuk tanımaz devletlerle paylaşan şirketler çok şey kaybeder.

Onlar kaybederken o ülkelerin zulmettiği insanlar güç kazanır.

Sen de onlarla birlikte haklı direnişe katkı sağlamış ve tarafını seçmiş olursun.

Sadece tepkisel olarak değil, kişisel sağlığımız için de bilinçli bir tüketici olmamız gerekiyor.

Uluslararası markaları tercih etmek yerine yerel, yöresel markaların sağlıklı ürünlerine yönelmek hem bizim sağlığımıza yarayacak hem de piyasalara sağlıklı bir rekabet getirecektir.

***

Ha diyorsun ki ben alışkanlıklarımdan vazgeçemem; Akşam yemeğinde kolamı içer, dışarı çıktığımda yabancı marka zincirlerinin fiyakalı mekânlarında hamburgerimi yer, latte kahvemi de yudumlarım.

Ee sen de haklısın tabii o kadar reklam bombardımanından sonra değişen alışkanlıkları bırakmak zordur.

***

Televizyon başında üç beş yüz tane çocuğun kurşunlarla ölmesini, bombalanan binaların altında kalmasını, evlerinin zorla ellerinden alınıp kapı dışarı edilmelerini uzaktan izleme ve sosyal medyada “Kahrolsun” diyerek beğeni alma ve bir şeyler yapmış olmanın hazzını bu kadar kolay elde etmek varken ne diye keyfimizden olacağız değil mi?

***

Biz yine kılık kıyafetimizden dolayı tezgahtar olarak bile giremediğimiz yerli yabancı firmaların müşterileri olmaya devam edelim.

Zaten ne yiyip ne içeceğimize ne giyeceğimize kimse karışamaz değil mi?

Biz “özgürüz”, kararlarımızı kendimiz veririz!

Hayırlı işler bol güneşler…

***

Çiçekler bile ışık ve ısıyı daha fazla almak için yüzlerini güneşe çevirme zahmetine giriyor.

Kişiliğin, karakterin bile kişisel çabayla zenginleşiyor.

Yani sözün özü, uğruna mücadele vermediğimiz hiçbir şey bizim değildir; Beden ve ruhumuz bile.

Cüzdanımızdaki para dâhil.

#Marka
#Üretim
#Ekonomi
3 yıl önce
Markaların varlığı bizim tercihimize bağlı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak