Bu ifadenin mevcut durumu çok iyi yansıttığı çok açık. Afganistan’da neresinden bakılırsa herkes açısından yönetilmesi gereken bir durum var. NATO orada kalsa da çekilse de ABD NATO’yu bırakıp çekilse de kalmak istese de yönetilmesi gereken bir durum var ve mevcut uluslararası aktörler arasında bu durumu idare etmeye daha yakın kimse yok. Birçok ülkenin Afganistan’la sınırı veya ilişkisi var, ama ülkenin sadece bir kesimiyle kurulan bu ilişkinin başka kesimler nezdinde bir gerilim ve uzlaşmazlık konusu olduğu da bir gerçek.
Aslında konuştuğumuz bazı Afganlıların temennisi Türkiye’nin NATO ile birlikte tamamen çıkıp kendi başına, kendi ağırlığıyla ve Afgan halkıyla yeni bir anlaşma çerçevesinde gelmesidir. Tabi pratikte bu şartı sağlamanın zorluğunun farkında olarak ifade ediliyor bu temenni. Neticede sadece Afgan halkı nezdinde değil, uluslararası toplum nezdinde de orada bulunmanın NATO üyesi olarak hazır bir açıklaması bulunuyor.
Doğrudan olayı yaşayan bir Afganlı dostumun tespit ve ifadeleriyle sadece bir örnek vereceğim:
Aslında bunun gibi birçok başka örnek var. Türkiye’nin operasyon bölgeleriyle ilgili genel yaklaşımında da eksik olan sosyolojinin, kültürel çalışmaların, anlamaya çalışan kültür elçilerinin katkılarının yeterince sürece katılmamasıdır. Bu da başka bir konu. Fırsat olursa sonra döneriz.