|
Bir krizin hikayesi

10 milyon ölü, 20 milyon yaralı, 8 milyon kayıp asker bilançosuna sebep olan I. Dünya Savaşı'ndan ağır hasarla çıkan ülkeler yeniden kalkınmak için ihtiyaç duydukları finansmanı ABD’ye borçlanarak sağlamak zorunda kalınca ABD’nin dünya hakimiyeti resmen başlamış oldu.



Bu dönemde ABD’nin 15 ülkeden faiziyle birlikte toplam alacağı 11 milyar 563 milyon Dolar’a ulaştı.

1923-29 döneminde ABD finans sektöründe yaşanan krizin nedeni aşırı kar hırsı ve adına serbest piyasa ekonomisi denilen aptalca uygulamaydı, yani denetimsizlikti.

**

Büyük buhranın hikayesini Hakan Ay ve Öznur Uçar, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi’nde şöyle anlatıyor;

Krizin patlak verdiği günlerde bankaların hızla batmasının nedeni bankaların topladıkları mevduatlar ile New York Borsası'nda işlem yapmalarıydı.

New York Borsası batınca bankalar da battı.

Yatırımcıları sahtekârlıklardan koruyacak yasal önlemler de yoktu.

Yani devlet ekonomiyi tamamen serbest bırakınca filler tepişirken karıncalar ezildi.

**

Tüm bu iç faktörler krizin ABD’de başlamasına neden olurken ABD başkanı Hoover’ın borç politikası dünyayı bu krizin eşiğine getirdi.

Hoover, borçlu ülkelerin altın rezervlerinin yetersizliğini bildiği halde alacağını altın olarak tahsil etmedeki tutumu ile dünya ticaretinin yüzde 60 oranında gerilemesine neden oldu.

Para arzındaki daralma, uygulanan sıkı para politikası ve faiz artışı reel sektörü daha da daralttı.

Bu daralmanın etkisi ile 1922 ve 1926 arasında Almanya’dan Sovyet Rusya’ya kadar uzanan kuşakta parasal sistemde büyük ölçüde çöküş yaşandı.

24 Ekim 1929 Perşembe günü New York Borsası'nın çökmesi ile Büyük Buhran başladı.

New York Borsası dibe vurdu ve 4 milyar dolar kayıp oluştu.

Domino etkisiyle fabrikalar, aracı kurumlar, ticarethaneler de iflas etti.

ABD resesyonu uluslararası ticaret kanalıyla pek çok ülkeyi de krize soktu. Büyük Buhran'ın getirdiği en büyük sorunlardan biri olan kitlesel işsizlikti.

O dönemde ABD’de işsizlik oranı yüzde 3’den yüzde 25’e yükseldi.

**

ABD 1932 yılında krizin dip noktasına hızla yaklaşırken yeni bir başkan seçince hükümet değişimi ile uygulanan iktisat politikaları da değişti.

Yeni başkan Roosevelt’in getirdiği uygulama paketi ilk yüz gün ve ikinci yüz gün olarak iki bölüme ayrılmıştı.

İlk yüz gün uygulanmasında toplumun her kesiminin ihtiyaçları göz önüne alınarak geniş bir yelpazede uygulamalara gidildi.

Temelde işgücünün arttırılması, bankacılık sisteminin düzenlenmesine yönelik tarımsal ve endüstriyel reformlar uygulandı.

İki buçuk milyon kişi günde bir dolara park bahçe işlerine alındı.

Orduda istihdamı arttırmak için Sivil Himaye Müfrezeleri oluşturuldu.

İstihdam artırıcı büyük kamu tesisleri yapıldı.

1935-1937 yılları arasında uygulanan ikinci pakette, yapısal reformlara ağırlık verilerek sosyal adalet sağlanmaya çalışıldı.

**

ABD’nin krizden çıkması sosyal ve yapısal uygulamalarla 1940’ları bulurken Almanya’daki ekonomik çöküntü Hitler'in iktidara gelmesine neden oldu.

Hitler, alt yapı, silahlanma gibi kamu harcamaları ile istihdam oluşturmayı başardı ve işsizliği sıfıra indirerek 1936’da ülkesini krizin etkisinden kurtardı.

Dünya için büyük bir felaket olan II. Dünya Savaşı, başka bir felaketin yani büyük buhranın atlatılmasına yardımcı olmuştu.

Çünkü başta ABD olmak üzere silah fabrikaları tam kapasite çalışmaya başlamış ve bu da ekonominin canlanmasını sağlamıştı.

««

ABD’deki Büyük Buhran'ın dünyaya hediyesi dolar ve IMF oldu.

1944 yılında ABD’de Bretton Woods’da 44 müttefik devlet temsilcisi bir araya geldi. 1946 Mart’ında yapılan anlaşma ile Altın Standardı uygulaması tamamen ortadan kalktı ve Altın Kambiyo Standardına geçilerek tüm para birimleri dolara endekslendi.

Bu anlaşma ile ayrıca, IMF ve IBRD’nin kurulması kararlaştırıldı.

**

ABD, ekonomik krizlerden silah satarak, dünyayı ateşe atarak kurtulmayı alışkanlık haline getirmiş.

Trump’un bugün yaptığı da bu.

#ABD
#EKonomi
#Kriz
6 years ago
Bir krizin hikayesi
İtidal ve aşırılık örnekleri
Bir mütenebbi"nin ultra-modern çevirisi: "Mesaj" (VII)
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm