|
Pastayı adil paylaşmak için aslanı terbiye etmek şart
Bir gün,
aslan kurt ve tilki
avlanmak için dağa çıkarlar.
Bir
yaban öküzü, bir dağ keçisi, bir de tavşan
avlarlar.

Kurtla tilki ormanlar padişahının, bu avları adaletle paylaştırmasını beklerler.

Aslan kurda; “Şu avları
adaletli
bir şekilde
paylaştır
bakalım.” der.


Kurt, “İri ve büyük olan
yaban öküzü
size yakışır.
Keçi
, bana uygun düşer. En küçüğümüz tilki olduğuna göre,
tavşan
da onun hakkıdır” der.
Aslan bu paylaştırmayı beğenmez
bir pençe vurarak kurdu parçalar.
Sonra tilkiye döner: ”
Ey tilki!
Şimdi bu avları adaletli bir şekilde sen paylaştır bakalım.” der.

”Tilki önce aslanın önünde saygıyla eğilir ve şöyle der;

“Bu
yaban öküzü
, sizin
sabah yemeğiniz olsun
. Şu
keçi
de öğle yemeğiniz için güzel bir yahni olur. Akşam yemeğiniz
tavşan
olsun” der.
Aslanın hoşuna gider; ”
Ey tilki,
hakça paylaştırdın. Söyle bakalım,
bu taksimi kimden öğrendin
?” deyince Tilki kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp kurnazca gülerek;
”Kurdun başına gelenlerden efendim
” der.

**

13. yüzyılda yaşayan
Mevlana meşhur Mesnevi
adlı eserinde pastanın nasıl paylaşıldığını bu hikaye ile anlatmış.

Bu hikayenin yazılışından bu yana 800 yıl geçmiş.

Pastanın paylaşımında bir değişiklik var mı?

**

Bugün itibariyle, hemen her alanda olduğu gibi gıda alanında da sayısı onu geçmeyen
çok uluslu şirketler
dünya piyasasına hâkim durumda.
Küresel ölçekte dört şirket
piyasayı tohumda yüzde 58,2
,
tarımsal kimyasallarda yüzde 61,9, gübrede yüzde 42,3, hayvansal ilaçlarda yüzde 53,4 oranında kontrol ediyor.
Hayvansal
üretimde bu oranlar tavukçulukta yüzde 97, domuz ve sığırda ise yaklaşık yüzde 66.
Bu şirketlerden altı tanesi
dünya tahıl ticaretinin
yüzde 85`ini, sekiz şirket kahve satışlarının yüzde 60`ına sahip.
Özellikle insanların temel besin ihtiyacı olarak bilinen
mısır, pirinç, buğday ve soya
gibi gıdaları hâkimiyetleri altına almak için de büyük savaşlar veriyorlar.

**

Dünya, dev sermaye sahipleri tarafından küreselleşmiş ve yalnıza aslanın bütün pastayı yiyebileceği şekilde yani vahşi biçimde örgütlenmiş.

Dünyanın efendileri
konumundaki
G-7 ülkeleri ve onların DTÖ, IMF, DB
gibi örgütleri aracılığı ile her şey kontrol altına alınmış.

Aile çiftçiliği bitirilmiş yerine tarım üretimi dev sermayenin eline geçmiş.

Kendi işinin patronu olan
milyonlarca çiftçi
şimdi fabrikalarda ücretli işçi olmuş.
Gıda güvencesi
yüksek kazanç uğruna feda edilmiş.
GDO, kimyasal katkılar, pestisitler
bilinçli olarak tarıma ve gıda üretimine sokulmuş, bu alanda üretim yapan ve sayıları onu geçmeyen küresel şirket dünya piyasasının mutlak hâkimi olmuş.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), Dünya Bankası (DB), IMF
’nin Mesnevi’de anlatılan korkudan avların tamamını aslana ikram eden tilkiden farkları yok.
Dünyanın en çok silah satan ilk beş ülkesi, dünyaya adil düzen dağıtması için kurulan
Birleşmiş Milletler örgütünün
de hakimi.
Dünyada en çok silah alıp birbirlerini öldürenler de
İslam ülkeleri!

Bu salaklık da bize günah olarak yeter!

**

Düzen değişir mi?

Değişir.

Ama önce
Aslanı terbiye
etmek lazım.

Aslanı kim terbiye edebilir?

Aslanın sahibi.

Kim olduğunu herkes biliyor.

Aslan da biliyor.

  • Diyarbakır’daki
    11 anneye destek için ne bekliyorsunuz
  • Çocuğunuzun dağa çıkmasını mı,
  • Askerde şehit olmasını mı?
  • Bir terör saldırısında hayatını kaybetmesini mi?
  • **
  • 11 değil 11 milyon anne kendi şehrinde oturma eylemine başlasa,
    bu terör ve destekçileri hayatlarının en büyük darbesini alır.
  • **
  • Hem
    çocuklarımızı
    hem ülkeyi hem de
    HDP’yi
    dış güçlerin desteklediği finanse ettiği
    PKK’dan
    kurtarma imkanı için elimize büyük bir fırsat geçmiş.
  • HDP Binasından Kandil’e çıkan tünelin
    başında oturup çocuklarını geri isteyen 11 anne terörün ve akan kanın durması için
    belki de SON ŞANSIMIZ
    .
  • **
  • Bugüne kadar teröre harcanan paranın en az
    500 milyar dolar
    olduğu söyleniyor.
  • 500 milyar dolarlık bir yatırımla Türkiye uçar.
  • Memlekette ne işsiz kalır ne aşsız.
  • **
  • Diyarbakır’daki
    annelere
    destek çok cılız kaldı.
  • Bu ne biçim vurdumduymazlık, bu ne biçim gaflet.
  • Sivil toplum kuruluşları ne iş yapıyor?
  • Dernekler, vakıflar, sanatçılar, aydınlar, sporcular, işadamları anneler babalar, gençler neredesiniz?
  • Vatan savunması Diyarbakır’daki 11 annenin oturduğu yerden başlıyor.
  • Haydiiii…
#Aslan
#Tilki
#Mesnevi
#DTO
#HDP
#Diyarbakır
#Anne
5 yıl önce
Pastayı adil paylaşmak için aslanı terbiye etmek şart
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti