19. İmam Hatipliler Kurultayı sona erdi: Ahde Vefa ile başlamıştı

19. İmam Hatipliler Kurultayı, sona erdi. ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, Türkiye genelindeki tüm imam hatip dernek başkanları ile birlikte okul müdürleri ve eğitimciler iştirak ettiği kurultayda yılın şiarını “Ahde Vefa” ile olarak açıkladı. İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan ise, 10 yıldır imam hatip kurultaylarını takip ettiğini ve belirlenen tema ahde vefanın çok önemli bir kavram olduğunu belirtti.

Haber Merkezi Yeni Şafak
19. İmam Hatipliler Kurultayı sona erdi

Her yıl ÖNDER İmam Hatipliler Derneği’nin geleneksel olarak düzenlediği İmam Hatipliler Kurultayının 19.’su sona erdi.

ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan, Türkiye genelindeki tüm imam hatip dernek başkanları ile birlikte okul müdürleri ve eğitimciler iştirak ettiği kurultayda yılın şiarını “Ahde Vefa” ile olarak açıkladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan mesaj

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kurultaya bir mesaj gönderdi. Mesajında 19. İmam Hatipliler Kurultayının hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, “İmam Hatip okullarımıza yönelik hazımsızlığın, hakaret ve saldırıların arttığı bir dönemde düzenlenen Kurultay’ın dayanışmamızı göstermesi yanında son derece önemli mesajlar da verdiğine inanıyorum” dedi. Herkesi gençleri vatana, millete, ümmete hayırlı birer nesil olarak yetiştiren tüm eğitim kurumlarına sahip çıkmaya davet eden Erdoğan, “Sizlerden de nerede okursa okusun, hangi görüşe, kökene, kültüre sahip olursa olsun, ülkemizin bütün gençlerini kucaklamanızı, hiçbir ayrım yapmadan evlatlarımızı bağrınıza basmanızı bekliyorum” ifadelerini kullandı.

İLK GÖREVİMİZ ALLAH'A VEFA

Ahde vefa deyince ilk olarak Allah’a vefanın düşünülmesi gerektiğini kaydeden İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan, “Bizler bu vefayı nimetlerin çeşidince yerine getirmeli, bunları bir mutluluk olarak yeni nesillere aktarmak konusunda kararlı olmalıyız. Bizler STK’lar olarak inançlı nesiller yetiştirmek istiyoruz. İnançlı olsun, Allah korkusuyla büyüsün, bilimde teknolojide, fikirde önder olsun diyoruz. Aynı zamanda bunun mücadelesini veriyoruz” dedi.

YENİ ŞİAR AHDE VEFA İLE

Kurultayda katılımcılara bir selamlama konuşması yapan ÖNDER Genel Başkanı Abdullah Ceylan da yılın şiarını açıkladı. Yılın şiarının Ahde Vefa ile olarak belirlendiğini açıklayan Ceylan, şiar metnini de takdim etti. Şiar metninden bir bölüm şöyle: Cesarette, sâlih amelde, cömertlikte, cefâ çekmede, derdini sevmede, şâhitlikte ve şehadette öncüler vazifelerini îfa ettiler ve Rabbimiz’in ikrâmına eriştiler. Bizler; önderlerimizin izinde yeminimize sâdık kalarak, emaneti yüklendik. Söz veriyoruz bir kez daha tüm zerrelerimizle: Allah; azameti, rahmeti ve mağfireti ile ezelden ebede yegâne Rabbimizdir. Rasûlullah, son nefesimize kadar değişmeyecek tek rehberimizdir. Söz veriyoruz: Makam nâmına, dünyalık adına, şöhret ve unvan yolunda bozmayacağız yeminlerimizi. Kutlu yolumuzun ezeli muarızları, durduramayacak asla bizleri. Söz veriyoruz: Son nefer son nefesini verene kadar tüm insanlığa haykıracağız ahdimizi.

Müslüman dünyadan sorumlu kişidir

İslam Düşünce Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez de kurultayın açılış dersini gerçekleştirdi. "Ahdimiz, Aktimiz ve Misakımız" başlığıyla bir konuşma yapan Görmez, ahde vefayı sadece ahlaki bir davranış olarak ifade edildiğini belirterek, “Halbuki ahde vefanın iman boyutu da var. Üç temel kavram var Kur'an'da: ahdimiz, aktimiz ve misakımız. Müslüman olarak bizim bir ahdimiz var, bir aktimiz var ve bir misakımız var” dedi. Bir Müslüman ve mümin kişinin kendini bütün dünyadan sorumlu kabul eden insan olduğunu ve yeryüzünde marufu egemen kılmakla mükellef olduğunu belirten Görmez, bu emanetin bu topraklarda yaşayan insanlara verildiğini belirterek, “O büyük emaneti hâlâ taşıyan bir ecdadın nesli olarak bizim bir vaadimiz, bir ahdimiz ve bir misakımız var” ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop: Cehalet topluluğunu aydınlatmak mecburiyetindeyiz

Türkiye’nin Cumhuriyet dönemi tarihini okumak için vakti olmayanlar imam hatip liselerinin tarihini okuyabilirler. İmam hatip liselerinin tarihi aslında bizim siyasi tarihimizin bir özetidir.

İmam hatip liselerinden rahatsız olan çevreler var. Bunların asıl rahatsızlığı imam hatip liseleri değildir. İmam hatip liselerinin muhtevası ile ilgili bir rahatsızlık var. Dine karşı dindarlığa karşı Türkiye’deki milletin temel değerlerine karşı olan husumetlerini, düşmanlıklarını açıkça ifade edemeyenler imam hatip liselerine, imam hatip lisesinden mezun olan öğrencilere karşı bunu ifade ediyorlar. Bunu iyi tahlil etmemiz, çözmemiz lazım. Husumet imam hatip lisesine değil. Bunun bir kısmı bilinçlidir, neyin ne olduğunu bilerek kasten yapıyorlar. Ama büyük bir kısmı da cehaletledir. Yüzünü batıya çevirenler, giyim, kuşamını batılı insanlar gibi yapanlar kendilerini modern, bilgili, zeki, kültürlü olarak addediyorlar. Bunlar önemli ölçüde sadece kendi aralarında bir araya geldikleri için kendileri dışındaki dünyadan habersizler, farklı dünya görüşlerine ve yaşayış tarzına sahip insanların zeka ve bilgi düzeyini ölçmekten acizler. Bunu cehalet olarak görüyorum. Dine karşı olmanın bir modernlik, çağdaşlık olduğunu zanneden insanlar var. Zaten Türkiye 2000’li yılların başına kadar bu anlayışlar sayesinde 80 yıllık dönemi sıkıntılı geçirmiştir.

Öncelikle şunu bilmemiz lazım biz daha fazla kendimizi anlatmak, imam hatip liselerindeki eğitim öğretimin muhtevasını insanlara anlatmak ve bunun memleketimiz için ne kadar önemli olduğunu ifade etmek mecburiyetindeyiz. Karşımızdaki cehalet topluluğunu aydınlatmak mecburiyetindeyiz. İmam hatipler olarak şunun bilincinde olmalıyız, biz bu toprakların gerçek sahibiyiz. Birincisi bizim anlayışımız, milletimizin değerleri meselesi bu topraklardaki varlığımızı temellendiren bilgidir.

'YÜCE BİR İNANCIN VE MEDENİYETİN TEMSİLCİLERİ'

İmam hatip neslinin insanlığa hizmet vazifesini bilgi şuur ve ferasetle çok güçlü ve düzenli bir şekilde yerine getirmesi önem arzetmektedir. İmam hatip nesli yüce bir inancın ve yüce bir medeniyetin temsilcileridir. Birlik beraberlik harcı kardeşlik sigortasıdır milletimizin. Güzel ahlakın ihyasından merhamet medeniyetinin inşasına kadar her alanda öncüdür. İmam hatipler milletimizin yüreğindeki inancı, mücadele ruhu, azmi, duası, umudunun gelecek heyecanının temsilcisi bir nesildir. Bugün bizler imam hatiplere gönül verenlerin nasıl bir nesil için çalıştıklarını iyi anlamak ve o ideali hep canlı tutmak zorundayız. Aziz milletimizin imam hatiplere teveccühünün sebeplerini iyi idrak etmek, gayretimizi, azmimizi, heyecanımızı artırmak mecburiyetindeyiz. Zira bu okullar hayatın ve varoluşun gayesini idrak eden kenidnre topluma çevreye ve rabbine karşı sorumluluklarının farkında olan bütün insanlığın huzur ve güvenini isteyen bir nesil ihtiyacının neticesidir. Doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden adaleti zulümden ayırt edebilen… eşyaya karşı estetik kaygısıyla çevreye karşı koruma duygusuyla yaklaşabilen bir nesil özleminin sonucudur. Tarihini bilen, yaşadığı zamanın künhüne vakıf olan gelecek tasavvuru olan büyük idealları olan bunların peşinde koşarken başkalarının haklarını, zarafet ve saygıyı asla ihmal etmeyen bir nesildir. Bilgiyi ve hikmeti birleştiren, değerlerle hayatı kolaylaştıran, bilimsel gelişmeleri insanlığa hizmete dönüştüren bir nesil idealinin sonucudur. Sevgi ve kardeşliği temel değer bilen güven veren güvenilen muhammedül eminin varisleri olarak kendilerin gören, varisi olduğu peygamber gibi üvenilen olmaya çalışan, şiddet ve anarjinin uzağında şiddetin karşısında mazlumun yanında gencin süsü güzel ahlaktır ilkesini düstur edinen bir nesildir imam hatip nesli. Bu ideal neslin adı bazen asımın nesli bazen büyük doğu nesli ama her daim ahlak ve maneviyat nesli olmuştur imam hatip nesli. Ben de 4 çocuğu dahil imam hatip neslinin bir ferdi olmaktan gurur duyuyorum elhamdülillah. Çünkü imam hatip nesli var olduğu günden beri milletten aldığı güçle vatanına milletine hizmette hiçbir fedakarlıktan geri durmamıştır. Biliyoruz ki imam hatip nesli pek çok zorlukla karşılaştı, ötekileştirme politikalarına maruz kaldı, haklarından mahrum bırakıldı, medeni cesareti kırılmak istendi, kendini ispat etmek için daha çok çalışmak zorunda kaldı. İkinci çocuğum üniversite sınavına girdiğinde 55 puanı kırıldı, bunu bile bile imam hatibi terk etmedi, neredeyse tam puana yakın puan almasına rağmen bir özel üniversiteyi ikinci yerleştirmelerde tutturdu. Üniversite birincisi oldu, gitmek istediği devlet üniversitesine yatay geçiş için müracaat etti fakat üniversite sınav sonuç belgesini istediler, çocuğum oraya girmedi. Bunu pek çoğumuz yaşadık. İkinci sınıfta tekrar üniversite birincisi oldu. Müracaat etmem dedi, haberi olmadan ben başvurdum. O zaman girdi. Bunları unutmayalım, unutturmayalım. Bu sıkıntıları yüz binlerce yavrumuz yaşadı.

Darbeler, muhtıralar, ihanetler nedeniyle ülkemizin zor zamanları imam hatip nesli için daha zor geçti ama imam hatip nesli en zor zamanlarda bile vatanına milletine devletine hizmetten hiç geri durmadı. Bugün milletimize ülkemize ve insanlığa hizmet noktasında daha çok imkanlara sahibiz bu sorumluluğumuzu daha da artırmaktadır. Bunun kıymetini bilip şükrünü eda edebilirsek rabbimiz daha büyük güzellikler gönderecektir bize. İmam hatip nesli olarak şükre devam edeceğiz, şükrümüzün göstergesi daha çok çalışmak ve imam hatipli olma özelliğini daha çok taşımak bu vasıflardan taviz vermeden yaşamak bizim şükrümüz olacaktır.

Zaman hızla değişiyor, yeni nesli anlamak zorundayız. Hayat boşluk kabul etmez bizim dokunamadığımız nesillerin kalbi başkaları tarafından doldurulacak bu bazen felaketlere sebep olacaktır. Bütün çocuklarımıza gençlerimize ülkemizin medeniyetini kültürünü tarihini tanıtmak zorundayız. Kendimizi yeni nesle önder kılmak zorundayız. Bugünkü nesil bizim sorumluluğumuz altındadır. Bir nesil yetiştirmek emek, özveri, zaman isteyen bir iştir. Bu iş için çalışanların mesai sınırı, tatil günü yoktur.

Bu ülkenin bütün gençleri bizimdir, kıyafeti düşüncesi hayat tarzı ne olursa olsun tek bir gencimizi bile ihmal edemeyiz. Tüm gençlerimiz bizim için önemlidir. Çalışmalarımızı planlarımızı bütün nesli kuşatacak şekilde genişletmeliyiz. İmam hatiplerimiz ve ilahiyat fakültelerimizle yaptığımız iş birliğini ve ortak çalışmaları güçlendirerek devam ettireceğiz. Bizim insan kaynağımız imam hatip okulları ve ilahiyat fakülteleri.

Her imam hatip öğrencimiz 10 gençle ilgilensin, hatta öğretmenlerimiz, ilahiyat fakültesi hocalarımız da 10 gençle ilgilensin. Türkiye’de 18 milyon ortaöğretim öğrencisi var. Bu bizim için bir zenginliktir, bu zenginliği daha nasıl nitelikli hale getirebiliriz. Buradan bütün imam hatip lisesi öğrencilerine, bütün ilahiyat fakültesi hocalarına sesleniyorum. Bütün camilerimizin minberleri ve mihrapları hizmetinizde. Sadece sizin değil öğrencilerinizin de, her mihrabımız ve minberimiz gençlerimiz için tatbikat kürsüsü, hocalarımız için de vaaz ve irşat kürsüsüdür. 90 bin camimiz var, biz camilerimizi sadece namaz kılıp kapısı kapatılan yerler olarak görmüyoruz, her camimizi mescidi nebevi, suffe ve mektep olarak değerlendiriyoruz.

Vefa başta samimiyet ve sadakat olmak üzere tüm ahlaki ilkelerin zeminidir. Vefayı kaybettiğimizde her şeyi kaybederiz. Cenabı Allah Kur’anı Kerim’de anne babaya saygı, kulluk ve yetim malını gözetmeye kadar pek çok konuda ahde vefa hatırlatması yapıyor. Tüm peygamberlerin en belirgin vasıflarından birinin vefa olduğunu bizlere öğretiyor. Vefanın ve güzel ahlakın en büyük örneği Peygamber Efendimizin olduğuna şahit oluyoruz. O her konuda örnek olduğu gibi vefa konusunda da en büyük örnektir.

İman bir ahittir, sözleşmedir. Tevhide bağlı güzel ahlaka bağlı kalma sözüdür. Yaratılmışlara merhametle yaklaşma sözüdür. Müminlerin Allah’a verdiği söz yeryüzünde iyi insan olma sözüdür. Müslümanların en büyük özelliği iyi insan olmaktır. Dünyayı iyilik değiştirecektir.

İmam hatip nesli iyilik ve takvada yardımlaşmak için büyük bir gayretin içindedir. Bu mefkureyi ve hedefi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım. Müminlerin allaha verdiği söz adaletin ve güzel ahlakın en güzel temsilcisi olma sözüdür. İslamın tebliği sözüdür. Bu sözümüzde ahde vefa göstereceğiz. Şimdi derin bir tefekküre ihtiyacımız var, gücümüzün ve sorumluğumuzun farkında olup olmadığımızı elimizdeki imkanları kullanıp kullanmadığımızı gözden geçirmeye ihtiyacımız var. Halimizi gözden geçirmeye hal dilimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. İslamın tanıtılması tebliğ ile ama yayılması temsil ile olmuştur. Bunu aklımızdan çıkarmayalım.

Gönül erenleri, beldeleri fethetmeden önce gönülleri fethettiler. Her bir imam hatipli aynı zamanda gönül fatihidir. Biz hal dilimizi güçlü tutarsak imaj operasyonları, medya manipülasyonu ve art niyetli projeler etkili olmayacaktır. Önder olmak, örnek olmak, rehber olmak demektir. Yaşadığımız evimizde, mahallemizde, çevremizde örnek olalım. Ahlakımızla örnek olalım ki önderliğimizin tesiri olsun. onun için gençlik hizmetlerinde temsil tebliğden önemlidir. Gençler rol model üzerinden hayata katılırlar. Bugün gençlerimiz açısından en büyük sorun hayatıyla tavırlarıyla onlara örnek olma açısındaki zayıflıktır. Onlara örneklik edememektir.

Baykar Teknoloji Mühendisi merhum Tarık Kesekçi’nin annesi Beyhan Kesekçi'den duygulandıran konuşma

Madem şiarımız ahde vefa arkadaşlarımız bunun somut bir örneğini sunmuşlar. Ben imam hatipte okumak istememe rağmen bizim dönemimiz 12 Eylül ve 28 Şubat dönemlerini yaşamış biri olarak Nevşehir’de kız imam hatip olmadığı için ben imam hatipte okuyamadım. Tarık’ta ise mühendislik hayali vardı, hem mühendislik hem de dava şuurunda Erbakan olma gibi bir ideali vardı. Ama önümüzdeki en büyük engel katsayı idi, Tarık da imam hatipli olamamıştı. Günlüğünde üniversiteye hazırlanırken ilerde çocuklarım olursa sevgili günlük amaçlarım şunlar diye not almıştı. Amaçları arasında ilk İslami ilimler tahsil edilecek, ikincisi Arapça öğrenilecek idi. Tarık’ın en büyük ideallerinden bir tanesi dininin diline sahip olmak ve orijinal kaynaklarından okumaktı. Bu ahdine vefa göstermiş ve bunları yapmıştı. Mühendis olacağım, işimde saygın ve donanımlı olacağım diye yazmıştı. Diğer bir hedefi eğer nasip olursa davam için mühendisliğim bir tarafa Erbakan gibi ümmeti mağduriyetten kurtaracak bir lider olmak istiyorum diyor. Elhamdülillah bu hedeflerinin hepsini gerçekleştirdi. IHH vasıtasıyla STK’larda görevler aldı hem okulunu okuyor Afrika’ya, Filistin’e, Suriye’ye yardım amaçlı gidiyordu. Milli teknolojiyi Türk gençlerine sevdirmek için kamplara katılıyordu. En son bu amaçla çıktığı yolda ahde vefa gösterdi ve hayatını imanına şahit kıldı.

Sonuç Bildirgesi

ÖNDER İmam Hatipliler Derneği olarak Türkiye’nin 81 ilinden ve ilçelerinden temsilcilerin katıldığı 19. İmam Hatipliler Kurultayı 3-4 Eylül 2022 tarihlerinde Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde 1200’e yakın katılımcı ile gerçekleştirilmiş olup; kurultayda aşağıdaki hususlara dikkat çekilmiştir:

1. İmam Hatip okulları eğitim sistemimiz içinde farklı bir model olarak öne çıkan özgün bir okul türüdür. Bugün gelinen noktada İmam Hatipler meslek okulu değildir. Bu okullar öğrencilerinin çoğunluğu tarafından İslam’ı ve güzel ahlakı öğrenmek için tercih edilen ve yükseköğretimin farklı bölümlerine öğrenci yetiştiren kurumlar haline gelmiştir. Dolayısıyla bu okulları, öğrenci ve velilerin istekleri doğrultusunda İslami ilimlerin yanında, fen bilimleri ile sosyal bilimlerin verildiği, öğrencileri hayata ve yükseköğretimin her bölümüne hazırlayan okullar olarak görmek gerekir.

2. İmam Hatip Okulları kurulduğu günden itibaren milyonlarca mezun vermiş ve mezunları ülkemizin eğitim, bilim, sanat ve spor gibi pek çok alanında önemli hizmetlere imza atmıştır. Ayrıca ülkemizde sağlıklı ve doğru bir din anlayışının oluşmasına katkı sağlamıştır.

3. İmam Hatip Okullarının bugüne kadar en büyük hamisi ve destekçisi halkımız olmuştur. Okullarımızın, halkımız nazarındaki değerini koruyan ve bu gönül bağını güçlendiren çalışmaların aynı hassasiyetle sürdürülmesi İmam Hatip derneklerimiz açısından önemli bir sorumluluktur.

4. Bu okulların kurulmasından geliştirilmesine, ihtiyaçlarının karşılanmasından öğrencilerinin yetiştirilmesine kadar birçok alanda gayret eden, isimleri unutulmuş binlerce imam hatip gönüllüsüne vefa göstermek, onları şükranla ve rahmetle anmak İmam Hatip neslinin en mühim görevidir.

5. İmam Hatip Okulları kurulduğu günden beri öğrencilerine, velilerine, öğretmenlerine ve mezunlarına güçlü bir idiyet duygusu kazandırmıştır. Bu duyguyla donanmış mezun ve mensuplarının kurmuş oldukları mezun dernekleri bugün ÖNDER çatısı altında büyük bir aileye dönüşmüştür. Bu birliktelik İmam Hatip okullarında okuyan öğrencilerimizin her yönden daha nitelikli bir eğitim alabilmesi için okullara katkı olarak dönmeye başlamıştır.

6. Bu sebeple mezun derneklerimizin öğrencilerimizi geliştirici ve destekleyici çalışmaları istikrarlı bir şekilde sürdürmeleri, öğrencilerimizle ve aileleriyle iletişimi güçlü tutmaları idiyet duygusunun devamı açısından elzemdir.

7. Sivil toplum çalışmaları okullarımıza ve İmam Hatip davasına olan vefa borcunun bir gereğidir. Bu çalışmalarda derneklerimiz gönüllülük ilkesini sistemli çalışma ile bütünleştirmeye odaklanmalıdır. Bu nedenle İmam Hatip davasını ileriye taşımak için yapılan dernek çalışmalarında kurumsallaşma en önemli hedeflerimizden biri olmalıdır.

8. Her bir mezun derneğimizin, toplumda yaşanan değişimin farkında olması, bu değişim çerçevesinde hikmete dayalı bir dil ve üslup geliştirmesi, dernek bünyesinde görev dağılımı ve iş bölümü anlayışını oluşturması, çalışmalarda ve teşkilat yapısında gençlere ve kadınlara alan açan bir anlayışla hareket etmesi önem arz etmektedir.

9. İmam Hatip okullarının gayesi milletimizin evlatlarını vatanına ve milletine aşkla hizmet eden nesiller olarak yetiştirmektir. Bu gerçeği ve öğrencilerimizin birçok alanda gösterdiği başarıları görmezden gelerek İmam Hatip okullarını günlük çekişmelere konu etmek bu okullarda okuyan milyonlarca öğrenciye haksızlıktır.

10. İmam Hatip okulları hakkında doğru ve yeterli bilgiye sahip olmayanlara bu okulların tanıtılması bir zarurettir. İmam Hatip okullarını gerçek yönleri ile tanıtıcı çalışmalar yapmak derneklerimizin önemli bir vazifesidir.

11. İmam Hatiplilerin tüm insanlığa, İslam ümmetine, milletimize ve tüm imam hatip camiasına karşı sorumlulukları vardır. Bu sorumlulukların bilincinde olmak ve bunları yerine getirmek ahde vefanın bir gereğidir.

12. İmam Hatip okullarının öğrencilerimizin ilgi ve istekleri, çağın getirdiği zorunluluklar ve toplumsal değişimin sonuçları dikkate alınarak güncellenmesi, bu okulların güçlü geleneğinin güçlü bir geleceğe doğru tahkim edilmesi gerekmektedir. Bu konuda derneklerimizden ve eğitimin tüm paydaşlarından gelen öneriler dikkate alınmalıdır.

İlk vazifemizin Allah’a vefa olduğu bilinci ile ÖNDER İmam Hatipliler Derneği ve tüm mezun derneklerimizle birlikte imam hatip markasını her yönden daha nitelikli hale getirmek için çalışmak ahdimizdir. Bu ahdimize bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da sahip çıkmaya devam edeceğiz.

İlk görevimiz Allah'a vefa: 19. İmam Hatipliler Kurultayı Sivas’ta başladı

Şentop: İmam hatip liselerini kuran milletimizdir