O profilde rekabet unsuru olarak görülen herşey zaten Erdoğan’ın daha gerçeğini daha sahihini temsil ettiği özelliklerdi. Erdoğan’ı devirmenin tek yolu Erdoğan’a en çok benzeyen kişiyi getirmekten mi geçiyordu? Böyle yapmakla zaten Erdoğan’ın mevcut yarışta en doğru seçenek olduğu gerçeğinin altı çizilmiş oluyordu.
Böylece AK Parti’nin yaptığı aslında daha geniş demokratikleşme, eşit vatandaşlık ve inanç özgürlüğüne dayalı bir toplum yolunda adımlar atmaktı. Türkiye’de dini veya etnik kimliğine bakılmaksızın herkes demokratik ülkenin eşit vatandaşıdır ve herkes inancından, kimliğinden, kişiliğinden taviz vermeden anayasanın verdiği haklardan, yararlanabilmelidir.