İki tarafa ateşi kesin demek yerine aslında saldıran tarafa, saldırganlığı bırakmayı emredecek güçlü bir ihtar çekmek çok daha münasip. Çünkü saldıran tarafa karşı Trablus yönetiminin yaptığı kendini savunmaktan başka bir şey değil ki. Onu da tam olarak yapamadığı için önce BM’den, sonra İtalya’dan ve Türkiye’den yardım talep etti. Ne BM’den ne de İtalya’dan beklenen yardım gelmedi ama Türkiye Libya’da baştan uluslararası toplumla birlikte tanımakta ve ilişkilerini sürdürmekte olduğu meşru yönetimin bu talebine olumlu cevap verdi.
Nitekim Libya’nın meşru yönetimi, Trablus hükümeti Türkiye ve Rusya’nın ateşkes çağrısına hemen olumlu cevap verirken, darbeci general Hafter ateşkes çağrısını tanımadığını açıkladı. Şaşılacak bir tepki değildi elbet. Çünkü gözünü Libya’yı ele geçirme hırsı bürümüş ve bunu yaparken suçlarına suç eklediğinin farkında değil.
Bu sahnede emperyalist de, onun adına anıranlar ve havlayanlar da yeterince açık değil mi?