|
Baklava bizim eve gidiyorsa sana ne

Üsküdar’da Şakirin Camiinin abdesthanesinde 3 yıldır ikamet eden Selahattin abi bile Trump’la ağzını açıp Putin’le kapatıyor.

Ben “Bir şeye ihtiyacın var mı” diyorum.

O “
Türkiye’yi sıkıştırıyorlar”
diyor.

Ben kişisel hayatıyla ilgili sorular sordukça o bana Suriye’den Irak’tan, İran’dan, Rusya’dan ve ABD’nin yaptıklarından bahsediyor.

“Karnın açsa bir şeyler alayım” diyorum.

“Karnımı doyurdum” diyor.

“Sabahlık bir şeyler alayım” diyorum.

“Yok, sabaha Allah Kerim” diyor.

Sonra da uyarıyor laf arasında; “Sakın bana sormadan bir şeyler alma.

Geçenlerde bırakmışsın yatağın üstüne bir şeyler.

Bozulmasın diye yemek zorunda kaldım”.

Tamam diyorum ve dinlemeye devam ediyorum.

Bu kadar haberi nereden duyuyor bilmiyorum.

Yani
dünyanın gündemini yine medya ve siyasiler belirliyor
.

**

2020
yılına İslam coğrafyasında sürdürülen
ABD ve Rusya’nın
başını çektiği ekonomik ve siyasi savaşlarla ve Avusturalya kıtasındaki milyonlarca hayvanın ölümüne yol açan yangın faciasıyla girdik.
Çevresel ve siyasal iklim değişikliğinin
sonucu olan sosyal ve iklim afetleri, dünyanın her yanında insanoğluna her alanda bedel ödetmeye devam ediyor.

Ama kimin umurunda!

Kim farkında!

**

Hafta sonu köye yaptığım
akraba
ziyaretinde de gündem
dış politik gelişmelerdi
.

Ben köydeki tarım ve hayvancılıkla ilgili sorular sordukça onlar bana Trump’ı, Suriye’yi ve Irak’taki gerginliği anlattılar.

Irak, Suriye’deki gelişmeleri
savaş filmi
izler gibi izledikleri belli oluyordu.

Yorum yapabilecek kadar da bilgi sahibiydiler.

Köydeki
sosyal ve ekonomik
sıkıntılardan üstü kapalı bahsederlerken,
Kasım Süleymani’nin
öldürülmesiyle ilgili bütün ayrıntıları tek tek anlatıyorlardı.

Demem o ki medyanın gündemi ne ise şehirlerde yaşayanlarla köylerde yaşayanların gündemi oydu.

2019
yılı herkesin kendisiyle ilgili konuşmaktan kaçındığı ve dünya gündemini takip etmenin moda olduğu bir yıl oldu.

Sanırım bu sadece bizim ülkemize has bir durum değil.

Küresel bir akım bu.

Dış politikayla ilgilenmek medyaya da insanlara da cazip geliyor.

**

Bahsimizi
Nasreddin Hoca
ile kapatalım.

Çarşıda dolaşırken gevezenin biri:

- “Efendi, az önce nar gibi kızarmış bir tepsi baklava götürdüler” demiş.

Hoca aldırış etmeksizin;

- “Bana ne ?” demiş.

- “Amma, baklava tepsisini sizin eve götürdüler” demiş geveze.

Hoca terslemiş adamı;

- “O zaman sana ne
Biz konuştukça o büyüyor
  • Moda olan gündemi meraklılarına bırakarak ekonomideki son verilere bir göz atalım;
  • Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü
    TL bazında son 6 yılda yüzde 214 büyümüş.
  • İstihdam rakamlarına göre ise sektörün büyüme oranı yüzde 39.
  • İstihdam 6 yılda 100 binden 139 bine yükselmiş.
  • TÜBİSAD’ın
    Bilgi ve İletişim Teknolojileri Sektörü 2013 - 2018 Pazar Verileri raporuna göre; BİT sektörünün pazar büyüklüğü 2013’te 61 milyar liraydı.
  • 2018 yıl sonu itibarıyla 131,7 milyar TL’ye ulaştı.
  • Yani
    kronik işsizliği en fazla azaltan bu sektörün geleceği parlak
    .
  • Sektörün geleceğinin parlak olduğu çarşı pazardan da anlaşılıyor.
  • Ana caddelerin en kalabalık yerlerinde ve köşe başlarında cep telefonu bayileri var artık.
İstanbul’un yağmura
ihtiyacı var
  • Bugün
    İstanbul
    `un günlük ortalama su tüketimi yaklaşık
    3 milyon m3
    ’ tür.
  • Bu üç milyon m3 suyun 734 bin m3’ü birinci aşaması tamamlanan
    Melen Projesinin 1. Aşamasından
    temin edilmektedir.
  • 397 bin m3’ü ise
    Yeşilçay
    Sistemi üzerinden İstanbul`a verilmektedir.
    İstanbul
    `un tükettiği yaklaşık 2 milyon m3 su ise
    İstanbul’un eski su kaynaklarından
    temin edilmektedir.
  • Bu gün itibari ile İstanbul`un mevcut su kaynaklarının doluluk oranı
    yüzde 38’lere
    düşmüştür.
  • Bunlar
    TMMOB Kimya Mühendisleri Odasının
    açıkladığı veriler.
  • Temenni ederiz ki hızla artan
    nüfus ve şehirleşmenin
    etkisiyle günlük su ihtiyacı sürekli artan
    İstanbul
    bu kış mevsiminde yeteri kadar yağış alır da yazın su sıkıntısı çekmez.
  • Yoksa
    kurak
    geçen her mevsim,
    artan kentleşme
    ve nüfus, İstanbul için su açısından büyük bir tehdit.
#İstanbul
#Yağmur
#Baklava
#Akraba
#Film
#Kasım Süleymani
4 yıl önce
Baklava bizim eve gidiyorsa sana ne
İsimler
Yaşar Kaplan’a rahmet
Berber Osman’ın emekli maaşlarına ilişkin düşündüren analizi
Tuzak bozuldu
Ne olacak bu anne babaların hali?